Sevgili Dostlar,

Geçen haftaki seçimler sonrası memlekette herkes sosyolog ve matematik profesörü oldu. Kimi yorumcular kim hangi partiye neden oy vermiş bunu anlattı kimisi ise ilginç matematik teorileri ile ortamlara renk kattı. Seçim dönemi konuşulanlar, yapılan suçlamalar, ima edilen kasetler ve daha birçok şey insanın tadını kaçırsa da, %87 gibi rekor bir oy kullanma oranının olması seçimlere ne kadar önem verdiğimizin bir göstergesi. İnternetten baktığımda Avrupa’da seçimlere katılım oranı ortalama %65 civarındaymış, görünen o ki Türkiye dünyada da en fazla oy kullanma oranına sahip ülkelerden birisi.

Seçim sonuçları siyasi partiler için önemli bir gösterge, kim cidden bunlara bakıp analizler çıkartıyor bilemem ama ben bununla alakalı yapılan tartışma programlarını izlemeye ve anlamaya çalışırım. Günün sonunda bu memlekette üretip, tasarlayıp gene bu ülkenin insanına bir şeyler satmaya çalışıyorsanız dinamikleri iyi kötü anlamanız lazım.

X ilde insanlar neden a partisine oy verir, ya da olağanüstü şeyler yaşanmış bir bölgeden b partisi nasıl daha fazla oy alır, bir konuda bir siyasi partinin söylemi neden insanların ilgisini çeker, bir slogan neden insanlarda heyecan yaratır ya da yaratmaz gibi şeylerle alakalı siyasal iletişim uzmanlarının yorumlarını dinler olan biteni daha iyi anlamaya çalışırım. Hangi ilde kim neye reaksiyon veriyor bunu anlayabilmek için orada yaşamak, oranın ileri gelenleri ile konuşmak, buraları gezmek görmek insanlarla sohbet etmek gerekir diye düşünür, büyük illerdeki ilçeleri de işin içine katarsak 100 küsür bölgeyi ziyaret etmek gerekir bu da imkansız diyerek farklı bir düşünceye doğru evrilirim.

Ülkende görmediğin o kadar çok yer ve bilmediğin o kadar çok gelenek var, bunları ne zaman görecek nasıl öğreneceksin diye başlarım kendime sormaya. İçinizden “haydaaa olay nereye geldi” diyenleriniz olabilir, haklısınız, seçimle başlayıp nereye geldim ama bir tek ben mi bu düşüncelere dalıyorum? İşi biraz daha ileri götüreyim yahu hayata bir kere gelmişsin, 200 küsür ülke var, bugüne kadar x adetini görmüşsün e peki diğerlerini ne zaman göreceksin, bambaşka kültürleri, farklı insanları, yaşam biçimlerini ne zaman deneyimleyeceksin gibi soru baloncukları da hep bir yerlerde dolaşıyor.

Hayatın gerçekleri var, okul bitiyor iş hayatı başlıyor ondan sonra evlilik çoluk çocuk derken neye ne kadar zaman kalıyor ki, haydi hepsini geçtim gezmek öyle kuru kuru olmuyor cebinde paran olması kafanın rahat olması lazım diyenleriniz olabilir, haklısınız ama bir yandan otostop ile dünyayı gezen insanların hikayelerini okuyor, uzaktan çalışma sistemi sayesinde bir burada bir orada olan insanlara sosyal medyada denk geliyoruz. E peki onlar yapıyorsa biz neden yapamıyoruz?

YouTube’u açıyoruz, bilmediğimiz görmediğimiz hayatları izlemeye başlıyor, bambaşka dünyaları keşfetiyoruz. İnsanın içi açılıyor, bunları izlemek insanın ruhuna iyi geliyor, hatta zaman zaman bende gideceğim diye yürekleniyor ve bu imkanları sağlamak için aksiyon almaya başlayabiliyorsunuz. Bu videolar sonrası “illa okul biter bitmez gezilir, evlenince özgürlük bitiyor öncesinde gezmek lazım” gibi cümlelerin klişe olduğunu görüyoruz.

Yaş aldıkça, deneyim kazandıkça insanın kendi kendini sınırladığını, yapmak istedikten sonra bu hayatta yapılamayacak bir şey olmadığını görüyorum. Bunları yazarken çok absürt şeylerden bahsetmiyorum ya da kimseye gaz vermeye de çalışmıyorum ama son zamanlarda bu ve buna benzer konuları sıkça düşünüyorum. Zamanında şunu yapsaydım bunu yapsaydım demeler olabiliyor ama sonrasında anın çok değerli olduğu kanısına varıyorum. O keşkeler bitmez, başlayınca insanın içini kemirir, belki hüzünlendirir belki sinirlendirir bilemiyorum ama anın tadını çıkartmaya başlayınca olaylar daha güzel daha farklı ilerleyebiliyor bunu da son zamanlarda keşfediyorum.

İçinde kaybolduğum çokça video çokça yaşam öyküsü var ama benim en çok sevdiğim videolar daha çok ABD ile alakalı olanlar oluyor. Çok sefer ABD’de farklı eyaletlere gitmiş birisi olarak burasının bana hep iyi geldiğini düşündüm. Tabi ki herşey güllük gülistanlık değil ama yaşam şekli, hareketlilik, sunulan imkanlar, önünüze çıkabilecek fırsatlar, teknoloji, tasarım ve pazarlama ile alakalı çok şeyin beni inanılmaz beslediğini düşünüyorum.

Zaman buldukça ABD ile alakalı videolara baktığım birkaç YouTube kanalını buradan yazayım, sizlerde lütfen eklemelerde bulunun çünkü milyonlarca kanalı bilmek imkansız. Bu arada her iki videosundan birinde “ben buralara kolay gelmedim, ABD’de garsonluk yaptım, tuvalet temizledim” diye mesaj veren kanalları pek sevmiyorum, “e aferin bravo başarmışsın” ama zırt pırt buna değinince işin tadı kaçıyor. Birde fiyat karşılaştırmalı videoları çok sevmiyorum yani bu ürünün fiyatı ABD’de x$ ama ülkemizde bu rakama ne alabilirsin ki gibisinden videolar bir süre sonra beni bayıyor, sen oradaki fiyatlar hakkında konuş, fikir ver en güzeli ama burada bu böyle orada şöyle kısmını bize bırak ne olur.

Dediğim gibi milyonlarca kanal var ama kafa dağıtmak ve farklı yerler görmek için zaman zaman göz attıklarımı hızlıca paylaşayım. ABD’de yaşam ile alakalı farklı bilgiler paylaşan İlkay Zaman‘a bakmanızı öneririm, her videosunda farklı bir hikaye var, izlemeye değer.  Her videoda insanları tebessüm ettiren Oğuz Kutman ise geziyor tozuyor her gittiği yerde yeni insanlarla buluşup bunları yayınlıyor, kısacası yarı goygoy ama aşırı pozitif.

Beni cidden şaşırtan kanal ise Büşra Mangaltepe‘ninki oldu çünkü kendisi tır şoförü, evet yanlış duymadınız, çıtı pıtı bir kız devasa tırın üstünde hayata dair paylaşımlarda bulunuyor. Önce kulağa hoş geliyor, altında bir tır, oradan oraya seyahat ediyorsun paranı kazanıyorsun ama anlattığı hikayeleri ve paylaştığı görüntüleri görünce işin hiçte öyle olmadığını anlıyorsun. Karlı yollar, saatlerce tek başına gidilen yollar, ekonomik yeme içme için katlanılan zahmetler ve daha neler neler. Türkiye’de oyuncu olan Tolga Karel seneler önce ABD’de tır şoförlüğüne başlayınca bir Türk’ün ABD’de tır şoförü olmasını aklım almamıştı ama bir videodan diğerine giderken ABD’de birçok Türk’ün bu mesleği yaptığını gördüm ve çok şaşırdım.

Biraz da son zamanlarda denk geldiğim insanların hikayelerinden bahsedeyim. LinkedIn veya Instagram reklamcılığı ile alakalı bilgi veren, kişilere ve markalara danışmanlık yapan insanları çok duyduk ama Excel ile alakalı insanları bilgilendirip fenomen olana hiç denk gelmemiştim, ta ki Kat Norton ile karşılaşana kadar. Çalıştığı şirkette işleri hızlıca bitirmesini sağlayan Excel ile alakalı bilgilerini sosyal medya kanallarında paylaşmaya karar verdikten sonra oldukça popüler oluyor, işten istifa ediyor ve kendi firmasını kurup eğitimler vermeye başlıyor. Instagram’da 800 bin, TikTok’da 924 bin takipçisi var, buradaki paylaşımları sayesinde eminim web sayfasına deli gibi trafik sağlıyordur. Dün bir firmada Excel ile uğraşmaktan sıkılan kız bugün o becerileri sayesinde bambaşka bir hayatı yaşıyor.

Bu haber ise İspanya’dan, burger satan bir dükkanda zaman zaman yaptığı pastaları çok beğeni alınca Lucia Kuráková adlı genç girişimci bu sefer sadece bununla alakalı bir dükkan açmaya karar veriyor ve sosyal medyadan bütün takipçilerini açılışa davet ediyor. Bir girişimcinin takipçisi mekan açılışına gider mi, gitse bile kaç kişi gider ki diye düşünüyor insan ama bu görüntüleri görünce vay be diyor insan. TikTok’da 15 milyona yakın izlenen bu video sanırım olayın farklı bir boyutunu da gösteriyor, yıllarca müşteriye müşteri gibi davranmadan samimi olan ve arkadaşça davranan günün sonunda hep kazanıyor, bunun başka bir izahı yok. Oldu ya bir gün yolunuz Barcelona’ya düştü, buradan kendisine ulaşabilirsiniz.

Mayıs ayındaki etkinliklere gelirsek;

• 26 Mayıs Cuma günü saat 14.00 – 15.00 arasında Gemius Türkiye Ülke Müdürü olan İdil Kesten ile online yapacağımız programda “Rakamlar E-Ticaret Firmaları ve Markalara Ne Söylüyor” başlıklı konu hakkında konuşacağız, kayıt olmak için buraya tıklayabilirsiniz.

• 29 Mayıs Pazartesi akşamı saat 19.00 – 21.00 arasında Samsun Atakum’da bulunan Otel 1919′da E-Ticaret 2023 Yılında Nereye Gidiyor başlıklı konuda Ticimax Account Executive Barışcan Özbay, Dijital10 Marka Stratejisti Burak Öksüz ve Param Kurumsal Satış Direktörü Ali Ardıç ile beraber olacağız. Samsun’da yaşayan bütün dostları bekleriz, kayıt için buraya tıklayabilirsiniz.

• Hollanda’da bir süpermarket jet kasalara inat, yavaş kasa hizmeti sunmaya başladı.

• 3-5 Mayıs tarihlerinde talep toplanan Big Chefs’in toplam halka arz büyüklüğü 832,5 milyon TL oldu.

• BioNTech’in net karı Covid-19 aşısı satışlarının azalmasıyla bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla %86 azaldı.

• Pluto TV’nin kurucusunun yeni projesi, bedava televizyon verip insanlara reklam izlettirmeyi hedefliyor.

• Trendyol Avrupa’nın en popüler moda platformu oldu.

• İTÜ Çekirdek dünyanın en iyi kuluçka merkezi seçildi.

• Google, 2 yıl boyunca giriş yapılmayan hesapları silmeye başlıyor.

• Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM), dünyanın en iyi 5 kuluçka merkezi içerisinde yer alıyor.

• TikTok, ilk kez bir yerde tamamen yasaklandı.