We are social ve Hootsuit’in 2018 yılında yayınladığı verilere göre dünyada 4 milyar aktif internet kullanıcısı bulunuyor ve 2017 yılına oranla internet aktif kullanıcı sayısında yüzde 7 oranında bir büyüme oranı söz konusu. Dünya nüfusunun yüzde 53’lük bir dilimine tekabül eden bu rakam, bizlere internetin dünya çapındaki hacmini de gösteriyor. Dolayısıyla rekabetçi yapısı giderek artan bu dünyada görünür ve bilinir olmak gün geçtikçe önem kazanıyor. 

Hayatımız içinde yeri bu derece önemli olan, internet dünyasında kurumsal veya bireysel olarak var olmamızı sağlayan ve bizleri temsil eden web siteleri hangi aşamalardan geçip günümüzdeki halini aldı? Hızlı bir tura birlikte çıkalım…

Temelini arama motorları oluşturuyor

Web sitelerinin oluşmasındaki en etkili unsurun arama motorları olduğu biliniyor. Günümüzde yaygın olarak kullanılan arama motorlarının aksine farklı bir algoritması bulunan ve dünyadaki ilk motoru sayılan Archie’nin kurulmasından bu yana 28 yıl geçti. Archie’yi ise 1991 yılında geliştirilen Veronica ve Jughead adında iki arama motoru takip etti. İnternet dünyasında dönemine göre devrim sayılan ve dosya arama üzerine kurulan bu arama motorları web sitelerinin temelini oluşturuyor.

HTML dili yayınladı

Bilinen ilk web sitesi 1991 yılında Tim Beners tarafından kuruldu. İlk web sitesi ile birlikte internet dünyası yeni bir yeniliği daha bünyesine ekledi. HTML dili ile yayınlanan ilk web sitesi bugünkü web sitelerinin gelişmesi için gerekli altyapıyı oluşturdu. Bugün milyarlarca web sitesi bulunuyor. Bunun ilk adımı ise bundan tam 27 yıl önce atıldı. 

Tasarım çalışmaları başladı

İlk web sitesinin kurulmasının ardından web sitelerini geliştirmek için tasarım çalışmalarına ağırlık verildi. 1992 yılında ilk tablo tabanlı web siteleri oluşturuldu. Bu gelişmenin hemen ardından 1993 yılında ise görsel destekleyici web tarayıcıları da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Dolayısıyla web siteleri özelinde gerçekleştirilen tasarım çalışmaları daha da dikkat çekmeye başladı. 1995 yılında Java Script ile PHP’nin icadı ve 1996 yılında CSS’nin de etkisiyle Macromedia Flash’ın ilk sürümleri piyasaya sunuldu. Bu sayede teknolojik gelişmelere açık web tabanlı tasarımlar ve görsel ağırlıklı web siteleri hazırlanmaya başlandı. 

Görsel patlama yaşandı

2000’li yıllara gelindiğinde gerçek görünümlü dokular, parlak ve yansımalı elementler ile farklı yazı fontları web sitelerine katkı sağlayan yeniliklerin başında geliyordu. 2007 yılında geliştirilen Grid yapısı, web sayfalarını uygun genişlikteki ızgaralara bölerek daha hızlı ve daha kolay yazılım geliştirme seçenekleri sundu. Eş zamanlı olarak web sitelerindeki görsellerin hareketli bir hale getirilmesine yönelik “Slider” çalışmaları da başladı.  

Milyonlarca web sitesi yok oldu

Mobil cihazlardaki teknolojik gelişmeler ile birlikte internet kullanımı daha da yaygınlaştı.

Günümüzde 3 milyardan fazla aktif internet kullanıcısı internete giriş yapmak için mobil cihazları da kullanıyor. 2009 yılında mobil uyumlu duyarlı web tasarımları ortaya çıktı ve One-Page web siteleri rağbet görmeye başladı. Bunun yanı sıra 2010 yılında büyük teknolojik markalar sırasıyla Micromedia Flash’ı desteklemeyeceklerini ifade ettiler. Bu da Micromedia Flash tabanlı web sitelerinin yok olması anlamına geliyordu. Yeni geliştirilen kaynak çalışmaları ile birlikte web siteleri ciddi bir hal ve arayüz kazanmaya başladı. 

Rekabet başladı

Günümüzde ise milyarlarca kurumsal veya bireysel web sitesi bulunuyor. Bu durum rekabeti kaçınılmaz kıldı. Dijital dünyada bilinirliği ve görünürlüğü arttırmak için çeşitli dijital stratejiler oluşturuldu ve web sitelerine trafik çekmek esas konu oldu.

Bu yazı GoDaddy.com sayfasında yer almıştır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here