Kabul etmeliyiz ki bundan 10 sene önce Türkiye’de e-ticaret hacminin bu noktalara gelebileceğini hiç birimiz tahmin etmiyorduk. Ama geldi ve büyümeye de devam ediyor. Peki kalite? 

Elektronik ticarette para olduğunu gören büyüklü küçüklü binlerce “müteşebbis” online ortamda şansını denemeye karar verdi ve bir site açtı. Tasarım ve altyapı bakımından zayıf siteler, ilgisiz müşteri temsilcileri, eksik operasyon yapıları derken kalite düştükçe düştü.

Tabii pazarlama bütçelerinin en önemli gider kalemi Google’dı. Şirketleri duyurup yeni üye kazanmak için Google’a o kadar para harcamanın ne gereği vardı ki? Etrafta elinde binlerce e-posta ve telefon numarası olan tanıdıklar veya elindeki listeleri cüz-i rakamlara satan veri tabanı brokerları vardı. Hazırını almak çok daha kolaydı. İşte e-posta gelen kutularımızda hiç duymadığımız firmalardan gelen e-postaların veya telefonlarımıza gelen günde 8-10 SMS’in kaynağı bu oldu.

Türkiye şu anda Avrupa’da spam iletilerin en yaygın olduğu ülke konumunda ve nihayet devlet gerekli yasayı çok kısa bir zaman sonra yürürlüğe sokacak. Peki bu yasa tasarısı neleri kapsıyor? Firmaları nasıl etkileyecek? Daha da önemlisi tüketicileri nasıl etkileyecek?

Her şeyden önce kişilerden fiziki ya da elektronik bir izin alınmadığı takdirde hiçbir firma bu kişilere pazarlama e-postası yada SMS’i gönderemeyecek. Bu firmadan satın alma gerçekleştirmiş olsanız bile pazarlama bilgilendirmesi istemediğiniz sürece size hiçbir şey gönderilemeyecek. Bu şekilde izinsiz bir şekilde ileti gönderenler 1.000-5.000 TL para cezasına çarptırılacağı gibi aynı şeyi tekrar yapanlar önceki cezasının 10 katına kadar para cezası alacak. Tabii bu maddeden B2B satış yapan firmalar muaf tutulacak.

Pazarlama iletilerinde unsubscribe (üyelikten çık) düğmeleri zorunlu hale getiriliyor ve bu konuda eylemde bulunan kullanıcıların bilgileri 3 gün içerisinde e-posta ya da telefon listesinden çıkartılmak zorunda olacak. Aksi şekilde davranan firmalar 10.000 TL’ye kadar para cezasına çarptırılacak.

İletilerin içerikleri sözleşmeye uygun olarak hazırlanacak ve iletilerde mutlaka gönderen iletişim bilgilerinin bulunması gerekecek. Bu illa ki adres ve telefon olmak zorunda değil. Kullanıcıların firmalara ulaşabilmesi için herhangi bir kanal bilgisi(faks, e-posta adresi vs.) bulunması yeterli olacak. Bu uygulamaların aksini yapan firmalara öngörülen ceza 10.000 TL’yi bulacak.

Bunlarla beraber ileti ve kampanyaların içerik ve kapsamları, kullanıcı sözleşmeleri içerikleri ve denetlemelere yönelik birçok madde ve bu maddelere uymayanlara cezai hükümler getiriliyor.

Geç de olsa en azından bu konuda bir başlangıç yapılıyor ve kısa vadede etkilerini göstereceğinden eminim.

Gelen kutularımız rahat bir nefes alacak, taciz noktasına varan SMS’ler sona erecek. Öyle herkese kafasına göre e-posta gönderemeyen firmaların bir kısmı yetersiz yatırım ve buna bağlı yetersiz üye sayısı yüzünden kapanacak. Dolayısıyla her dikeyde kaliteli pazarlama yapan firmalar var olmaya devam edecek.

Kaliteli pazarlama derken müşteri odaklı özelleştirilmiş gönderimleri kastediyorum. Sadece opt-in dataya mailing yapmak bir fark yaratmaz hale gelecek çünkü artık herkes bunu yapıyor olacak. Çünkü legal olan bu. Dolayısıyla firmalar farklılık peşine düşecekler. Çok kanallı pazarlama otomasyon çözümlerine yönelecekler. Size özel ilgilendiğiniz ürünler hakkında kampanyalar görmeye hazır olun!

Tasarımda farklılıklar yaratılacak. Videolu ve gif’li e-postaları bol bol göreceğiz. Sonuç olarak Türkiye’deki e-posta ve SMS pazarlamasının kalitesi ciddi şekilde artacak. Hem firmalar hem tüketiciler bu işten karlı çıkacak.

Peki yeterli mi? Tabii ki de değil. Bu konuda güzel ülkemin kat edeceği daha çok yol var. Ama ne derler bilirsiniz; başlamak yolun yarısıdır.     

Bu yazı Emarsys Türkiye çalışanları tarafından yazılmıştır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here