Sevgili Dostlar,
Geçenlerde ABD seyahatim ile alakalı yazdığım yazıya çokça geri dönüş aldım. Özellikle orada yaşayanlardan ve bir dönem yaşamış olanlardan uzun mesajlar geldi. “Burada bir sistem var, kazançlar çok daha iyi, çocuklar daha iyi eğitim alıyor ama …” diye başlayan cümleler okudum.
Tahmin edeceğiniz üzere o ama’dan sonra yazılanlar genelde hep yalnızlık ile alakalı cümlelerdi, insanların mesafeli olması, belli yerlerde ırkçılığın devam etmesi, sosyal hayatta görüştüğünüz bir arkadaşınızın evine oturmaya giderken 3-4 hafta öncesinden doktora gidermiş gibi randevu alınması gibi absürd şeyler.
Bence işin birde farklı bir tarafı daha var, sanki 11 Eylül sonrası dünyanın her yeri daha korunaksız bir hal aldı, her an her yerde tatsız olaylar olabiliyor, göçmen sayısının artmasından dolayı gidilen ülkelerde yaşanan adaptasyon sorunları sıkıntıları daha da artırıyor.
Geçtiğimiz senelerde dünyadaki en büyük sorunlardan birisi göçmenler olacak diye okumuş çok anlam verememiştim. Ülkemizde olan biteni zaten görüyorum, diğer ülkelerde sorun edilecek kadar büyük bir problem var mı diye de düşünmüştüm ama son zamanlarda TV ekranlarından izlediklerimiz, ülkesindeki vatandaşı kollamak adı altında ırkçı söylemlerde bulunan siyasetçilerin farklı ülkelerde iktidara gelmesi zaten bazı şeylerin işaretlerini veriyor.
Son yıllarda ülkemizden de çokça yurttaşımız yurtdışına göç etti, insan kaynağı anlamında oldukça geriledik. Doktoru, avukatı bilişimcisi ve daha nice beyaz yaka ve girişimci ülkemizden ayrılınca yeteneği veya eğitimi çok uygun olmamasına rağmen adam yokluğundan olmayacak mevkilere getirilmiş çokça insanla karşılaşıyorum.
Ben o kişilere kızmıyorum ama altı boş, gereksiz özgüvenli tavırlar ile karşılaşınca kızıyorum, nezaket kurallarından çok uzak, altyapısı olmadığı halde herkesin her şeyi bildiği ortamlarda moralimizi bozmadan iyi iş çıkartmaya ve para kazanmaya çalışıyorum.
Giden arkadaşlarla zaman zaman konuşuyor ya da sosyal medyada yurtdışına yerleşmiş insanların hikayelerini okuyorum. Hayatından çok mutlu olanlar olduğu gibi hala o ülkeye adapte olamamış bir sürü insanı da görüyorum. Tamamen benim görüşüm ama büyük çoğunluk mutlu gibi görünmeye çalışıyor ama içlerinde kasırgalar kopuyor gibi, samimi bir ortamda konuşmaya başlasan kimbilir neler anlatacaklar, bazen ben bile doğup büyüdüğüm Ankara’dan İstanbul’a 24 sene önce gelmeme rağmen hala oraya gittiğimde içimi garip bir hüzün kaplıyor, çocukluğum, hatıralarım, arkadaşlarım, e adam bambaşka bir ülkeye hiç bilmediği bir kültüre gitmiş, şapşallaşmasın mı, normal.
Gitmek mi zor kalmak mı derler ya, gidenler de çok mutlu olsun kalanlar da, orası da burası da farklı zorluklarla dolu, o yüzden hep bir mücadele hep bir koşturmaca, önce sağlık gerisi bir şekilde hallolur eminim.
Yahu sen teknoloji, e-ticaret, pazarlama ile alakalı yazmıyor musun konu nereden nereye geldi diyeceksiniz, e haklısınız, laf lafı açıyor ama yukarıda yazdıklarımı da düşünmek hayata ona göre hazırlanmak lazım yoksa yolda kalırız.
Size kafa karıştırıcı bir soru sorayım o zaman, 1.4 milyar insanın yaşadığı ve mavi yaka çalışanın oldukça fazla olduğu Çin Halk Cumhuriyeti robot teknolojisine en fazla yatırım yapan ülkelerin başında geliyor, ülkede çoğu iş yerinde otomasyona geçildiğini düşünsenize, ki bu son zamanlarda giderek artıyor, işsiz kalan mavi yakanın bir kısmını başka yerlerde istihdam etseniz bile geri kalanlar ne olacak?
Bu insanlar ekmek parası için başka ülkelere göç etmeyecek mi, adamlar zaten dünyanın her yerine gidebilecek ve iş kurabilecek cesaretteler, bizim buralara da 20 milyonu gelse ne yapacağız? Yahu elin Çinli’si neden gelsin demeyin, hatta gelenlerin bir kısmı arkadaş bizim en iyi yaptığımız iş pilav deyip nohut pilav işine girse bizim nohut pilavcılar ne olacak, işin gırgırındayım ama bu yazdıklarımı bir yere not edin, 2030 senesine kadar neler olacak neler bekleyelim görelim.
Bu arada gereksiz bir bilgi ama yarın öbür gün Kim Milyoner Olmak İster yarışmasına katılırsanız aklınızda olsun, artık Çin dünyanın en kalabalık ülkesi değil, geçtiğimiz aylarda Hindistan birincilik koltuğuna oturdu. Hindistan denince de aklıma hep şu trajikomik sahne gelir, hayatımda ilk kez katıldığım bir yarışmada düştüğümüz hallere belki siz de gülersiniz. Bakmayın o anki halime bir ara depara kalkıp ikinci bile oldum ama finale kalamadık o da ayrı bir hikaye konusu artık.
Pazar pazar güldük eğlendik, aynı keyfi yüz yüze sohbetinizde de almak isterim derseniz 17 Eylül salı akşamı sezonun ilk E-Ticaret Sohbetine hepinizi bekleriz. Ceres Yayınlarından herkese kitap hediye edecek, Pasaport Pizza‘nın enfes pizzaları ile sizleri ağırlayacağız. İçerikmatik‘in sağladığı içerikler, güncel bilgi paylaşımı, bolca sohbet, fayda sağlayacak harika networking imkanları ve samimi kahkaha dolu bir ortam bizleri bekliyor olacak. Detaylı bilgi almak ve yerinizi ayırtmak için lütfen bu linke tıklayın.
E biz İstanbul’da yaşamıyoruz diyorsanız, her ay farklı bir ile de gelip gene sizlerle beraber oluyoruz. 23 Eylül günü Bursa’da yaşayan dostlarımızla beraber olacağız, birbirinden değerli markalar ile beraber olacağımız E-Ticaret Sohbetleri için buradan kaydınızı yapabilirsiniz.
Bültenin altında detaylarını paylaştım ama buradan da yazayım. Her hafta farklı konu başlıklarıyla online canlı yayınlarımız oluyor. Mobildev ile Pazarlama Sohbetleri, GNR Eğitim ile Kariyer Sohbetleri ve Türkiye’nin en çok izlenen ekonomi kanallarından birisi olan Ekonomi Ekranı adlı YouTube kanalının kurucusu sevgili Sami Altınkaya ile de Ordan Burdan diyor Cuma akşamlarına renk katmaya çalışıyoruz. İlginizi çeken yayınlara kayıt olursanız etkinlikten önce canlı yayın linkini gönderiyoruz.
Güzel bir hafta olması dileğiyle
Sevgiler
Murat Erdör
Önümüzdeki Günlerde Yapacağımız Canlı Yayınlar
Kariyer Sohbetleri
Pazarlama Sohbetleri
Ordan Burdan
Yakın Zamanda Yaptığımız Canlı Yayınlar
Geçtiğimiz günlerde yaptığımız canlı yayınları ve fiziki etkinlik videolarını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz. Bu arada YouTube kanalımıza abone olursanız farklı konularda yaptığımız diğer yayınları da izleyebilirsiniz.
Pazarlama Sohbetleri
Online Sohbetler
Ordan Burdan