Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1977 yılında İstanbul’da doğmuşum. Mimar anne-babanın 2. çocuklarıyım. Üniversiteyi İtalya’da Endüstri Ürunleri tasarımı bölümü okuyarak bitirdim. 2008 yılından beri de, web sitemde, yapmış olduğum ve öğrencilerimin de yapmış olduğu minyatür maketleri sergiliyorum, sipariş alıyorum.
Kendi işinizi yapmaya nasıl karar verdiniz? Bunu yapmaya karar verirken kimden destek aldınız?
Annem ve babam mimar olduğu için sanırım el sanatlarına her zaman ilgim vardı ve profesyonel iş hayatımın yanı sıra her zaman hobi olarak yaptığım minyatür maket işinden çok keyif aldığımı keşfettim ve Türkiye’ye kesin dönüş yaptıktan sonra bir kaç büyük şirkette satış departmanlarında satış şefliğine kadar yükselen kariyerimden mutlu olmadığımı anladım. 2007 yılında evlendikten sonra ise bu hobimi bir iş koluna dönüştürmeye karar verdim. Bu konuda ailemden ve eşimden maddi manevi çok destek aldım.
Ne üzerine bir iş yapıyorsunuz? Başka iş fikirleri varken neden bu işi yapmaya karar verdiniz?
Yurt dışında çok popüler olan minyatür maket hobisini kendi yaptığım örnekler ve verdiğim kurs ve özel derslerle Türkiye’deki bu hobiye merak salmış kişilere ulaştırdığıma inanıyorum. Esasında onlar bana ulaşıyorlar Internet aracılığıyla desek daha doğru olur sanırım.
Bu işi yaparken ne tip sıkıntılarla karşılaştınız ve bunları nasıl aştınız? Sizce kendi işinizi kurarken nelere dikkat etmek gerekiyor? Hangi konularda bilgi sahibi olmak gerekiyor?
Bu hobiyle uğraşırken ben herhangi bir sıkıntı ile karşılaşmadım. Esasında pahalı bir hobi ancak eğer istenirse elimizdeki malzemeleri de kullanarak tatmin olunabilecek bir hobi. Benim tavsiyem, her zaman araştırmacı ve yenilikçi olsunlar. Bu hobi için konuşuyorum: hayal gücü çok önemli. Bir malzemeyi hangi malzemelerle kullanmak veya kullanmamak gerekli, bunların bilincinde olunması gerekiyor. Ben İtalya’da Endüstri Ürünleri Tasarımı okuduğum için bu tip bilgilerin alt yapısına sahibim. Zaten vermiş olduğum kurslarda ve özel derslerde de bunları paylaşıyorum.
İş hayatında kadın olarak yer almanın zorlukları var mı sizce? Varsa nelerdir?
Profesyonel iş hayatım yaklaşık 8 sene sürdü ve bu süre içerisinde, evet, kadın olmanın zorlukları çok fazla ancak tabi ki, bu, kişilerin tercihlerine göre de değişebiliyor. Öyle kadınlar var ki, bu tarz zorlukları kendi avantajlarına çevirme fırsatı olarak da görebiliyor ve buna göre hareket edebiliyorlar. Bu da kadınlar arasındaki uyumsuzluğu ve çatışmaları körüklediği gibi, kadınlar arasında olması gereken dayanışmayı yok ediyor maalesef.
Yaptığınız işten istediğiniz sonuçları alabildiniz mi? İleriye yönelik koyduğunuz hedefler nelerdir?
Henüz acemiyim diyebilirim. Her gün, farklı bir şeyi fark edip, kendimi ve yaptığım işi her geçen süre daha da fazla keşfediyorum. Bu da çok büyük bir motivasyon benim için. Çünkü elimde hiçbir şey yokken, sadece kendimle vermiş olduğum bir savaşı kazanmaya ne kadar yaklaştığımı görüyorum ve çok güzel bir duygu. Ben, her zaman yavaş, fakat emin adımlarla ilerlemeyi tercih eden biriyimdir. Bu yüzden sanırım biraz seçiciyim. Bir çok TV programından teklif gelmesine rağmen, kabul etmedim. Sadece bir tanesine gitmiştim. Daha işin çok başındayken. Ama bana bir faydasını göremedim. O yüzden kendi kafama yatmadığı sürece çok fazla reklam tarzı olaylara girmiyorum. Blogumda beni kaç kişi takip etmiş vs. gibi konular da birinci planda olan şeyler değil. Önemli olan insanın kendisini iyi tanıması, neler yapabileceğinin bilincinde olması ve daha ne kadar yolu olduğunu görebiliyor olması.
Kendi işini yapmak isteyen kadınlara neler tavsiye edersiniz?
İlk olarak diyebileceğim,; sevdikleri bir işi yapsınlar. Bir işten keyif alınıyorsa, o kişi mutlaka başarılı olur diye düşünüyorum. Gerisi zaten başarıyla beraber geliyor.
Konuyla ilgili sizden fikir almak isteyenlerin size ulaşabileceği bir e-posta adresi veya yaptığınız işle ilgili bilgi almak isteyenlerin girebileceği bir web sayfası var mı?
https://www.instagram.com/
