1 Mayıs’ta yürürlüğe girecek yeni yasa, sizin gibi e-posta pazarlama işi de yapan firmaları nasıl etkileyecek?

Türkiye, istenmeyen elektronik postaların ve dijital iletilerin en çok gönderildiği ülkelerin başında geliyor. Müşterilerinin kendilerine verdikleri kişisel bilgileri, farklı amaçlarla kullanan çok sayıda kurum bulunuyor. İzinli pazarlama anlamında bakıldığında, dünyada belirlenen iki sistem mevcut. İlki ileti göndermeden önceden izin alma koşuluna dayanan “opt-in”, diğeri ise herhangi bir mesajı “bundan sonrası için almayı reddetme hakkı” olarak tanımlanan “opt-out”. Yeni düzenleme ile birlikte artık opt-out olarak çalışan sistem değişecek ve bundan böyle SMS, e-posta vb. bir kanaldan atılan iletiler için önceden izin alma şartı getirilecek. Önceden izin alınmadan gönderilen iletiler için para cezası ödenecek. Toplum gönderimlerde bu cezalar katlanarak artacak. Yeni yasa ile birlikte artık tam anlamıyla müşteri sadakati ve bağlılığından söz eder hale geleceğiz.

Dünyanın önde gelen eposta çözüm sağlayıcılarından biri olarak aslında hali hazırdaki müşterilerimize Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanan yasalar ve yöntemler esasında hizmet sunuyorduk. Bu açıdan bakıldığında yeni yasa yol haritamızı olumsuz etkilemeyecek veya iş süreçlerimizi ağırlaştırmayacak. Emarsys olarak kurumlara, müşterilerini en iyi şekilde tanımaları için gereken tavsiye sistemleri ve müşteri zekası gibi ürünlerimizi sunuyoruz. Yeni yasa ile birlikte de doğru stratejilerin uygulanıp, yüksek geri dönüşler alınmasını ve tüketicilerin, kurumlardan gelen iletileri almaya devam etme isteğinin devamlılığını sağlayacağız.

Yeni yasa ile e-ticaret sektörünün nasıl dönüşeceğini öngörüyorsunuz?

Yeni kanun ve yönetmeliğin, e-ticaret alanına getireceği en büyük farklılık, haksız rekabetin ortadan kaldırılması olacak. E-ticaret, biraz da doğası gereği sahte ve kaçakçılığın en sık görüldüğü alanlardan biri. Tüm dünyada milyarlarca dolarla ifade edilen sahteciliğin bu alanda faaliyet gösteren kurumlar, yoğun rekabet ortamında kendilerine biraz daha yer açabilmek için kimi zaman farklı yöntemlere başvurabiliyor. Tüm bunlar göz önüne alındığında yeni kanunla birlikte sektörün küçük büyük tüm kurumları, haksız rekabeti ortadan kaldıracak düzenlemelere imza atmak zorunda kalacaklar. Tüketici odaklılık artık bir zorunluluk haline gelecek. Tüm kurumlar, tüketicilerinin gizliliğine önem veren ve onların haklarına saygı duyan bir pozisyona geçecekler. Özellikle Türkiye’de çok sık rastladığımız e-ticarete güven unsuru konusunda önemli adımlar atılacak. Artık yasal düzenlemelerle tüketicilerin tüm hakları koruma altına alınacak ve hem tüketicilerin kurumlara hem de kurumların diğer kurumlara olan bakış açısı değişecek. İçerisinde önemli bir potansiyeli barındıran e-ticaretin gelişimi ve büyümesi için de bu yoldan gidilmesi şart. Yeni kanun hem daha fazla kullanıcının internetten alışveriş yapmasını sağlayacağı gibi online alışveriş hacminin de artmasına destek olacak. 

Şirketler pazarlama çalışmalarını yeni yasaya uyarlamak için neler yapmalı?

Yeni düzenleme ile birlikte kurumlarının tüketici haklarına saygı duyması artık bir zorunluluk haline gelecek. Kişisel bilgilerin sadece belirli amaçlarla, o da sadece izinli olarak kullanılması ile tüm kurumlar ister istemez pazarlama stratejilerini buna dayalı olarak kuracaklar. İzinli pazarlama kavramı, Türkiye’de kendine yeni bir alan daha bularak yerleşik konuma geçecek. Bu doğrultuda, yeni yasanın kabul edilip Resmi Gazete’de yayınlanmasından sonra birçok kurum ellerindeki büyük veriyi tarayarak, yasa gereği izinlerin alınması için çalışmalar başlattılar. Son aylarda hızlanan bu çalışmalarla, kurumlar, sahip oldukları tüketici verisi üzerinden izinleri yazılı ya da sanal olarak topluyor. Genelde SMS ve e-posta, en sık kullanılan yöntemler olarak karşımıza çıkıyor. Bazı perakende kurumları, mağazalarından da yazılı olarak izinleri alıyorlar. İzin almaya yönelik atılan adımlarda esas noktanın, artık tam anlamıyla müşteri sadakati ve bağlılığı olduğunu görüyoruz. Şirketler de, çalışmalarını yeni yasaya uyarlarken öncelikle tüketici haklarına saygı duyma noktasında adımlar atmalı, ellerindeki mevcut Big Data’yı kullanmalı ve pazarlama stratejilerini ellerindeki tüketici verisine dayalı olarak kurgulamalıdır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here