Yapay Zeka – Tehdit mi Yoksa Fırsat mı?

0
221

Sevgili Dostlar,

Son günlerde her yerde yapay zeka ile alakalı haberlerden geçilmez oldu, özellikle ChatGPT sonrası herkes buna kafa yormaya başladı. Acaba biz bu konularla alakalı olduğumuzdan dolayı mı denk geliyor dedim ama günlük gazetelerde olsun dergilerde olsun kapak haberlerde yer almaya başlayınca iş artık günlük hayata inmiş dedim içimden.

Ne yalan söyleyeyim benim biraz içim şişti, başka konu mu yok yahu bile dedim ama cidden yok, daha doğrusu burada o kadar konu konuyu açıyor ki birisini konuşsan diğeri başlıyor o yüzden de konuşulmaya devam ediyor. İşin içinde fırsatlar olduğu gibi tehditler de var, birazdan bunlara da değineceğim.

Biliyorsunuz ChatGPT yapay zeka ile çalışan bir platform, sisteme girip kayıt olun ve ne öğrenmek istiyorsanız buraya yazın. Ben mesela ilk başta romantik bir konudan başlayayım diyerek “Ankara hakkında 500 kelimelik bir makale yaz” dedim, 20 saniye içinde şak diye geldi. Karşınızda insan varmış gibi bir makineye yazıyorsunuz ve cevap alıyorsunuz, mesela “bu akşam ne pişireyim“, “pazartesi günü İstanbul’da kahve içmek için nereye gidebilirim”, “Türkiye’de deprem riski en az olan şehirler neresi” ya da “ne olacak bu Fener’in hali” gibi birbirinden alakasız sorulara aldığım cevaplar beni fazlasıyla tatmin etti.

Hayat bir şekilde devam ederken geçtiğimiz hafta yaşananlar olayı başka bir boyuta taşıdı. ChatGPT sonrası yapay zekanın bu kadar hızlı şekilde ilerlediği görülünce aralarında Elon Musk’ın da olduğu teknoloji sektöründe yer alan 1000’in üzerinde insan son dönemde yapay zeka araştırmalarında yaşanan gelişmelerin kontrolden çıktığını, insanoğlunun bu hıza ayak uyduramayacağını ve bunun toplum için riskler oluşturabileceğini  vurgulayarak geliştirilmiş yapay zeka araştırmalarına 6 ay ara verilmesi çağrısında bulundu.

Tam da bu esnada, ABD’de yaşananlar yapay zekanın nelere kadir olduğunu bizlere bir kez daha gösterdi. Eski ABD başkanı Donald Trump bir soruşturma kapsamında bugünlerde ifade veriyor, geçtiğimiz hafta yapay zeka tarafından üretilen, Donald Trump’un tutuklandığına dair sahte resimler sosyal medya kanallarında paylaşılınca herkes önce şok geçirdi, çok geçmeden bunların doğru olmadığı anlaşıldı. Ses teknolojisi ile beraber videolar da oraya doğru ilerliyor, yani x kişinin bir yerde yaptığı konuşma görüntüsü alınıp onun üzerine farklı sözler eklenebiliyor, onun sahte olduğu ilk başta anlaşılmıyor.

Bu işlemler o kadar gerçekçi yapılıyor ki, ses dudağa öyle bir oturtuluyor, mimiklere kadar herşey o kadar gerçekçi görünüyor ki cidden kendi videonuzu görseniz kendinizden bile şüphe edebilirsiniz. Eskiden bir laf vardı, gözümle görmeden inanmam diye, aynen o günlere doğru gidiyoruz, gözünüzle görmediğiniz şeylere inanmayacaksınız ama olay yakın eş dost değil ki, dünya liderleri olabilir, siyasetçiler olabilir, şov dünyasından insanlar olabilir, futbolcusu olabilir, olabilir oğlu olabilir.

Diyeceksiniz ki, ya oralar ABD vs, bize bir şey olmaz, isterse ara versin isterse devam etsin ama ülkemizde de yapay zeka ile yapılan çalışmalar gün geçtikçe artıyor. Firmalar pazarlama stratejisi oluştururken, freelancer çalışanlar kod yazarken, markalar pazar araştırması yaparken, öğrenciler tez yazarken yapay zekanın nimetlerinden faydalanmaya başladılar bile. İşler bu kadar hızlı ilerlerse çoğu beyaz yaka işsiz kalma tehlikesiyle yüz yüze kalacak.

En büyük tehdit ise eğitim alanında, eskiden kütüphanelerden aldığımız kitapları, arama motorlarından bulduğumuz makaleleri okuyup, konuyla alakalı insanları bulup onların tecrübelerini dinleyerek kaç günlük emekler sonrasında yaptığımız projeler artık 15 dakika içinde önünüzde olacak. Google’a konu başlığı yazıp araştırma yapmaya üşenen yeni nesil (herkes değil ama çoğunluk) “armut piş ağzıma düş” durumunda bir konuyu nasıl öğrenecek? Tahtada sözlü yapılması ve el yazısı ile rapor yazılması öneriler arasında, komik ama gerçek, sanki yıllar öncesine geri dönüyoruz.

Bu arada geçenlerde Twitter’da bununla alakalı bir paylaşıma denk geldim. İnsanların bilgisayar yerine el yazısı ile yazmaları halinde o konuyu öğrenme yüzdesi ciddi oranda artıyormuş. Belki de yukarıda bahsettiğim el yazısı ile rapor yazma belki de bundan isteniyor. Ben dijital hayatın göbeğinde olmama ve nimetlerinden faydalanmama rağmen hala bir defterim var ve hala kurşun kalemle buraya notlar alıyorum. Yakın zamanda planladığım bir gösteri için hala notlarımı deftere yazıyorum, yazdıkça yazasım geliyor, aylık ajandamı bu şekilde düzenliyorum ve çoğu şeyi atlamıyorum, bazen eş dost bana gülüyor ama olsun, yaşasın deftercilik kalemcilik.

Twitter’dan bahsetmişken, mavi tıkla alakalı da tartışmalar bitmiyor. Elon Musk nisan ayından itibaren mavi tıklı olan hesapları iptal edeceğini ve aylık bir ücret karşılığında isteyen herkese mavi tık vereceğini söyledi. Mavi tık nedir diye bilmeyenleriniz olabilir, özetlemek gerekirse bir hesabın yanında mavi tık işareti varsa o kişi gerçekten o hesabın sahibidir, yani mavi tıklı bir Sezen Aksu hesabı görüyorsanız o hesap cidden ona ait, diyeceksiniz ki nereden anlıyorlar, e işte bir sürü belge vs isteniyor, uzun süreçleri olan bir konu, hatta hatırlıyorum insanlara para verin sizin yerinize evrak işlerinizi biz halledelim ve mavi tık’ınızı alalım diyen ajanslar türemişti. Memlekete bak ya, cidden girişimci yuvası, ihtiyaca göre hemen hizmet veren insanlar çıkıyor, e talep var ki arz da oluyor, kimler zamanında ne paralar verdi o statü sembolü olan mavi tık’ı aldı ama geçmişler olsun artık hepsi mazide kaldı.

Ülkemizde aylık 150 TL verirseniz istediğiniz hesaba mavi tık alabilirsiniz, yani ben bir Haluk Levent profili yaratıp parayı da verirsem mavi tıklı Haluk Levent hesabım olabilir, ya da ünlü bir iş insanı olabilirim ya da dünyanın en ünlü şarkıcısının mavi tıklı hesabına sahip kişisi olabilirim. Bundan üç ay önce uluslararası firmalar adına hesap oluşturup mavi tık alan, o firmanın CEO’su adına sansasyonel mesajlar paylaşıp borsanın düşmesine ve çoğu firmanın değer kaybetmesine bile sebep olan olaylar oldu. Hatta firmaların çoğu Twitter ile mahkemelik oldu, yani iş ciddi, derseniz ki ben kendi halimde bir vatandaşım tık’ım olsa ne olur olmasa ne olur sorun yok.

Haluk Levent demişken, geçenlerde Ipsos’un en güvenilen ünlüler araştırmasında birinci kişi olarak istenin başında yer aldı, şaşırdık mı, tabi ki hayır ama listedeki kişilera bakınca birisi cidden ilgimi çekiyor. Kenan İmirzalıoğlu nedense her sene bu listede ilk 10’da yer alıyor, diyeceksiniz ki neden garip geliyor, belki de onu hep Ezel dizisi ile özdeşleştirdim, ondan dolayı hep ne alaka diyorum, bu arada hiç tanımıyorum ama işin daha da garibi bana da güven veriyor. Madem Ezel dedik, efsane şarkıyı da dinlemeden olmaz, videoyu kanalına koyan kişinin 3 bin takipçisi var ama video 6 milyona yakın izlenmiş, ah be Eyşan sen nelere kadirsin.

Dijitalleşmenin yıkıcı etkilerinden sıkça bahsediyor, hayatın çok hızla değişeceğini söylüyor, insanların ve firmaların kendilerini gelecekte yaşanacaklara göre konumlandırmaları gerektiğinin altını hep çiziyoruz. Bununla alakalı son dönemde yaşanan en çarpıcı gelişme otomobillerin online olarak satılmasına başlanması oldu. Tesla ile başlayan bu akım artık ülkemizde de yaygınlaşıyor, özellikle elektrikli araç modelleri internet üzerinden tüketici ile buluşturuluyor. Danışmanlık şirketi Accenture’un verdiği rakamlar ise çarpıcı, Tesla bu sayede rakiplerine göre %33 daha fazla geri dönüşüm oranına sahipmiş ve diğer firmalara göre satış başına beş saat daha az zaman harcıyormuş. Klasik bayilik sistemi belki bitmeyecek ama etki alanı zayıflayacak, belki sadece deneyim merkezi olarak kalacak. Koskoca otomobil internetten satılır mı yahu, bizim gibi ülkelerde olmaz demeyin çünkü yerli otomobil markamız Togg bayilik sistemi kurmak yerine online satışı tercih etti ve 20 bin araç için 180 bine yakın sipariş topladı.

Gene ilginç bir gelişme oyun dünyasında yaşandı. Warner Bros geçen ay yeni bir Harry Potter yayınladı ve 850 milyon dolar gelir elde etti. Buraya kadar herşey normal ama yayınlanan bir film değil, Hogwarts Legacy adlı bir video oyunu. Koskoca Warner Bros bu kadar risk alır mı, almaz, belli ki insanların değişen eğlence anlayışını gözlemlemiş ve buraya yatırım yapmış. Rakamlarda zaten bunu teyit ediyor, bu sene oyun piyasasında 185 milyar dolar harcamanın yapılacağı öngörülüyor, bu hem sinema salonlarına hem Netflix gibi mecralara harcanan paradan kat ve kat fazla. Netflix geçen sene düşen karlılık sonrası radikal kararlar almış dizilere reklam almaya başlamış, hatta Netflix Games adlı bir oyun şirketi kurmuş, bu da bana çok saçma gelmiş, içimden “artık nasıl para kazanacaklarını şaşırdı bunlar” demiştim ama rakamları görünce Stranger Things gibi popüler dizilerin oyunlarını neden piyasaya sürdüklerini şimdi daha iyi anlıyorum.

Etkinliklere gelirsek;

  • Geçen haftalarda moderatörlüğünü yaptığım Retail Talks adlı etkinliğin görüntüleri geldi, buradan izleyebilirsiniz, 12 Nisan günü saat 14.00’de yapılacak serinin ikincisine buradan kayıt olabilirsiniz.
  • 11 Nisan akşamı ise KWORKS’de yapacağımız E-Ticaret Sohbetlerinde birbirinden değerli üç konuğumuzla E-Ticarette Kazandıran Pazarlama Çalışmaları hakkında sohbet edeceğiz. Gelin tanışalım, kaynaşalım, ücretsiz etkinliğimize buradan kayıt olabilirsiniz.
  • Girişimcilik ile alakalı sene başında eOfis ile başladığımız projeye tam gaz devam ediyor, farklı konu başlıkları için video çekimlerini yapıyoruz. İçerik pazarlama hakkında yaptığımız sohbeti buradan izleyebilirsiniz.

Bitimeden sizlere özel bir indirim kodu paylaşayım. Pilatesi evinizde yapma konforunu sunan pilatesevinizde.com ekibi sene sonuna kadar yapacağınız kiralamalar için 500 TL indirim kodu sunuyor. Faydalanmak isterseniz kiralama esnasında indirim kodu kısmına me500 yazmanız yeterli.

Her sabah bülten özetleri gönderdiğimiz Sadece 5 Dakika adlı platformun Instagram hesabını yakın zamanda açtık, her gün kısa kısa haberleri yayınlayacağımız sayfayı takip etmek isterseniz buradan edebilirsiniz.

Güzel bir hafta olması dileğiyle
Sevgiler
Murat Erdör

PS: Bu yazıyı bir web sayfasında veya sosyal medya kanalında okuduysanız, formatı beğendiyseniz ve her hafta düzenli olarak size de bu e-bültenin gönderilmesini istiyorsanız bu linkten e-bültenimize üye olabilirsiniz.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here