Utanç Duvarı olarak da anılan Berlin Duvarı, 1961-89 yılları arasında, Doğu Almanya halkının Batı Almanya’ya göç etmesini ve kaçmasını engellemek amacıyla Doğu Almanya ile Batı Almanya arasına inşa ettirilen duvardır. Halkın Doğu’dan Batı’ya göç etmek istemesinin sebeplerinden bazıları; ekonomik problemler, korku, yönetimin baskıları ve kısıtlanma duygusudur. Berlin Duvarı’nın yapılması birçok ailenin birbirini görememesine ve birçok kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuş ve yıllarca unutulmamıştır. 

Berlin Duvarı’nın Yapılış Nedeni ve Utanç Süreci

Berlin Duvarı yapılışı ve utanç süreci, Almanya’nın II. Dünya Savaşı’nı kaybettikten sonra yaşadığı en kötü ve karmaşık süreç olmuştur. Yaşanılan yenilgiyle başkent Berlin olmak üzere Almanya işgalci ülkeler olan Amerika, İngiltere, Sovyetler ve Fransa arasında dört parça olarak paylaşılmıştır. Paylaşımın ardından Batı ittifakı birleşmeyi önerse de Sovyet güçleri olumsuz yanıt vermiştir. Olumsuz cevap nedeniyle yeni rejimler oluşmuştur.

Batı ittifakı, Almanya’nın yeniden oluşmasını sağlamak istemiş ve bunun üzerine Doğu Almanya kısmında yer alan Sovyet yönetimine karşı bir cephe almış ve güç oluşturmuştur. Sovyetler kendilerine karşı cephe alındığını fark ettikten sonra yeni rejimler ve farklı çözümler bulma çabasına girmiştir. Doğu Almanya halkı bölgedeki Sosyalizm ve otoriter yönetimden bıkmış bu nedenle de Batı Almanya’ya göç ve kaçışlar başlamıştır. 1952 senesinde Doğu ve Batı Almanya arasında sınır net olarak belirginleşmiştir. İlk başta kaçışları engellemek amacıyla tel örgüler kullanılsa da, yaklaşık 270.000 kişi Batı Almanya’ya geçmeyi başarmıştır. Tel örgülerin başarısız olması nedeniyle duvar örülmesine karar verilmiştir. Berlin Duvarı, 13 Ağustos 1961 tarihinde bir gecede örülerek tamamlanmıştır. Duvarın etkisinin artması ve kaçanların daha kolay bir şekilde fark edilmesi için doğu tarafı beyaz renge boyanmıştır. Yapılan bu çalışma da kaçışların önlenmesi noktasında sonuçsuz kalmıştır. Kaçışları engellemek için farklı hamleler denenmiştir. Bu hamleler arasında; köpekler, mayın döşeme, çelik kapılar, 186 adet gözetleme kulesi kurma, geniş alanların ışıklandırılması yer almıştır. Ne kadar hamle yapılırsa yapılsın bunlardan hiçbiri işe yaramamıştır. Toplamda 5000 kişi tünel, uçan balon gibi birbirinden farklı yöntemlerle duvarı geçmeyi başarmıştır. Yaklaşık olarak 46 kilometre uzunluğa sahip olan Berlin Duvarı’ndan geçmek isteyen tahmini 240 kişi ölmüştür.

Berlin Duvarı’nın Yıkılışı

Berlin Duvarı ilk olarak Sosyalist Birleşik Partisi (SED) önderi olan Walter Ulbricht tarafından Sovyet güçlerine sunulan çözüm teklifleriyle gündeme gelmiştir. Berlin Duvarı’ndan en çok zarar gören yer Almanya’da bulunan bir yol olan “Bernauer Strasse” olmuştur. Evlerinin pencereleri doğu kısmına bakanlar pencerelerden atlayarak Batı kısmına rahatlıkla geçmiştir. Kaçışların engelleyebilmek için önce çeşitli yöntemlerle bu evlerin pencereleri kapatılmış, etkili olmayınca daha sonra evler tamamen yıkılmıştır. Berlin Duvarı’nın tüm engellemelere rağmen kaçışları engelleyemediğini gören Alman Demokratik Cumhuriyeti 9 Kasım 1989 tarihinde geçişlerin serbest olduğunu halkına duyurmuştur. Bu duyurunun ardından yüzlerce hatta binlerce kişi hem Doğu hem de Batı kısmından bu duvarın yanına gelerek toplanmıştır. 13 Haziran 1990 tarihinde duvar yıkımına başlamış ve iki yıl süren yıkım 1992’de tamamlanmıştır. 

Berlin Duvarı’nın utancı ile acısını uzun yıllar boyunca çeken Almanya halkı sonunda özgürlüğüne kavuşmuştur. Duvarın yıkılması ve halkın özgürlüğüne kavuşmasıyla Alman Demokrat Cumhuriyeti’nin de sonu yaklaşmıştır. Doğu Almanya’da bulunan halk Macaristan, Polonya, Yugoslavya ve Çekoslovakya gibi ülkelere ve oradan da trenler vasıtasıyla başka ülkelere göç etmiştir. Günümüzde hiçbir somut etkisi kalmayan Utanç Duvarı’nın soyut anlamdaki etkisi yıllarca devam etmiş ve yaşanan acı hatıralar canlılığını yitirmemiştir. Duvarın yıkılmasının ardından Doğu Almanya’nın finansal anlamda büyük kazançlar elde ettiği görülmüş fakat, en büyük işsizlik oranı da yine duvar yıkıldıktan sonra yaşanmıştır. 

 Berlin Duvarı’ndan Arta Kalanlar

Berlin Duvarı’nın kalıntıları şehrin pek çok yerinde hala varlığını sürdürür. Özellikle duvarın yer aldığı güzergah boyunca çeşitli fotoğraflar, sergiler, müzeler, duvar hakkında detaylı bilgi veren notlar ve daha birçok hatıra yer alır. Özellikle gri-beyaz renklere sahip olan “Mauerweg” tabelaları duvarın geçtiği yeri ve etkisi altına aldığı tüm alanı gösterir. Berlin Duvarı ile ilgili anıt ve kalıntılar yalnızca Almanya’da değil dünyanın pek çok noktasında da yer alır.

Bunlardan bazıları; Las Vegas’da, Main Street Station Oteli’nin erkekler tuvaletinde, New York 53.caddede, Vatikan bahçesinde, Strazburg Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin binası önünde Budapeşte Terör Müzesi önünde, Avrupa Parlamento binasının önünde, Brüksel’de, Montreal’de, Dünya Ticaret Merkezi’nde, ve ‘Axel Springer Verlog’ yayın evinin Berlin’deki merkez binası önünde bulunan “Balannceakt” adlı anıtında. 

Kaynak 1: Wikipedia

Kaynak 2: Hürriyet

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here