Artık çevremizde gördüğümüz neredeyse her marka bir şekilde eposta pazarlaması yapıyor olsa da bazılar diğerlerinden göre ileri düzeyde bu pazarlama kanalını aktif kullanıyor.  Gelin, zayıf – başarısız eposta pazarlaması ve birinci sınıf eposta pazarlaması arasındaki farkı inceleyelim.

Bir eposta kampanyasının başarısını özetlemek gerekirse:

  1. Yolladığınız eposta kullanıcılarınızın gelen kutusuna (inbox) düşmeli
  2. Yüksek açılma oranları yakalanmalı
  3. Yüksek tıklanma oranları yakalanmalı
  4. Yüksek satışa dönüşme (conversion)  oranları yakalanmalı

Pazarlamacılar genelde bu 4 maddede sadece bir ya da ikisini yakalayabiliyorlar. Peki bu dört maddenin dördünü de yakalayanlar neyi farklı yapıyorlar?

  1. İyi bir eposta servis sağlayıcı ile çalışın: “Günün sonunda yolladığım bir eposta” yanılgısına düşmeyin. Her konuda olduğu gibi eposta göndermekte profesyonel bir yaklaşım ister. Seçeceğiniz firmanın teknik alt yapısı, konu hakkındaki “know-how”ı, size vereceği destek az önce saydığımız dört madde için ayrı ayrı önem taşımaktadır. Özellikle iletilebilirlik konusunda profesyonel bir çözümü tercih etmek sizi bir adım ileri taşıyacaktır.
  2. Data, Data, Data: Ne kadar data yazsak azdır. Kaliteli, temiz, yeni bir data her ne kadar küçük olsa bile size satın alacağınız, sağdan soldan toplayacağınız milyonlarca kişiden çok daha fazla geri dönüş sağlayacaktır. Datanızı güncel ve temiz tutmanız e-posta gönderimlerinizin başarısını etkileyen en önemli faktördür. Datanızın tepkilerini iyi ölçün ve bu bilgileri lehinize kullanın.
  3. Pazarlama Otomasyonu: Üye veri tabanınızın yolladığınız kampanyalara verecekleri tepkilere cevap verebilmek  ve bu cevapları, üyeye özel otomatize etmek hem pazarlamanızı sistemli yapabilmenizi sağlayacak;  hem de üzerinizden iş yükünü alacaktır. Sizce de gönderdiğiniz kuponları kullanmayanlara bir hatırlatma yapmak, sitenizi 120 gündür ziyaret etmemişlere “sizi özledik” demek  ya da sitenizde gezdiği kategorileri bilip, bu kategorilerde geçirdiği sürelere göre üyelerinizi segmente edip, ilgili kategoriden bir içeriği otomatik olarak oluşturmak, sizin daha verimli bir e-posta pazarlama kanalı sahip olmanızı sağlayacaktır.
  4. Kişiselleştirme yapın: E-postanın başlığından tutunda kişisel hitaba, kişiye özel seçilmiş ürünlere hatta kişiye özel teklif ve kampanyalara kadar e-postanızda sayabileceğimiz birçok noktada kişiselleştirme yapmak zorundasınız. 2000’lerin modası “firma olarak ne satmak istediğime ben karar veririm” mantığından hızlıca sıyrılıp, “üyelerim benden ne istiyor” noktasına varmanız çok büyük önem taşıyor.  
  5. Mobil optimizasyon artık temel ve çok etkili: Size ulaşan e-postaları ilk nereden kontrol ediyorsunuz?  2014 ilk çeyreğinde %40 – %50 olan e-postaların mobil cihazlardan açılma oranları daha da yükselecek. Sizin de yükselen bu trende uygun bir içerik yollamanız gerekiyor. Unutmayın ki artık hiçbir kullanıcı mobil uyumluluğu olmayan, yazıları küçük, resimleri görünmeyen ve parmakları ile yakınlaştırmak zorunda kaldıkları epostalara ilgi göstermiyor. Tabi buradan gelecek trafiği en azından mobil uyumluluğu olan bir siteye yönlendirmenizde çok önemli.

Akıllı sistemler, tavsiye motorları, kurgu yaratım alanları, teknik bilgiden bağımsız içerik yönetim sistemleri, tecrübeli destek ve tam entegrasyon ile, pazarlama süreçlerinizi otomatize etmek, üzerindeki IT yükünü azaltmanız mümkün. Bu sistematik sayesinde, yapmak isteyip de, teknik eksiklikten ya da zamansızlıktan dolayı gerçekleştiremediğiniz birçok pazarlama fikrini kolayca hayata geçirebilirsiniz.

Bu yazı Emarsys Türkiye çalışanları tarafından yazılmıştır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here