Sevgili Dostlar,

Gün gelecek TV başka bir şeye dönüşecek dediklerinde bir şeyler anlamakla beraber aslında pek bir şey anlamamıştık. Bugünlerde Netflix, Amazon Prime, Disney gibi video akış hizmeti sunan platformlar hayatımızın her yerinde yer almaya başladılar.

Eskiden sinemaya mı gidelim yerine Netflix’de dizi mi izlesek cümleleri gün geçtikçe arttı, sinemaların varlığı tartışılmaya başlandı. Artık çoğu sinema salonu gelirlerini artırmak için farklı yollar aramaya, boş salonları kurumsal etkinlik veya özel gösterimlerle doldurmaya başladı.

Eskiden bir filme gittiğimizde kuyrukta beklerken artık gişe kavramının da ortadan kalktığını, çok az kişi geldiğinden sinema biletinin popcorn satış gişesinden yapılmaya başladığını da sıkça görmeye başladık. 90’larda hayatımızda çok önemli yeri olan sinema kavramının bugünlere gelmesi üzücü ama değişimin önünde hiçbir şey duramıyor, bugün vezir olan değişime ayak uyduramayınca yarın rezil (!?!) olabiliyor.

İşin daha da ilginç kısmı, eskiden meşhur olmayan oyuncular dizinin tutması sonrasında dünyaca tanınan çok meşhur kişiler haline gelmeye başladı. Misal, La Casa de Papel dizisinde oynayan oyuncuların çoğu bilinmeyen insanlarken dizinin patlaması sonrasında gittikleri her ülkede star muamelesi gördü, hatta o kadar ki Berlin karakterini oynayan Pedro Alonso ülkemizde ödül törenlerinde bile yer aldı.

Netflix, belki de hayatımıza ilk giren platform olduğundan her dönem popüler oldu. Çok değil bundan 2-3 sene öncesine kadar finansal sorunlarla mücadele eden ve batacak denen firma yaptığı birkaç kritik değişim sonrasında batmak bir yana gelirlerini katladı hatta bugünlerde bambaşka işlere başladı.

Sene başında yedi ülkede yapılan, sonuçlarını Pazarlamasyon portalında okuduğumuz, Kültürel Yakınlık Araştırmasından çıkan sonuçlar ise bu işin basit bir yayıncılıktan öte bir durum olduğunu göstermiş oldu. Türk yapımlarını izleyen kişilerin ülkemizi turist olarak ziyaret etme isteği 2.6 kat, Türkçe öğrenme isteği ise 4.6 kat artmış ve bu ilginin en çok arttığı ülke ise ABD olmuş.

Türk mutfağına olan ilgi %29, Türk tarihine olan ilgi %27, Türk edebiyatına olan ilgi ise %22 oranında artış göstermiş. Netflix’teki Türk yapımlarını izleyenlerin Türk insanıyla tanışma, iş yapma isteği ise %27 oranında yükseliş göstermiş. Bu yapımları izledikten sonra Türkiye’de üretilen ürün ve hizmetleri satın alma isteğim arttı diyenlerin oranı ise %17 olmuş.

Bu rakamları gördüğümde çok şaşırmış, Cannes’da yapılan, dünyanın her yerinden gelen dizi/film yapımcıları, kanal yöneticileri ve sektörden onbinlerce insanın katılım gösterdiği Mipcom adlı fuara geçen sene gidince bazı sorularıma daha anlamlı cevaplar almıştım. Eskiden Arjantin’li biri ile tanışırken Maradona dediğimizde buzların anında kırılıp sarmaş dolmaş olduğumuz günleri artık elin İspanyol’u ile tanıştığımızda La Casa de Papel dediğimizde yaşıyoruz.

Netflix olayın buralara geldiğini görmüş ki, bambaşka sektörlere de el atmaya başlamış. Firmanın üst düzey yöneticilerinden Josh Simon Bloomberg’e verdiği röportajda “yayınlanan film ve TV şovlarının insanlar tarafından çok benimsendiğini gördük ve bunu nasıl bir üst seviyeye taşıyabileceğimizi çok düşündük” demiş. İşin Türkçesi, zaten popüler bir iş yapıyoruz, bundan nasıl faydalanıp nasıl daha fazla para kazanırız demeye getirmiş. Çok değil, bundan iki bilemediniz üç sene sonra Netflix’in yayıncılık dışında elde edeceği gelir bilançosunda toplam gelirin %30-40 seviyelerine gelirse şaşırmam çünkü birazdan yazdıklarımı okuduğunuzda eminim sizde bana hak vereceksiniz.

Şirket biletli deneyimler de dahil olmak üzere şimdiye kadar 40’tan fazla pop-up mekanı başlattı, belli TV şovları ve dizileri baz alarak bunlardan eğlence mekanları yarattı. Bir dönem açtı, gözlemledi ve bir sonraki büyük projelere hazırlık yapmak için kapattı. Bunlar arasında neler var derseniz Los Angeles’ta ünlü şefler eşliğinde nezih bir ortamda yemek yediğiniz Netflix Bites adlı restoran akla ilk gelenlerden.

Bir dönem oldukça ses getiren Bridgerton dizisini baz alarak o dönemin kıyafetleri, müzikleri ve ortamı ile eşsiz bir gösteri sunan, diziden bilinen karakterle tanışabildiğiniz The Queen’s Ball: A Bridgerton Experience‘e ne demeli?

Herkesin “abi acayip biz dizi” diye gazladığı, ilk sezonu hoşuma giden, sonrasında ise insanlar bundan ne anlamış arkadaş diye yarıda bıraktığım Stranger Things ise burada en önemli gelir kaynaklarından birisi olmuş. Korku filmlerine ve esrarengiz şeylere ilgi duyan birisi olarak Stranger Things: The Experience adlı maceradan ben de nasibimi almak isterdim, çok net.

Yapılan lisans anlaşmalarına gelirsek Stranger Things dizisinde yer alan Starcourt Alışveriş Merkezi’ndeki hayali dükkan düşünülerek Walmart’ta Scoops Ahoy dondurması satılmaya başlandı, kumar sektöründe de ilk tüketici ürünleri lisans anlaşması imzalandı. Squid Game slot makinesinin 2024 yılında casinolarda yer alması planlanıyor.

6 Aralık Çarşamba gününde Los Angeles’da açılacak olan Squid Game: The Trials‘de ise yetmiş dakika boyunca oyuncular oyun oynayacaklar ve bunun için hafta içi 39$, hafta sonu 54$ ödeyecekler. Kayıt için tıkladığımda Aralık ayında bazı günlerin komple kapatıldığını gördüm, yoğun pazarlama çalışmaları sonrasında eminim burası da full çeker.

22 Kasım’da Squid Game adlı dizinin, alınan başvurular sonrasında 456 kişiyle yapılacak ve 4.5 milyon $ ödül verilecek versiyonunu da eminim milyonlar izleyecek. Bitirmeden ekleyeyim, dizilerle alakalı hediyelik eşyaların satıldığı online alışveriş kanalı da açıldı, arzu eden buradan alışverişini yapabilir.

Ezcümle, Netflix eğlence, popüler kültür ve dijital dünyayı farklı deneyimlere taşıyor, şu anda deneme yanılma ile ilerliyor ama yakın zamanda üzerimizde x dizinin sweatshirt’ü varken Netflix restoranlarda yemek yiyecek, sonrasında da eğlence temalı stüdyolarda zaman geçireceğiz. Bu gidişatın sonunda Disney World’e kafa tutar mı bilmem ama görünen o ki bu aksiyonlar sayesinde rakiplerinden 3-4 adım önde olacak ve kendini bambaşka bir yerde konumlandıracak.

Önümüzdeki Günlerdeki Etkinliklere Bakarsak;

• 14 Kasım Salı günü Envoyo E-İhracat Sohbetlerinde Ömürden Sezgin ve Almıla Demirdağ ile e-ihracatta marka yaratmak hakkında sohbet edeceğiz, detaylar ve kayıt için buraya bakabilirsiniz.

• 22 Kasım Çarşamba günü GNR Kariyer Sohbetlerinde ise Evrim Dal ile iş hayatındaki trendler hakkında konuşacağız, izlemek için buradan kayıt olabilirsiniz.

• 23 Kasım Perşembe günü ise Ticket Restaurant Edenred ile yaptığımız canlı yayınlarımızın ikincisini yapacak, İpek Baylav ve Cem Kılıç ile Türkiye’deki ücretler ve teşvik sistemi hakkında konuşacağız.

• 24 Kasım Cuma günü ise Mobildev Pazarlama Sohbetlerinde Oğuz Veli Yavaş ile sosyal medya reklamları hakkında konuşacağız, kayıt için buraya tıklayabilirsiniz.