Zeynep Begüm Öder – Kadın Girişimci Hikayeleri

0
2347

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?  

Ben New York merkezli Thisis212 isimli dijital pazarlama ajansin kurucu ortagiyim. Aslinda hikayem buradan cok uzaklarda basladi. 1986 yilinda Malatya’da doğdum. Ilkokul eğitimimi orada aldim. Sonrasinda babamin tayini dolayisiyla 3-4 yıllığına Istanbul’a tasindik. Babam emekli olunca tekrar Malatya’ya dönmekti planimiz. Tabi hayat bizim planlarimiza pek uymuyor ve 17 Agustos depremi ile evimizi kaybedince babami Istanbul’da yasamaya ikna etmemiz için cok ilginç bir yol izlememiz gerekti (O donem calistigi banka olan Is Bankasi CEO’suna mektup yazip babami ikna etmelerini rica etmiştim. Sağ olsunlar o konuda cok destek oldular J) Boylece once Cagaloglu Anadolu Lisesi ardindan Marmara Universitesi Almanca Isletme bolumu derken yolum önce Almanya ile kesisti. Almanya’da aldigim egitimin sonrasinda hayalimdeki mesleğin Pazarlama olduğunu idrak edip o yönde adimlar attim. Mercedes Benz, Coca-Cola Icecek, Soyak  Insaat gibi farkli sektörlerde yer alan kurumsal sirketlerin pazarlama ekiplerinde yaklaşık 5 yıl çalıştıktan sonra girişimci olmak için ilk adimi attim ve istafa ederek soluğu dil eğitimi için Amerika’da aldim. Los Angeles’da yaklasik 1 yil yasadiktan sonra NY’a yerleştim ve ilk sirketimi burada kurdum. Evliyim, 8 aylik bir bebeğim var. Girisimci bir anne olarak New York’daki serüvenime devam ediyorum.

Kendi işinizi yapmaya nasıl karar verdiniz? Bunu yapmaya karar verirken kimden destek aldınız?

Sanirim bu çocukluktan geliyor. Ben evin tek çocuğuyum, o yüzden fazla ilgi ve gözetimle buyudum. Soyle bir anim mesela; 5-6 yaslarindayken eve gelip ben para kazanmak istiyorum, kapinin onunde çekirdek satacagim dedim. Tabiki annemler izin vermedi, dayim gelmişti o hafta sonu ona da söyleyince bana meyve kasasini ters cevirip bir tezgah yapti çekirdekleri koydu onume hadi sat dedi madem heveslendin. Hava kararmaya basladi bende satis yok. Dayim gelip tum çekirdekleri satin aldi ve böylece ilk girişimim ayni gun sona erdi.

Ikinci girişimcilik kararim ise Universite’den mezun olduktan 1 yil sonraydı. Coca-Cola’da calisiyordum, isimden ayrilmistim. En yakin arkadasim moda sektöründeydi, kendimize online site kurup, canli kombinler yapabileceği bir site yapma fikri bulduk. Yaklasik 10 yil once, çevremizde sadece 1 kisi var websitesi yapmayi bilen, ailelerimiz asla destek vermiyor. Kurumsala geri dönmemi istiyorlar. Paramiz olayinca yakinimizdan yârdim istedik yapmadi sagolsun. Sonra o zaman meşhur olan bir iki blogger tanidigimizla iletişime geçtik. Bu internette moda ile girişimler bitti artik gec kaldiniz dediler J Biz de kimseden destek görmeyince pes ettik, arkadasim aile isine geri dondu ben de kurumsala. O sizin fikre ne oldu derseniz yaklasik 1 sene sonra nerdeyse aynisini yapip buyuk bir yatirimla pazara girmişlerdi. Billboardlarda reklami gören websitesi yapan tanidigimiz bizi arayip fikriniz var mi kizlar hemen yapip ortak olalim dedi ama biz artik o sayfayi kapatmistik.

Beyaz yakali hayatima devam ederken sürekli lansmani yapilan startuplari, trendleri inceliyordum. Daha once edindiğim tecrübenin de etkisiyle yeni birseyler deneyeceksem bunun Turkiye’deki girişimcilik ekosisteminde cesitli zorluklari olacagini biliyordum. Bu nedenle hem İngilizcemi geliştirmek hem de buyuk bir pazarda kendimi ve yeteneklerimi test etmek için Amerika’ya tasindim. En buyuk desteğim yine ailem oldu. Babam dil eğitimim için oturduğu evi satip beni buraya gönderdi. Tabiki bunun da yuku ve sorumluluğu omuzlarimdaydi. O yüzden burada basarili olmaktan başka bir çarem yoktu.

Ne üzerine bir iş yapıyorsunuz?  Başka iş fikirleri varken neden bu işi yapmaya karar verdiniz?

Kurucu ortak olarak bulunduğum iki farkli sektörde hizmet veren sirketimiz var. Ilki klasik reklam ajanslarindan siyrilip “Collective” olarak yeni bir yapilandirmayla markalara  pazarlama ve dijital deneyim hizmetleri sunan “Thisis212” isimli girişimimiz.Burada müşterinin ihtiyacına en uygun, o alanda tutkulu, yetenekli ve deneyimli kreatifleri bir araya getiriyoruz.

Yaratici ekibimizi en cok uzmak olduklari ve tutkulu olduklari alanlara gore kategorize ettik. Ornegin tutkulu alani moda olan bir video sanatcisini hic haz duymadigi bir sektör olan saglik endüstrisiyle ilgili reklam çekimine göndermeyeceğiniz bir yapi. Bir yetenek havuzu duşunun, müşteriden gelen brief bizim tarafimizdan oncelikle değerlendiriliyor. Bu projeye en uygun olduğunu dusundugumuz kreatiflerle projeyi paylaşıyoruz,. Uzmanligi ve tutkusu bu yönde olan ve projede bulunmak isteyen kişilerle bir proje grubu oluşturup isimizi teslim ediyoruz.

Boylece creatif ekip hem tutkusu olduğu bir projeyi hayata geçiriyor hem de bir sonraki projede yer alabilmek için kendini gösterme firsati buluyor. Musteri ise aliskin olduğu kurumsal bir süreç yönetimiyle daha yaratici bir proje teslim aliyor.

Kasim Ayi’nda lansmanini yapacagimiz el yapimi organik oyuncak markamiz “Cuddoll” ise yaklasik 1 senedir üzerine calistigimiz bir proje. Cogumuzun çocukluktan bugüne tasidigi onun için cok ozel olan ve cocuklugunu hissettiren bir bebeği, arabasi, ya da bir oyuncagi vardir. Ben de kizim Myra’ya böyle bir oyuncak hediye etmek istemiştim. Ama ayni zamanda saglikli ve kaliteli olmasi önemliydi. Bu arayis bizim projemize de ilham oldu. Sonrasinda bir sosyal sorumluluk projesine donuştu. Istanbul’da bir atolyemiz kuruldu. Hem egitim veriyoruz, calismak isteyen kadinlarimiza meslek kazanmalarina yardimci oluyoruz, hem de urettikleri oyuncaklarin hepsini satin aliyoruz. Boylece onlarin hem bos zamanlarini daha verimli bir sekilde degerlendirmelerine hem de hayallerini gerçekleştirmeleri için kendi ekonomilerini yaratmalarina yardimci oluyoruz. Bizim için cok heyecanli ve gururlu bir süreç. Ekipteki herkes ailemiz gibi oldu. Sevgiyle ordugumuz oyuncaklari, yine sevgiyle çocuklarla bulusturacagiz.

Bu işi yaparken ne tip sıkıntılarla karşılaştınız ve bunları nasıl aştınız? Sizce kendi işinizi kurarken nelere dikkat etmek gerekiyor? Hangi konularda bilgi sahibi olmak gerekiyor?

 Girisimcilik ekosisteminde en buyuk sinavlardan biri sabirli olmak. Pes etmemek bu isin mottosu. Ozellikle isin kuruluş asamasinda çevrenizde yapamayacaginizi söyleyen, konfor alanınızdan cikmamanizi önerecek kişiler olacak, ya da kuruluş sermayesinin yetersizliğinden dolayi 7/24 calismaniz gerekecek ve neredeyse butun sorunlarla sizin tek basina mücadele ediyor olmaniz gerekecek. Bu zorlu süreçte sorunlara değil, hedefe odaklanmak cok önemli. Ben bir hayal insaniyim, çocukluktan beri hayalini kurmadigim hic bir sey yasamadim. O yuzden herkese hayal kurduklarinda içlerinde kelebekler uçup, yüzlerinde tebessüm oluyorsa doğru yolda olduklarina inanip devam etmelerini öneriyorum.

İş hayatında kadın olarak yer almanın zorlukları var mı sizce? Varsa nelerdir?

 Is hayatindaki zorluklarin cogu cinsiyet farki gözetmeden herkes için ortak. Yalniz bazi temel seyler de ozellikle kadin olmanin dezavantajini cagimizda hala yasiyoruz.Gectigimiz yil Forbes’ta bir arastirma yayinlandi ve yatirim alan startuplarin kurucusu erkek olanlar kadin olanlara gore 16 kat daha fazla. 2016 yilinda 5,839 male-founded sirket VC yatirimi alirken, sadece 359 women-funded sirket yatirim aldi. Her ülkede, her alanda bu cinsiyet esitsizligi sorunuyla karsi karsiyayiz. Bu noktada hepimize görevler düşüyor. Biz kendi sirketlerimizde pozitif ayrimcilik yapip, projelerimize kadinlari daha fazla nasil entegre ederiz ve istihdam saglariz diye bakip oyle hareket ediyoruz.

 Yaptığınız işten istediğiniz sonuçları alabildiniz mi? İleriye yönelik koyduğunuz hedefler nelerdir?

Hem sirket hem de kişisel olarak hayatin bana sunduğu herseyi doğru değerlendirip hedef ve hayallerime kavuştuğumu söyleyebilirim. Gerçeklesen her hedef, ekip olarak bizim daha fazlasini, daha yaratici isleri arzulamamiza sebep oluyor.Her sirketin kendi dinamiklerine gore kisa ve uzun vadeli hedefler var. Bunlarin disinda kendi adima sunu söyleyebilirim ki hayatimda attigim her adim sunu içeriyor: sevgiyle ve tutkuyla is yapmak.

Inanin sevgi, mutluluk ve sabirla atilan her adim eninde sonunda doğru bir noktaya geliyor.

Sirketler değişiyor, ekip değişiyor ama amaciniz buysa hedefiniz doğru yoldan hic sasmiyor.

Kendi işini yapmak isteyen kadınlara neler tavsiye edersiniz?

 Benim kendi deneyimlerimden esinlenirsek, gerçekten inandiklari bir fikrin sonuna kadar arkasından gitsinler. Isinde uzman kişilere danismak iyidir, ama herkesi dinleyip kendi kalp süzgeçlerinden geçirip son karari içlerindeki ses versin. Sonradan keşke demek, yapip basarisiz olmaktan bence daha kotu bir durum.

Ortaklarini ve calisacaklari kişileri cok iyi secmeleri gerekiyor. Olumsuz,motivasyonu dusuk kişilerle yola cikmak ve baslangic asamasindaki o zorlu donemden birlikte gecmek gerçekten cok zor. Eger karsilikli güven, motivasyon ve anlayisla kurulan bir ortaklık veya ekibiniz yoksa yoksa, ortaklık yoluna gitmemelerini öneririm. Tek calismak daha iyi bir seçenek olabilir.

Girişimcilikte basarili olmanin bir formulu olsaydı eger bence sabir olurdu. Inandiklari projede sabirla ve süreklilikle devam etsinler. Kimseden motivasyon beklemeden, kendinizi her gun bu projenin basarili olacagina inanarak, hayal ederek calismaya devam etsinler.

Konuyla ilgili sizden fikir almak isteyenlerin size ulaşabileceği bir e-posta adresi veya veya yaptığınız işle ilgili bilgi almak isteyenlerin girebileceği bir web sayfası var mı?

Oncelikle cok teşekkür ederim bu güzel sohbet için. Bana mail adresimden ve Linkedin hesabımdan her zaman ulaşabilirler.

Zeynep@thisis212.com

https://www.linkedin.com/in/zeynepbegumoder/

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here