İçerik Pazarlaması & SEO Sohbetleri etkinlik serimizin ikinci buluşmasını 6 Mart’ta gerçekleştirdik. İçerikmatik’le birlikte KWORKS’te düzenlediğimiz etkinliğin öncesinde farklı sektörlerden insanlarla sohbet etme fırsatı bulduk.
Katılımcıların bilgi paylaşımı yaptığı harika bir networking ortamı vardı. Çay ve kahve ikramlarıyla keyifli vakit geçirirken etkinlik saatimiz geldi ve katılımcılarımızla birlikte salona geçtik.
Esas konumuza geçmeden önce interaktif bir sohbete başladık. Etkinliğimizin konukları İçerikmatik kurucusu Aykut Otu’ya, Stradiji kurucusu Mert Erkal’a ve SEO danışmanı Kübra Meriç’e sözü vererek onları daha yakından tanıdık.
Ardından etkinliğimizin konusu olan “Yapay Zekâ Döneminde İçerik Pazarlaması ve SEO” sohbetimize başladık.
Yapay Zekâ Platformlarının Markalar Üzerindeki Etkisi
Dijital sektördeki markalar ne kadar büyük olursa olsun yerlerinin çok kaygan olduğunu biliyoruz, konuklarıma “Yapay zekâ platformlarıyla beraber Google gibi büyük markaların yeri sarsılır mı?” diye sordum.
Google Veri Havuzu
Mert Erkal yapay zekânın büyük markaları sersemlettiğini söyledi. Google’ın yapay zekâ yarışında öne çıkmak için stratejiler geliştirmeye çalıştığını iletti. Tıpkı bugün yapay zekâyı eğittiğimiz gibi yıllarca Google’ın veri ambarını da bizim oluşturduğumuzu aktardı.
“Google güvenlik sorularını yanıtlayarak veri havuzuna su taşıyan bizlerdik, üstelik bundan bir ücret de almadık.” Erkal’ın söylemine göre şimdi yapay zekâ için de aynı şeyi yapıyoruz ancak bu sefer gözümüzü dört açmamız gerekiyor.
Google’ın Yapay Zekâ Karşısındaki Konumu
Kübra Meriç’se söze optimist düşündüğünü söyleyerek başladı. Otomasyonun uzun yıllardır hayatımızda yer aldığını çünkü Google sonuçlarında gördüğümüz spor ve hava sonuçlarının bir otomasyon ürünü olduğunu aktardı. Ona göre yapay zekâyla beraber işler ciddileşse de bunu faydaya çevirebilmek mümkün.
Google’ın yapay zekâdan sonraki yaklaşımlarında, özellikle de içerik konusunda, büyük bir değişiklik olmadığını iletti. Üretim şekline bakmaksızın Google’ın özgün ve faydalı içerikleri desteklediğini de ekledi. Dolayısıyla Meriç’in düşüncesine göre yapay zekânın hayatımıza dâhil olması mevcut araçları daha pratik hâle getirdi.
Ardından asıl önemli noktanın yapay zekâyı bir yardımcı olarak hayatımıza entegre edebilmek olduğunu vurguladı. Google’ın buna göre pozisyon aldığını aktardı. Türkiye pazarında yaygın kullanılan arama motoru Google olduğu için Google e-SEO yaptıklarını ancak yapay zekâ araçlarını da arama motoru gibi kullandıklarını söyledi. Google’ın yapay zekâ yerine geçeceğini düşünmediğini ama kendini dönüştürebileceğini belirtti.
Zamanla Değişen Tüketici Alışkanlıkları
Kullanıcıların içerik tüketim alışkanlıkları ve arama davranışları sürekli değişiklik gösteriyor. Konuklarıma SEO uzmanlarının bu değişime ne kadar hazırlıklı olduklarını sordum. Ardından özellikle sesli aramanın ilgimi çektiğini ve önümüzdeki yıllarda daha da ön plana çıkacağına dair konuşmalar yapıldığını aktardım.
Sesli Arama
Kübra Meriç, “Sesli arama çok popüler olacak.” düşüncesinin her yıl gündeme geldiğini söyledi. “Sesli arama yapmak oldukça kolay, bu sebeple uzun kuyruklu kelime kullanımının artmasını bekliyoruz.”
Meriç, sesli aramayla birlikte en büyük hedeflerinin uzun kuyruklu kelimeleri dijital stratejilerine eklemek olduğunu ve niş kelimelerin arama hacminin yüksek olduğunu belirtti.
Mert Erkal’sa yapay zekâda “Modum çok düşük, modumu iyileştirecek bir ayakkabı bul bana!” gibi arama şekillerinin dahi yapılabildiğinden bahsetti. Google’ın bu arama şekliyle yarışmasının zor olduğunu çünkü yapay zekânın bizi tanıdığını ve bize özel sonuçlar verdiğini iletti.
Ardından organik tarafta ve arama motoru optimizasyonunda giderilemeyen eksikleri doldurmak için bazen reklam yönetimi de yaptıklarını anlattı. Amerikalıların %59’unun yalnızca reklamlarda gördükleri markalara tıkladığını belirterek reklamın öneminin altını çizdi.
SEO Stratejileri ve Marka Görünürlüğü
Sözü Aykut Otu aldı ve uzun kuyruklu kelimelerin önümüzdeki dönemde kullanmayı alışkanlık edineceğimiz öbekler hâline geleceğini söyledi. Uzun kuyruklu kelimelerin yaygınlaşmasında sesli aramayla birlikte yapay zekâ araçlarının da etkili olduğunu vurguladı. SEO stratejilerinin uzun kuyruklu kelimeler üzerine kurgulanması gerektiğini iletti.
“Markalar için Chatbot’ta görünür olmanın iki temel prensibi var. İlki mevcut arama motorlarında başarılı olmak ve ikincisi de online varlığı güçlendirmektir.” Otu, öne çıkarılmak istenen markanın hangi kelimelerle ve alanlarla ilişkilendirildiğine dikkat etmek gerektiğini söyledi. İlişkilendirilen alanlarda markanın ilgili başlıklarla listelenmesinin daha kolay hâle geleceğini belirtti.
Yapay Zekâ Yanıtlarında Markanın Ön Plana Çıkarılması
Aykut Otu, yapay zekâ modellerinin internetteki mevcut bilgilerle eğitildiğini aktardı. Markanın online varlığı güçlendirilirse yapay zekâ yanıtlarında ön plana çıkabileceğini ifade etti. Özellikle ChatGPT gibi AI tabanlı arama motorları, Google gibi arama motorlarından sonuç listelediği için online varlığın avantaj sağlayacağını söyledi.
Kübra Meriç’se markayla ilgili olmasa dahi kullanıcıların markayı ararken kullandıkları anahtar kelimelerin yapay zekâ tarafından dikkate alındığını vurguladı. Semantik e-SEO mantığında markanın ilişkilendirildiği anahtar kelimelerin de etkili olduğunu söyledi. Daha sonra yapay zekâ yanıtlarında markayı ön plana çıkarmak için yapılacak belirli bir stratejinin olmadığını ancak yakın zamanda çıkabileceğini belirtti.
Son olarak Mert Erkal SEO firmalarının yapay zekânın nereden beslendiğini çözmeye çalıştığını ancak bunun çok kolay olmadığını belirtti. Yapay zekânın arama motoru havuzuyla ve Chatbot verileriyle beslenme ihtimalinden söz etti. Daha sonra online PR çalışmalarına değindi. Örnek olarak bir markanın belirli haber sitelerinde yayımlanarak ön plana çıkarıldığı bilgisini aktardı.
Yapay Zekâ Tabanlı İçerik Üretimi
Yapay zekâ tabanlı içerik üretiminin SEO açısından ne kadar sürdürülebilir ve güvenilir olduğunu sordum.
Aykut Otu, ChatGPT’nin lansmanı yapıldığında Google’ın yapay zekâ içeriklerini tespit edebildiği ve cezalandırabildiği hakkında bir açıklama yaptığını aktardı. Google’ın birkaç ay sonra yapay zekâ içeriklerine karşı olmadığını ancak düşük kaliteli içerikleri sorun olarak gördüğünü söylediği yeni bir açıklama yaptığını belirtti.
Daha sonra kategori içerikleri gibi son kullanıcı için yüksek değer taşımayan içerik türlerinin yapay zekâyla üretilebileceğini söyledi. Sağlık ve finans gibi hassas alanlardaki içeriklerinse insan denetiminde üretilmesi gerektiğini iletti.
Stratejik Karar Alma Süreçleri
“Rakiplerin backlink stratejilerini analiz etmek ve uluslararası SEO gibi üst düzey işlemleri yapmak için yapay zekâyı eğitip süreci hızlandırmak mümkün müdür?” diye bir soru yönelttim.
Kübra Meriç backlink analizini ayrı tuttuğunu çünkü yapay zekâya henüz o konuda güvenemeyeceğini söyledi. Ardından yapay zekâyla birlikte hayatımıza hızın yanı sıra davranış modellemenin de girdiğini iletti. Eğitilen robotlar üzerinden davranış modelleme senkronizasyonu yapıldığından bahsetti.
Bununla beraber kullanıcıların neyi arattığını ve demografik verilerini yapay zekâya aktardığını söyledi. Veriler ışığında kullanıcılara nasıl ürünler üretmesi gerektiğini yapay zekâya sorduğunu ve AI yanıtlarının bu şekilde daha sağlıklı olduğunu iletti.
Meriç, e-SEO sürecinde ilk olarak anahtar kelime araştırmasının yapılması gerektiğini söyledi. Bir anahtar kelimenin yüksek hacimli olmasının e-SEO araştırmalarında kullanılacağı anlamına gelmediğini belirtti.
Google Algoritması
Mert Erkal sözü aldı ve çeşitli stratejiler uygulansa dahi markanın Google algoritmasında geride kalabileceğini belirtti. Bu durumun Google’ın kendi sektöründe lider olan markaları üst sıralara yerleştirmesinden kaynakladığını söyledi. Lider markaların yıllanmış backlinkleri ve aranma sayıları nedeniyle üst sıralarda kalmaya devam ettiğini de iletti.
Ardından Google algoritmasında sektörün lider markalarının olmadığı boşlukları yakalamanın öneminden bahsetti. Boşlukları doldurmak içinse uzun kuyruklu kelimeler kullanarak markayı görünür kılmanın iyi bir strateji olacağını belirtti.
Etkinliğimizin sonunda geleneksel Kahoot yarışmamıza geçtik. Yarışmanın kazananlarına İçerikmatik tarafından 10.000, 7.500 ve 5.000₺ değerinde içerik üretim kredisinin hediye edilmesiyle beraber keyifli etkinliğimizin sonuna geldik.


























