Dijital dönüşüm çağındayız. Öncelikle dijital dönüşümün içinde neler var? Yapay Zeka bunun neresinde?

Dijital dönüşüm kavramını ilk etapta tanımlamak ve anlamak gerekiyor. Dijital Dönüşüm, markaların dijital zamana ayak uydurmak için teknolojiyi tüm süreçlerinde kullanmaları olarak tanımlanabilir.

Günümüzde dijital dönüşüme ayak uydurmak bir lüks değil, gereklilik. Sosyal hayat ve iş hayatı buna göre değişim gösteriyor. Yaşam şekli ve iş yapış şekilleri değişiyor.

Günümüzde dijital dönüşüm ile birlikte Yapay Zeka, Nesnelerin İnterneti, Büyük Veri, İnovasyon, Ar-Ge Çalışmaları, Artırılmış Gerçeklik, Sanal Gerçeklik gibi birçok kavramdan söz ediyoruz. 

Ancak yatırım ölçeklerine baktığımızda Yapay Zeka ve Nesnelerin İnternetinin diğerlerine nazaran daha fazla ön plana çıktığına tanık oluyoruz. Dolayısıyla yapay zekanın dijital dönüşümün mihenk taşlarından biri olduğunu rahatlıkla ifade edebilirim. 

Yapay zekayı nasıl tanımlarsınız?

Yapay zeka önceki durumlardan öğrenen, karar vermek için girdi sağlayan, bunları otomatikleştiren, böylece somut kararların veriye ve geçmiş deneyimlere dayanmasını daha kolay ve hızlı hale getirebilen bir sayısal akıl sistemidir.

İnsan zekası + geçmiş verilerin hızlıca taranması ve sonuca varılması.

Dünya henüz yapay zeka çalışmalarının çok başında. Ancak teknolojinin hızı ile birlikte büyük bir ivme kazanarak önümüzdeki yıllarda farklı bir boyuta geçecek.  

Yapay zeka insanların her alanında var mı? Biz bunun ne kadar farkındayız?

Yapay zeka çalışmaları gündelik hayatımıza henüz çok fazla dokunmadı. Ancak ilerleyen yıllarda insan hayatının vazgeçilmez bir parçası olacak. 

Teknolojik gelişmelerin hızı ve dijital dönüşümün etkisi yapay zekayı sosyal yaşamda ve iş yaşamında bir gereklilik haline getirecek. Dolayısıyla bizler henüz yapılan çalışmaların faydalarını tam anlamıyla hissetmiş değiliz. Bunun için biraz daha zamana ihtiyacımız var. 

iOS cihazlarınızda olan Siri uygulaması mesela yapay zeka.

Chatbotlar yapay zeka ile gelişiyor.

Yeni nesil akıllı telefonların kamera yazılımları da yapay zekâ teknolojisiyle güçlendirilmiş durumda. 

Yüz tanıma ve benzeri kamera özellikleri bu teknoloji sayesinde günümüzdeki seviyelerine ulaşmış durumdalar.

Google Alpha Go ve IBM Watson gibi yapay zeka programı.

2025 senesinde bir şirketin yönetim kurulunda ilk yapay zeka makinenin yer alması bekleniyor.

Sağlık alanında uygulamalar var.

Hukuk alanında var, geçmiş veriler anında inceleniyor.

Gazetecilik, spor sayfalarında faydalanıyor.

Yapay zeka sizce ne yönde fayda sağlar ve nasıl tehdit oluşturur?

Bu konuda dünyanın önde gelen bazı isimleri büyük ölçekli tartışmaların içerisine giriyor. Bir kesim yapay zekanın geleceğe olumlu bir şekilde etki edeceğini ifade ederken, diğer bir kesim de Yapay Zeka teknolojisinin geliştirilmesine karşı çıkıyor. Hatta Mark Zuckerberg ve Elon Musk’ın sosyal medya üzerinden giriştiği tartışma tüm dünyada gündem olmayı başarmıştı. Dolayısıyla bu konudaki görüş ayrılıklarına insanlarda taraf olmaya başladılar. Kişisel düşüncelerime gelince yapay zekanın sosyal yaşamı ve iş hayatını çok büyük ölçüde kolaylaştıracağını ifade edebilirim.

Olumlu tarafları

Veri güdümlü kararlar, az önyargı, bağımsız kararların alınabilmesi

Olumsuz taraflar

Hesap verilebilirlik (Kim sorumlu), Hack’leme ve siber suçlar

Bir araştırmaya göre, ABD’de suçluların tespit edilmesi için kullanılan yapay zeka ise, beyazlara oranla siyahların suçlarla bağlantılı olması riskini daha fazla tutuyor. 

Uzmanlara göre, dünya değişirken karar mekanizmalarındaki taraflılık ve önyargılar, ileride mutlak doğru olarak görülecek ve bu durumun farkında bile olmayacağız. 

Algoritmaları eğitmek ve algoritmaları karar verme süreçlerindeki önyargılarla ilgili kullanıcıları bilgilendirecek şekilde kurmak.

Gelecekte bizi neler bekliyor? Yapay zeka insanlığın önüne geçebilir mi?

Biraz öncede belirttiğim gibi yapay zeka çalışmalarının henüz başındayız. Ancak devlet teşvikleri ile özel sektör yatırımlarını göz önüne aldığımızda bu alana verilen önemin giderek artacağı aşikar. Öte yandan teknoloji çok hızlı bir biçimde ilerliyor. Gelecekte yapay zeka teknolojileri günümüze oranla çok daha fazla insan hayatına nüfuz edecek. Yapay zeka insanlığın önüne geçebilir ya da geçemez demek için şu an çok erken olduğunu düşünüyorum. Ancak yapay zeka ürünlerinin insan eliyle oluşturulduğunu ve yalnızca kodlamalara bağlı olduğunu unutmamanız gerekiyor.

Ülke olarak yapay zekanın neresindeyiz? 

Küresel Rekabetçilik Endeksi gibi birçok çalışma Türkiye’nin arzu edilen düzeyde olmadığını gösteriyor. 

İhracatımızda yüksek teknolojili ürünlerin payı %3,7, AB’de ise bu oran %15.

Mevzuat, hukuki altyapı, yetişmiş insan gücü ve planlama konularında sıkıntı var.

Türkiye, Endüstri 4.0 atılımıyla ya bir üst gelir grubuna yükselecek ya da rekabet edebildiği pazarları kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacak.

Öncelikle dünyadan birkaç farklı örnek vermek istiyorum. 

Sophia’yı bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Jest ve mimikleriyle dikkat çeken Sophia dünyada vatandaşlık verilen ilk yapay zeka ürünü olarak tarihe geçti. 

Ülkemizde ise yerli Sosyal Robot Nely oldukça popüler. Türkiye bu alanda diğer dünya ülkelerine nazaran biraz daha ağır ilerliyor. Öte yandan ülkemizde bulunan teknokentler, ar-ge ve inovasyon merkezleri ve devlet teşebbüsleri girişimcilere ve yazılımcılara yapay zeka çalışmaları için gerekli olanakları sağlıyor. İlerleyen yıllarda ülke olarak yapay zeka konularında daha fazla önem vereceğimizi düşünüyorum.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here