Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
İlona: 2009 yılında İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden mezun olan ben üniversitenin ikinci yılında bu dalın bana uygun olmadığını düşünerek moda sektörüne atıldım. Eğitimini Lasalle Academy, İstanbul Moda Akademisi ve Parsons New York’ta yaptım. Her birinde modanın farklı bir yönünü aldım. Moda Tasarımcıları Derneği’inde 1 sene gönüllü ve 3 sene profesyonel olarak çalıştıktan sonra Limango’da Satış ve Proje Geliştirme Departmanı’na transfer oldum. Şimdi ise iki sene önce kurduğum Marque-Up Danışmanlık firmasında çalışıyorum. Serüvenim yanlış ve karmaşık başlayıp daha heyecanlı hale gelmiş oldu…
Leyla: Ben aslında bilgisayar mühendisliği mezunuyum. İlk işe yazılım ile başladım, sonra analist olarak devam ettim. İşin işletme kısmını da biraz öğrenmek için Boğaziçi Üniversitesi mühendislik ve teknoloji yönetimi yüksek lisans programını bitirdim. Uzun süre kurumsal hayatta farklı sektörlerde çalıştım. Ancak moda ve kozmetik sektörü de her zaman takip ettiğim bir sektör oldu. Hatta bir süre moda blogu da yazdım. Ancak mevcut işlerin yoğunluğunda çok ilerlemedi. Istanbul Moda Akademisinde Styling eğitimi de aldım. 2014 sonunda büyük bir karar alarak Marque-up’a ortak olarak katıldım.
Kendi işinizi yapmaya nasıl karar verdiniz? Bunu yapmaya karar verirken kimden destek aldınız?
İlona: Parsons New York’tan döndüğümde burada artık firmalara girsem de belli maaşlar ve belli manevi birikimler/tecrübeler kazanabileceğimi gördüm. Benim için tatmin edici olmayacaktı. Amerika’da edindiğim disiplinli kültürü ve hayallerimi birleştirdiğimde New York’tan döner dönmez başlayacağıma karar verdim. Tasarımcı arkadaşlarımın desteği ile danışmanlık işime başlamış oldum.
Leyla: 12 yıllık kurumsal hayatta farklı sektörlerde yer aldıktan sonra, uzun zamandır hayalini kurduğum sektöre, sevdiğim bir kişi ile birlikte girme olasılığı bulduğumda bu fırsatı kaçırmadım.
Ne üzerine bir iş yapıyorsunuz? Başka iş fikirleri varken neden bu işi yapmaya karar verdiniz?
İlk önce son sorudan başlamamız daha doğru olur. Başka iş fikirlerine her zaman açığız. Yani ikimiz de apayrı konulardan marka yönetimi ve danışmanlık alanına geçen kişiler olarak denemek bizim için en büyük zevk. Zaten şu an bir ana iş dalı değil birden çoğu ile yolumuz kesişti. Ana işimiz stratejik satış kanalları büyümesi ve pazarlama. Yani start-up veya büyüme odaklı markaların yaygınlaşması ve satış üretimini arttırmaları için stratejiler belirleyerek uyguluyoruz. Bunun yanı sıra katalog çekimleri ve film setlerinde styling/kostüm şefliği yapıyoruz.
İlona: Ben ayrıca www.themagger.com ve Şalom Gazetesi’nde yazarlık yapıyorum ve kendimi bulma yolunda öğrendiğim Mandala sayesinde bir Mandala eğitmeni oldum.
Bizim firmamızın en büyük avantajı vizyonu ve çok yönlülüğüdür. Bunu bizimle çalışan tüm müşterilerimiz bilir.
Bu işi yaparken ne tip sıkıntılarla karşılaştınız ve bunları nasıl aştınız? Sizce kendi işinizi kurarken nelere dikkat etmek gerekiyor? Hangi konularda bilgi sahibi olmak gerekiyor?
Kendi işini yaparken en çok dikkat edilmesi gereken konu parayı yönetebilmek. Parayı iyi ve doğru kullanıyor olmak markayı bambaşka yere götürebilir. Ayrıca disiplinli ve takım çalışmasına açık olmak en önemli kurallarımızdan biri. Bu işi yaparken maddi, manevi ve yanlış takım arkadaşları seçmek gibi bir çok alanda sorunla karşılaşılabiliyor. Bir şirketin oturması için üzerinden minimum bir buçuk yıl geçmesi gerekir. O zaman işin planlama kısmı oturuyor ve su gibi akmaya başlıyor. İşe başlarken çok heyecanlı olup sonra demotive olmak yerine bunları yaşamanın bir sebebi olduğunu düşünmek kişiyi rahatlatabilir. Her zaman aklınızda hedefinize ulaşma azmini tutmanız gerekir.
İş hayatında kadın olarak yer almanın zorlukları var mı sizce? Varsa nelerdir?
Kesinlikle olduğunu düşünüyoruz. Ancak sektörel bazda değişebiliyor. Biz bu sektörde henüz karşılaşmadık. İşimizle ilgili duruşumuz çok net ve her zaman çok profesyonel. Birlikte çalıştığımız kişiler firmalar, yeni görüştüğümüz kişiler de konulara olan hakimiyetimiz, onlara iş anlamında sunabileceklerimizle ilgilendiklerinden böyle bir ayrımcılık kimsenin kafasında olmuyor. Biz de hiçbir zaman görüştüğümüz kişiler için de kadın/erkek gibi bir ayırımı düşünmediğimizden, böyle bir tavırla karşılaşmıyoruz.
Yaptığınız işten istediğiniz sonuçları alabildiniz mi? İleriye yönelik koyduğunuz hedefler nelerdir?
İstediğimiz sonuçları almak için daha yolumuz uzun. Gelişim sonsuzdur. Her zaman çalışma disiplini ve doğru konsantrasyon ile hizmet kalitemizi arttırarak yolumuza devam ediyoruz. Rakiplerimizi iyi analiz edip stratejik planlamalar yapıyoruz. İleriye dönük hedeflerimiz daha çok hizmet vereceğimiz farklı markalarla çalışarak firmayı global hale getirmek.
Kendi işini yapmak isteyen kadınlara neler tavsiye edersiniz?
Gözleri kapalı hemen işe atılmamalarını tavsiye ederiz. Planlama çok önemli. Önce neleri yapmaları gerektiği ve işin fizibilitesini iyi çıkarmaları gerektiğini unutmamaılar. Kendi işini yapmak büyük özveridir. Mesai saati pek yoktur. 7/24 müsait olma durumu söz konusu. Kendi sosyal ve özel hayatları içerisinde de fedakarlık içerisinde olacaklarını düşünmeleri gerekir.
Konuyla ilgili sizden fikir almak isteyenlerin size ulaşabileceği bir e-posta adresi veya veya yaptığınız işle ilgili bilgi almak isteyenlerin girebileceği bir web sayfası var mı?
Maillerimiz:
Web sitemiz:
Editör not : marque-up.com sitesi maalesef kapanmıştır.
