Dijital dönüşüm neden önemli ve iş hayatını nasıl dönüştürüyor?

Dünya dijital uygulamalara ve platformlara doğru inanılmaz bir hızla evriliyor. Büyük bir değişimden ve yenilenmeden söz ediyoruz. Geride bıraktığımız 15 yıllık süreçte öncelikle internetin, ardından internetin en çok vakit geçirilen alanlarından olan dijital dünyanın fikirlerimizi, alışkanlıklarımızı, çalışma biçimlerimizi, iş süreçlerini ve satın alma davranışlarımızı etkilediği yeni bir dönemin başladığına tanık olduk. Bu yeni dönemde, web dünyası ve sosyal ağlar aracılığıyla yakın çevremizi kısacası kendi iş çevremiz ve özel hayatımızla olan iletişimimizi dönüştürürken, tüketici ve çalışan kimliğimizle de kurumları, ürün ve hizmetleri şekillendirmeye başladık. 

Bir kenara itemeyeceğimiz, sosyal ve kurumsal hayatın bir parçası haline gelen dijital dönüşüm gelecekte de artarak bizlerin sosyal ve iş hayatını büyük oranda etkileyecek. Tüm bu gelişmeleri konuşurken aynı zamanda dijitalleşme sürecinin, dijital çalışanı da yarattığını söyleyebiliriz. Artık çalışanlar dijital dünyanın bir parçası ve söylemleri, yorumları, tepkileriyle iş-çalışma dünyasına ve dijital dünyaya önemli katkılar sunuyor ve bu dünyanın şekillenmesinde önemli rol oynuyorlar. Dönüşümle birlikte teknolojiye adaptasyon sorunu yaşamayan, yenilikleri yakından takip eden, popüler iş yazılımlarını kullanabilen, aynı anda birden fazla işe odaklanıp hızlıca sonuç alan kişiler iş dünyasında çoğalacak.

Dünyada bu alandaki trendler neler ve Türkiye’ye yansımaları nasıl oluyor? 

Dünya dijital uygulamalara ve platformlara doğru inanılmaz bir hızla evriliyor. Büyük bir değişimden ve yenilenmeden söz ediyoruz. Bu değişim, istesek de istemesek de Türkiye’yi ve iş dünyasını da içine alıyor. Birçok kurum insan kaynakları, pazarlama, satış ve yönetim alanında sahip oldukları dijital altyapılarını daha sağlıklı hale getirerek, çalışma süreçlerini buna göre organize etmeye başladılar. İş dünyasındaki değişim gün artıyor ve artmaya da devam edecek. 

Mekandan ve zamandan bağımsız olarak çalışma son dönemlerin öne çıkan trendlerinden biri. Ülkemizde de iş dünyasında en çok konuşulan konular arasında yer alıyor. Dijital dönüşüm beraberinde esnek çalışma saatlerini, evden ya da ofis dışından çalışma gibi opsiyonları da beraberinde getiriyor. Toplantıların zamandan kazanmak ve daha verimli hale dönüşmesini sağlayan ve Skype, Google Hangouts ya da benzeri çevrimiçi araçlarla gerçekleştirilmesine dair dönüşüm de sürüyor. Artık birçok alanda hizmet vermeye başlayan makineler ve yazılımlar, yapay zekâ olarak bilinen araştırma alanının bir ürünü olan kognitif teknolojiler ile bulut bilişim ve hizmetleri, mobil çözümler ve nesnelerin interneti gibi kavramlar da iş dünyasını gelecekte de dönüştürmeye devam edecek.

Yöneticiler ve çalışanlar için online itibar nedir?

Yöneticiler ve çalışanlar için geçmişte yalnızca geleneksel itibar yönetimi önemli idi. Gelişen teknoloji ile birlikte dijital alanın dijital kamusal alana dönüşmesi, bu alandaki itibarın doğru yönetimini de gerekli kıldı. Günümüzde online itibarımız, dijital ortamda sahibi olduğumuz sosyal medya hesaplarımızdan, web sayfalarımıza, yazdığımız bloglara kadar ürettiğimiz içerikler ile diğer bireylerin yine dijital ortamda hakkımızda ürettiği yorum ve paylaşımlardan oluşuyor. Ürettiğimiz ve paylaştığımız içerikler ile bizimle ilgili paylaşılan ve üretilen tüm içeriklerin, yorumların, paylaşımların toplamı online itibarımızı oluşturuyor diyebiliriz.

İş dünyası yöneticilerinin ve çalışanlarının dijital dünyadaki stratejik hataları neler?

Dijital dünyada yöneticilerin ve çalışanların yaptıkları birçok hata söz konusu. Bu hatalara göz attığımızda en çok yapılan hatalardan ilki hedef kitlenin doğru bir şekilde tespit edilmemesi. Hedef kitle, doğru bir şekilde tespit edilmediği takdirde dijital alanda yapılan tüm itibar yönetimi boşa gidebilir. Diğer bir hata, dijital alanda az ve öz sayıda mecraya odaklanmak ve bir ya da birkaç alanda doğru hedef kitle özelinde itibar oluşturmak yerine, aynı anda tüm sosyal medya hesaplarında var olmaya çalışmak, aynı zamanda blog yazmak, video paylaşmak, forum sitelerinde hesaplar açmak, gruplara üye olmak vb. birçok süreci aynı anda yürütmeye çalışmak. Tüm bunların yerine az ve öz sayıda kanala odaklanarak kaliteyi artırmaya çalışmak öncelik olmalıdır.

Dijital dünyada yöneticilerin ve çalışanların yaptıkları bir diğer hata ise sürekli kendinden bahsettikleri içerikler paylaşmaları. Sürekli kendilerinden bahsettikleri içerikler, bir noktadan sonra dijital alandaki itibara olumsuz yansımaya başlayabilir. Bu nedenle dijital dünyada paylaşılan içeriklerin sürekli yöneticinin ya da çalışanın kendinden bahsettiği nitelikte olmamalı, kalite ve özgünlük içermelidir. Dijital dünyanın bir diğer gerçekliği ise etkileşim almak istiyorsanız, diğerlerinden farklı olmanız gerektiğidir. 

Dünyaca ünlü isimler dijital alanı nasıl kullanıyor? 

Bildiğiniz üzere Güney Afrika asıllı Amerikalı mühendis, mucit, yatırımcı ve girişimci Elon Musk, SpaceX’in kurucusu ve Tesla Motors ile PayPal’ın kurucu ortaklarından. Birkaç haftalık periyodlarla dijital alanda iletiler paylaşan Musk, ağırlıklı olarak takipçilerine roket, araç, uzay teknolojisi ve kendi hayatından kesitler sunuyor. Apple’ın kurucusu Steve Jobs’un izinden gittiğini sıklıkla dile getiren Zuckenberg ise, Twitter’da  ve Instagram’da aktif. Zuckenberg, ağırlıklı olarak günlük hayatı, ailesi, 2012 yılında evlendiği eşi Priscilla Chan, kızı Maxima Chan Zuckerberg, iş arkadaşları ve ünlüler ile çektirdiği çeşitli iletileri paylaşıyor.

Lisedeyken ailesinin garajında, bir bilim fuarı projesi için anti madde üretebilecek güçte gamma ışınları oluşturmak amacıyla bir partikül hızlandırıcısı yapan Amerikalı fizikçi Prof. Dr. Michio Kaku ise, Instagram hesabını aktif olarak kullanıyor, çeşitli bilim sitelerine röportajlar veriyor, makaleler yazıyor. Takipçileriyle paylaştığı iletiler ise ağırlıklı olarak uzay, Einstein, ünlü astrofizikçi Neil deGrasse Tyson, çocukluğu ve Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) ile ilgili. Future Today Institute kurucusu olan, dünyaca ünlü şirketlere, devlet kurumlarına, kar amacı gütmeyen kuruluşlara, üniversitelere ve dünyanın her yerindeki yeni şirketlere danışmanlık yapan Amy Webb ise, Instagram hesabını ve web alanını yoğun olarak kullanan isimlerden. Webb, ağırlıklı olarak manzara, günlük hayattan kareler, arkadaş ve doğa resimleriyle beğeni toplarken, web alanında ise röportajlar ve makaleleriyle yer bulunuyor.

Dijitalde kişisel marka nasıl olunur? Bilinirlik, farkındalık ve repütasyon için yöneticilerin ve çalışanların yapması gerekenler neler?

Dijital alanda marka olmak adına öncelikle atılması gereken ilk adım, az önce belirttiğimiz ve çalışanlar ile yöneticilerin sıkça yaptıkları hataların yapılmamasıdır. Öncelikle doğru hedef kitleye hitap edilmeli, az ve öz sayıda mecraya odaklanılmalı, tüm sosyal medya hesaplarında var olmaya çalışmak yerine bir ya da birkaç hesaba enerji kanalize edilmeli, sürekli kendinden bahsettikleri içerikler paylaşmamalı, hedef kitlenin evreninde yer alan sosyal sorumluluk alanlarına odaklanılmalı, dijital alanda sunulan içerik kaliteli ve özgün olmalıdır. Ayrıca sosyolojik gerçeklere saygı gösterilmeli, çatışma yaratacak, ırk, din, dil ve benzeri kavramlar özelinde ayrışmaya neden olacak yorumlardan, paylaşımlardan kaçınılmalıdır.  

Yöneticiler ve çalışanlar hangi sosyal mecrayı neden ve nasıl kullanmalı?

Dijital dünyada yöneticilerin ve çalışanların en çok vakit geçirdiği alan sosyal medya. Sosyal medya, kullanıcılarına karşılıklı paylaşım imkanı sağlamanın yanı sıra kişisel veya gruplar halinde medya içeriği oluşturma olanağı da sunan dijital bir evren. Bugün dünya genelinde 2.5 milyardan fazla kişi sosyal medya ağlarını kullanıyor. En yaygın sosyal ağlarından biri olan Facebook’un kullanıcı sayısı 1.5 milyardan fazla durumda. Hey ay 400 milyona yakın Twitter kullanıcısı aktif olarak hesabını yönetiyor. Facebook kullanıcılarının %70’i mobil şekilde hesaplarına ulaşıyor. Youtube’ta her gün 5 milyardan fazla video izleniyor ve bu rakam her geçen gün artış gösteriyor. Aylık olarak ise 1 milyar saate yakın video tüketiliyor. Böylesi büyük ve önemli bir evrenden bahsettiğimizde her adımımızın, yorum ve paylaşımımızın nasıl hızlıca ve geniş bir kitleye ulaşabileceğinin de bilincinde olmamız gerekiyor. İş arayan ve işverenlerin buluştuğu ve iş hayatlarıyla ilgili bilgi paylaşımlarında bulundukları sosyal ağ olan LinkedIn’in doğru kullanımı oldukça önemli. Bunun yanında diğer sosyal medya hesapları Instagram, Twitter, Youtube ve Facebook’tan paylaştıklarımız da dijital alan izleri oluşturuyor. Bu hesaplar üzerinden paylaştığımız her şeyin dijital izlerimizi oluşturduğunu unutmamamız ve hesapları kullanırken bu gerçekliği her daim aklımızda tutmamız gerekiyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here