Çok iddialı bir başlık olduğunun farkındayım ancak yazının sonunda sizlerin de bana hak vereceğine eminim. Baştan söylemeliyim ki aşağıda ki örnek ve durumlar, elinizde bir e-posta listesi olduğu varsayılarak ele alınmış ve değerlendirilmiştir. Yeni başlayacağınız bir iş için aşağıda ki durumlar geçerli değildir.
E-posta pazarlama televizyon, radyo, dergi, internet, billboard reklamları gibi sayısız pazarlama metotlarından sadece birisidir. Farz edelim ki e-ticaret yapan bir işletmeniz ve tanıtımını yapmanız gereken ürün veya hizmetleriniz var. Bu ürünlerin tanıtımı için yukarıda sıraladığım pazarlama kanallarından birisini kullanıyor olacaksınız. Televizyon, radyo, dergi, billboardlara reklam vermenin ne kadar pahalı olduğunu hepimiz biliyoruz.
Diyelim ki bir sürü para ödeyerek 30 saniyelik bir televizyon reklamı verdiniz. Toplum olarak televizyon izlemeyi çok seviyoruz. Türkiye’de televizyon izlenme oranı %94 ve toplumun %84’ü her gün televizyon izliyor ancak reklam verdiğiniz kanal ürününüzün ne kadar izlendiği raporunu sizlere ne kadar doğru verebilir o konuda şüpheliyim. Tabi ki ürününüzün izlenme oranını sizlere sunabilirler ancak kaçımızın gerçekten o reklamı izlediğini kesin olarak nasıl sunabilirler? Reklamlar açık olabilir ancak genellikle reklamlar yayına girdiğinde hepimiz başka işlere yöneliriz ve dolayısıyla verilen oranların doğruluğu kesin değildir. Aynı durum diğer metotlar içinde geçerlidir. Radyo dinlerken reklamlar girdiğinde, radyonun sesini kısmadığımızı kim bilebilir ya da dergideki reklamlara kaçımızın baktığının raporunu bize kim kesin olarak sunabilir? Bu sebeplerden dolayı e-posta pazarlaması en etkili, en ucuz ayrıca ölçümlenebilir bir çözümdür.
Kullanıcılarınıza ürünlerinizi, kampanyalarınızı veya bildirilerinizi duyurmak için bir e-posta servis sağlayıcısı kullanıyorsunuz. Bu servisi kullanarak bir e-posta kampanyası gönderiyorsunuz, kimileri okuyor, kimileri içerikteki linklere tıklıyor veya bazıları hiç okumuyor. Kullandığınız servis işte bu aktivitelerin hepsini size rapor olarak sunuyor. Kimler hangi ürünlerinize ilgi duymuş, kimlere ulaşamamışsınız, kimler ürünlerinizle ilgilenmiyor kısacası her şeyin raporunu alabiliyorsunuz. Bunun dışında diğer kanallara göre e-posta pazarlamada kişiye özel hedefleme yapabiliyorsunuz. Elinizde kullanabileceğiniz analitik veriler var. Bu verileri kullanarak pazarlamalarınızı ona göre şekillendirebilir, daha doğru analizler yapabilir ve en önemlisi daha doğru hedeflemeler yaparak satışlarınızı katlayabilirsiniz.
Düşük bir maliyetle bu kadar etkili ve doğru sonuçlar elde etmek varken, yüksek maliyetle bilinmeyeni seçmek bence pek akıllıca olmayacaktır. Tabi ki pazarlama için sadece e-posta pazarlaması uygulamakta çok doğru bir karar değildir. Elinizdeki bütçenin yeterliliğine göre çeşitli kanalları kullanarak pazarlama yapabilirsiniz ancak bunlardan birinin e-posta olması satışlarınızda fark yaratacak ve sizlerin rakiplerinizden bir adım önde olmanızı sağlayacaktır. Unutmamak gerekir ki e-posta pazarlamanın en önemli noktalarından birisi ölçümlenebilir olmasıdır.
Türkiye’de ki internet kullanıcı sayısının 35 milyon olduğunu, mobil internet kullanıcı sayısının 10 milyon olduğunu, neredeyse her internet kullanıcısının bir e-posta hesabının olduğunu, e-posta hesabı olan her kullanıcının neredeyse her gün e-postalarını bilgisayardan veya mobil cihazlardan kontrol ettiğini düşünürsek e-postanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış oluruz.
Bu yazı Emarsys Türkiye çalışanları tarafından yazılmıştır.
