Dijital dönüşüm otomotiv sektörü için neden önemli ve sektörü nasıl dönüştürüyor?

Dünya, içinde olduğumuz Sanayi 4.0 ile birlikte dijital uygulamalara ve platformlara doğru inanılmaz bir hızla evriliyor. Büyük bir değişimden ve yenilenmeden söz ediyoruz. Dijitalleşmenin fikirlerimizi, alışkanlıklarımızı, çalışma biçimlerimizi, iş süreçlerini ve satın alma davranışlarımızı etkilediği yeni bir dönemin içinde olduğumuzu yaşayarak gözlemliyoruz. Bir kenara itemeyeceğimiz, sosyal ve kurumsal hayatın bir parçası haline gelen dijital dönüşüm gelecekte de artarak bizlerin sosyal ve iş hayatını büyük oranda etkileyecek. 

Bu dönüşümden küçüklü, büyüklü tüm sektörler, kuruluşlar etkileniyor ve etkilenecek. Bu sektörlerin başında da otomotiv sektörü geliyor. Otomotiv sektörü 4 trilyon dolarlık hacmiyle dünyanın en büyük ve aynı zamanda en çok istihdam sağlayan sektörlerinden biri durumunda. Sektörde birkaç yıl içerisinde köklü değişimler olmayacak ancak teknolojik yenilikler, müşteri beklentileri, dijital dönüşüme bağlı tüm gelişmeler sektörün dinamiklerini çoktan değiştirmeye başladı ve değiştirmeyi de sürdürecek. 

Dünyada bu alandaki trendler neler ve Türkiye’ye yansımaları nasıl oluyor?

İçinde olduğumuz Sanayi 4.0, insan kontrolünde kullanılan makinelerin yerini kendi başlarına çalışan, gittikçe kendi kendine öğrenen ve karar veren (yapay zekalı) makinelere, robotlara bırakmaya başladığı dönemi temsil ediyor. Dijital dönüşümü de içine alan Sanayi 4.0, genel hatlarıyla robotların üretimi tamamen devralması, yapay zekanın gelişimi, üç boyutlu yazıcılarla üretimin gerçekleşecek olması gibi birçok yeniliği kapsıyor. Süreçte,  işçi gücünden teknoloji kontrolüne geçen sistemler ile makine kontrolü artacak. Her geçen gün tehlike sınıfı yüksek işler insandan makinelere-robotlara geçecek. Tekrar eden işlere insan iş gücü talebi azalacak. Seri üretim, yerini daha az miktarlarda ve kişiye özel üretime bırakacak. Büyük ve seri üretim yapan fabrikalar yerini, fikirleri daha hızlı ürüne çevirecek esnek, küçük, dinamik ve akıllı fabrikalara bırakacak. Bu durumda tek tip ve seri üretim yapan büyük fabrikalara gerek kalmayacak. Fabrikalar ve tasarım merkezleri başta olmak üzere çok sayıda disiplinden insanlar dijital olarak birbirine bağlanarak, zor ve karmaşık işleri sanal ortamda paylaşacak, üretim süreçlerini kısa sürede geçerek, ortaklaşa üretecekler.

Tüm bu değişim süreci, istesek de istemesek de Türkiye’yi ve otomotiv sektörünü de içine alıyor ve burada faaliyet gösteren yerel ya da küresel kurumlar dijital dönüşüm özelinde çeşitli adımlar atmalarını zorunlu kılıyor. Çünkü Türkiye dünyanın en büyük otomotiv üreticilerinden birisi durumunda. Ayrıca araç üretimi dışında sektör yan sanayisi de çok büyük ve istihdam edilen kişi sayısı da oldukça fazla. Türkiye 2017 yılında üretilen araçların büyük bölümünü ihraç ederken ekonomiye de ciddi bir döviz girdisi sağladı. 

Önümüzdeki 20-25 yılda sektör özelinde büyük bir değişimin yaşanacağı Avrupa ülkelerine otomotiv ihraç eden ve ekonomisine önemli ölçüde girdi sağlayan Türkiye bu dönüşüme hazır mı? Sormamız ve üzerinde düşünmemiz gereken ilk ve önemli soru bu. Bu köklü değişimler ayak uydurabilmemiz için Ar-Ge yatırımlarına öncelik verilmesi, dijital dönüşüme dair tüm adımların atılması, dünyadaki teknolojik gelişmeleri ve sektörü yakından takip eden insanların istihdam edilip geliştirilmesi gerekiyor. 

Dijital dönüşüm tüketici profillerini nasıl değiştiriyor? Geleceğin tüketici profili nasıl olacak?

Dijital dönüşümle birlikte yeni bir kimlik kazanan geleceğin tüketici profilinin en büyük özelliği, önünde birçok seçeneği olduğundan seçici davranması. Şirketler seçici davranan tüketiciye en iyiyi sunma yolunda iyileştirmelere gitmek zorunda kalacak. Bu da kalite artışının ve tüketici ile kurulabilecek en sağlıklı ilişkiye ulaşmanın önünü açacak. Tüketici gelecekte başrolde olacak. Ona sunulan seçeneklerden almak zorunda olmayıp, onun isteğine yönelik şekillenen bir üretim planı ile memnun hissedecek. 

Bugünün gidişatı aslında bizlere birçok ipucu sunuyor. İnsanlar hayatlarında artık alışverişe zaman ayırmayarak, internet üzerinden ihtiyaçlarını gideriyor. Gelecekte bu oran hızla artacak ve insanların alışveriş alışkanlıkları kökünden değişecek. Burada şirketlere düşen en büyük görev doğru hedef kitleye doğru ürünü sunmaları. Yeni neslin satın alım alışkanlarını takip etmek onlara düşen büyük sorumluluklar en başında geliyor. Şirketlerin ve üreticilerin başarı yakalaması için hedef kitlelerini gerçekten çok iyi tanımaları gerekiyor. Öncelikle yeni gelen Z kuşağı hakkında araştırmalar yapmalılar. Satın alma alışkanlıklarının teknoloji ile beraber geliştiğini ve bu yeni kuşağın her şeyden haberdar olduğunu unutmamalılar. Çünkü Z kuşağı en iyi olanı çok kısa süre içerisinde öğrenebilme yeteneğine çoktan sahip olacak. 

Bir otomotiv şirketi dijital dönüşüme nereden, nasıl başlamalı?

En baştan başlamak gerekirse, otomotiv sektöründe tam bir dijital dönüşüm yaşanabilmesi için şirketlerin bu duruma hazırlıklı olmaları gerekiyor. Şirketler, dönüşümün getireceği değişimlere hazır olduklarını düşündükleri anda buna girişmeli ve üst yönetimin %100 desteğini almalıdır. Bu çok önemli bir nokta…  Dijital dönüşüm yalnızca teknolojik değişimlerin gerekliliğini ifade etmez. Her alanda yenilikçi davranabilme ve düşünebilme yeteneği de ister. Dijital dönüşüme ayak uydurmak isteyen şirketler öncelikle teknolojik altyapılarını oluşturmalı ve belirlenen dijital stratejiler ile kararlılıkla ilerlemeliler. Eşzamanlı teknoloji takibi ile daha fazla verim alabilmek de mümkün. Geleceğin iş hayatına ve dijital dönüşüme ayak uydurmanın temeli bu aslında.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here