1- Pandemi kısıtlamaları, e-ticarete duyulan ihtiyacı da kat kat artırdı. Bu dönemde Türk şirketlerinin e-ticaret performansını nasıl buluyorsunuz?  

Ticaret Bakanlığının verilerine göre geçen senenin ilk 6 ayı ile 2020 senesinin ilk 6 ayını karşılaştırdığınızda e-ticaret gelirlerinde %94’lük bir artış var. BKM (Bankalar Arası Kart Merkezi)’nin Mart ve Nisan aylarında paylaştığı raporlarda milyonlarca kredi kartının ilk kez online alışverişte kullanıldığı belirtildi. Gene Ticaret Bakanlığının açıkladığı rakamlara göre geçen sene sepet ortalaması 100 TL civarındayken bu senenin ilk 6 ayında 108 TL civarına geldi, ikinci dönemde Black Friday başta olmak üzere birçok kampanyanın olduğunu da göz önüne alırsak bu rakamların çok arttığını düşünüyorum.Her hafta yaptığım e-ticaret sohbetleri ve pazaryerleri ile alakalı kobi sohbetlerinde ağırladığım küçük firmalar olsun bilinen büyük markalar olsun e-ticaret tarafında 3 rakamlı büyümelerden bahsettiler. E-ticaret altyapısı satan firmalar ile görüştüğümüzde her gün e-ticarete başlamak isteyen onlarca kişiyle görüştüklerini ve e-ticaret paketleri sattıklarını söylüyorlar, kısacası bu dönemde Türk firmaları inanılmaz bir yükselişe geçti, yakın zamanda bu sektör çok daha fazla büyüyecek.  

2- Sektörler dijital alt yapı olarak e-ticarete ne kadar hazır? İhracatta hazır pazarları korumak, yeni hedef pazarlar eklemek için e-ticaret özelinde neler yapılabilir? 

Burada iki alternatif var, kimi firma veya şahıs bir yazılım firmasına özel web sayfası yaptırıyor kimisi ise e-ticaret altyapısı sağlayan firmaların hazırlamış olduğu onlarca e-ticaret paketinden birisini alıyorlar. Sektör altyapı olarak hazır ama bu dönemde şunu gördük ki, özellikle hacim artınca bazı web sayfaları bu yükü kaldıramadı. Bazı firmaların kötü niyetli kişiler tarafından hacklendiğine şahit olduk, bu da siber güvenlik konusunda hala bazı firmaların hazır olmadıklarını bizlere gösterdi. 

İhracata gelirsek, bu dönemde zaten e-ihracat ile alakalı inanılmaz bir hareketlilik var, firmalar özellikle artan kur sonrasında yurtdışına mal satmanın yollarını aramaya başladılar. Yurtdışındaki en büyük pazaryerleri olan Amazon, ebay, etsy gibi platformlarda direkt dükkan açanlar olduğu gibi mevcut web sayfasını buraya entegre eden firmaların sayısının da arttığını görüyoruz. Devletinde bu konuda firmaları desteklemesi, pazarlama başta olmak üzere çoğu konuda teşvik paketleri vermesi de bu süreci hızlandırmaya başladı. Konuyla alakalı ilgilenen birçok insan olunca hangi ürünü nereye nasıl satacağız, vergi işlemleri nasıl olacak, kargoyu nasıl göndereceğiz gibi yüzlerce sorunun belirmesi sonucu bununla alakalı eğitim programları da açıldı ve sektörü bu konuda besliyor, insanlar deneyimlerini paylaşıyor, böylece e-ihracat tarafı gün geçtikçe sağlam adımlarla büyüyor.

3- Çorap gibi düşük birim fiyatlı ürünler göz önünde bulundurulduğunda, bireysel ihtiyaç için internet üzerinden yapılan küçük alışverişlerin e-ticaret yapan firmalara anlamlı katkıları oluyor mu? Bu bağlamda çorap üreticilerine ne önerirsiniz? E-ticaret haritalarını nasıl belirlemeleri, en avantajlı sonuçları verir? 

Çorap veya başka ürün olsun eğer markalaştıysanız bunu yüksek fiyatlarla satabiliyorsunuz, markalaşma diyince insanların gözü korkuyor, çok para harcayacakları bir şey olarak düşünüyorlar ama sürdürülebilir olmak, doğru ve yenilikçi tasarımlarla tüketicinin karşısına çıkmak, satış sonrası iyi hizmet vermek ve verdiği mesaja uygun davranmak gibi olmazsa olmazları iyi şekilde yapması bile çoğu zaman yeterli olabiliyor. Birim fiyatı düşük olan bir ürün satılıyorsa bunu belki tekli değil 5’li satmak, hatta mümkünse şık bir kutuya sokup bir albeni yaratmak o ürünün fiyatını artıracak ve daha fazla katkı sağlayacaktır. Birde işin şu tarafı var, hiç bir tüketici, rakamları tamamen örnek olarak vewriyorum, 10 TL çorap alıp birde 10 TL kargo ücreti vermek istemez ama 50 TL ürün alıp 10 TL kargo ücreti verir, yani tüketici her zaman ucuz fiyatın değil akıllı fiyatın peşinde de olabiliyor. 

Çorap üreticilerine eğer online satış kanalına girmeyi düşünüyorlarsa ki, bence bu dönem en uygun zaman, bir strateji belirleyip yola koyulsunlar, burada fiziki mağaza ve buna bağlı masraf kalemleri olmadığından e-ticaretin çok daha az maliyetli olduğu düşünülür, bu kısmen doğru ama burada da yazılımlar var, bunları da ucuza alamıyorsunuz, buranın en büyük avantajı aynı anda her yerden insana 365 gün 24 saat ulaşabiliyorsunuz ama mağazanız olduğunda sadece civarınızdaki kitleye erişim sağlayabiliyorsunuz, bu da demektir ki iyi pazarlama yaparlarsa ve e-ticaretten anlayan danışmanlarla çalışır veya bu konuda tecrübeli insanları işe alırlarsa iyi sonuç almamalarının önünde engel yok. Bu arada rakiplere bakmak, dünyadaki trendleri yakından takip etmek de önemli, buna da zaman ayırmalarını öneririm.

4- Eklemek istedikleriniz?

Ben bütün herkese mutlaka e-ticarete başlamalarını öneririm, yeni gelen kuşak başta olmak üzere herkes artık buraya doğru yöneliyor, artık her gün her yerde onlarca eğitim programı var, insanlar bunlara katılarak bir sürü şey öğreniyorlar ve kendi firmalarında uygulayıp deneme şansına kavuşuyorlar. Bizim her ay yaptığımı e-ticarete başlıyorum adlı eğitim programına katılan kişi sayısı her ay artarken sorulan soruların kalitesinin artması da insanların eskisine göre daha fazla bilinçlendiğini gösteriyor. E-ticaret olsun, pazaryerinde satış olsun, ürünleri dijital ortamda tanıtmak olsun, her konuda bana bilgi@muraterdor.com adresimden ulaşabilir, www.youtube.com/muraterdor kanalımdan da bu konularla alakalı yüzlerce videoyu izleyebilirler.

Bu röportaj Çorap Sanayicileri Derneği Dergisinde yer almıştır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here