2 sene önce çıkan yasaya göre artık firmalar izin alarak topladıkları datalara mesaj gönderebiliyor. Yasanın çıktığı zamanı hatırlıyorum da büyük olsun küçük olsun birçok marka paniğe kapılmıştı. Bunun 3 sebebi vardı; ilki yasa çok net değildi, ikincisi firmaların çoğu hangi datayı izinli olarak toplamışlar emin değillerdi, üçüncü ve son sebep ise büyük ciro kayıpları yaşayacaklarını düşünüyorlardı. Yasanın konuşulduğu o günlerde beni şaşırtan şey firmaların nasıl olur da ellerindeki datanın izinli olup olmadığını bilmemeleriydi. Anlaşılan o ki senelerce çoğu firma buna dikkat etmeden düşe kalka yoluna devam etmiş, ne zaman ki cezaları olan yasa çıkınca herkes bir anda kendisine çeki düzen vermişti. Ben yasa çıkmadan önce de birçok firmaya izinli pazarlamadan şaşmamalarını söylüyordum çünkü diğer türlü yapılan çalışmadan uzun vadede sonuç çıkmayacağını biliyordum. Peki neden izinli pazarlama yapmak gerekiyor diye soracak olursanız;

1- İzinsiz E-posta Gönderen Firma (Spammer) Olarak Algılanmak

İnternet çağında olumlu olsun, olumsuz olsun her haber çok hızlı yayılıyor. İzinsiz mesaj göndermeye devam ettiğinizde bir takım forumlarda, internet sitelerinde firmanızın adı sıkça geçecek ve sosyal medya kanallarında da bunun hızlıca yayılmasıyla markanızın ismi halk diliyle spammer olarak adlandırılacaktır. Eminim hiçbiriniz firmanızın bu şekilde imaj yaratmasını istemezsiniz.

2- Güven Azalması 

Hotmail, Gmail, Yahoo gibi ISP’ler e-posta atan firmaların hepsini yakın takip eder. Bu firmalar e-posta kutusunu açan kişileri izinsiz e-posta gönderen firmalardan korumak isterler çünkü bunu yapmadıklarında o kişilerin başka yerden servis alacaklarını bilirler. Bundan dolayı konuyla alakalı olabildiğince titiz davranırlar. Firmaların attıkları e-postaların açılma oranları, tıklanma oranları, bounce oranları, spam rakamları ve daha birçok kritere bakarlar. Eğer e-posta gönderimlerinizde bounce ve spam oranları yüksek, açılma ve tıklanma oranları düşükse bu kredibilitenizin düşmesine yol açar. Güven azalması oldu mu bunu düzeltmek gerçekten çok zor olduğu gibi günün birinde bu kara listeye alınma ve e-postalarınızın gitmeme ihtimali de yüksektir. 

3- Düşük Açılma Oranları: 

Kendinizi e-posta alan kişinin yerine koyun, adını bile hatırlamadığınız x bir firmadan size e-posta geliyor, belki bir kere açarsınız sonrasında bakmazsınız bile öyle değil mi? İşte aynısını insanlar da sizin firmanız için yapacaklar, kendilerine izinsiz e-posta atan markayı dikkate almayacaklar ve bundan dolayı da bir süre sonra açılma oranlarında düşüşler başlayacak. Daha kötüsü artık insanlar eskisine göre daha bilinçli ve seçici olduğundan kendilerine izinsiz geldiğini düşündükleri e-postaları önemsiz (spam veya junk) olarak işaretlediklerinden yukarıda bahsettiğim güven azalmasını hızlandırmış olacaksınız. 

4- Düşük Geri Dönüş Oranları: 

İzinsiz gönderimler sonrasında doğal olarak çoğu kişi e-postalarınızı açmayacağından içindeki bağlantılara tıklayıp web sayfanıza gidemeyecek ve alışverişi tamamlayamayacak veya gönderdiğiniz mesajı okuyamayacak. Kısacası harcadığınız zaman, emek ve paranın karşılığında gereken verimi alamayacaksınız. Çok fazla kişiye mesajımı göndereyim illa ki güzel sonuç çıkar mantığı ilk başta aklınıza yatabilir ama e-postanın açılma ve dolayısıyla tıklanma oranları düşük olacağından iyi sonuçlar almanız çok zor olacaktır. 

Özetlersek eski alışkanlıkları bırakmanın zamanı geldi. Bugüne kadar yapmadıysanız  lütfen temiz bir e-posta listesi oluşturun. Yasa var diye zorunluluktan değil sizin için iyi olan bu olduğu için bunu yapın. Geri dönüşüm oranlarını artırmak, sektörde saygı duyulan bir marka yolunda ilerlemek, ISP’ler nezdinde güven kazanmak ve bütçenizi en iyi şekilde kullanmak istiyorsanız izinli olarak topladığınız data dışında hiç kimseye e-posta göndermeyiniz. 

Bu yazı parasut.com sayfasında yer almıştır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here