Sevgili Dostlar,
90’lı yılları yaşayanlar bilir, bambaşka bir dönemdi, bana ne hatırlatıyor derseniz, Cumartesi günü Ankara Tunalı’da Tadım Pizza önünde sıraya girmek, ilk stadyum konserleri, Tutti Frutti adlı program, Beverly Hills 90210 dizisi, Blue Jean dergisi, 900’lü hatlar, radyo programları, Türkçe popun yükselişi, Tempo/Aktüel dergileri, Levi’s 501, Sebago ayakkabı, VHS/Beta video kasetler, gazetelerden kupon biriktirme, Bizimkiler dizisi, He-Man çizgi filmi, Bir Demet Tiyatro, Home Alone filmi, Parliament Sinema Kulübü ve daha onlarca şey.
Bu yazdıklarımın çoğu hoş bir anı olarak tarihteki yerini aldı ama günümüze kadar gelen ve hala isminden söz ettiren bir şey var, o da dönemin starlarından Michael Jordan ve Nike’ın o dönem çok mehur olan Air Jordan adlı basketbol ayakkabısı. Nike 1985 senesinde onun adına çıkardığı, üç senede 3 milyon $ ciro hedefi koyduğu ayakkabıda inanılmaz bir satış grafiği yakaladı ve senede 126 milyon $’lık satış yapıldı. Bu şekilde beklenmedik bir satış olunca da o günden bugüne üretim devam etti, bu ayakkabı sayesinde Michael Jordan basketbol kariyerinde kazandığından daha fazlasını kazandı. Geçtiğimiz hafta da Sotheby’s müzayede evinde Michael Jordan’ın 1998 NBA Finallerinde giydiği ayakkabı 2.2 milyon $’a satıldı ve dünyanın en pahalı spor ayakkabısı oldu.
Jordan’ı bu kadar özel kılan şey neydi peki? Milyonlarca çocuk neden onu idol olarak gördü ve basketbola başladı? Onlarca oyuncu geldi geçti ama onu özel kılan şey neydi? Bir röportajında verdiği bir demeç belki de bu soruların cevaplarını veriyordu; “Kariyerim boyunca 9000’den fazla şut kaçırdım. Nerdeyse 300 maç kaybettim, 26 kere maçı kazandırmak için son şut bana verildi ve kaçırdım! Hayatımda tekrar, tekrar ve tekrar başarısız oldum, işte bu yüzden başardım.” Milyonlarca insanın izlediği bir maçta ne olursa olsun son saniyede şut atmaktan çekinmemek ve başarısızlıktan korkmadan tekrar tekrar denemek sanırım Jordan’ın efsaneler arasında yer almasını sağladı. Bundan iki sene önce de Netflix’de onun adına hazırlanan belgesel oldukça ses getirdi.
Haftanın kitabına gelirsek, Hülya Mutlu’nun “Bu Bir Yatırım Tavsiyesidir” adlı kitabına bakmanızı öneririm. Kitabın tanıtım metninde şunlar yazılmış. “Psikolojik sermayesi güçlü olan insanlar güçlüklerle karşılaşınca yılmaz. Zorluklarla nasıl başa çıkabileceklerini bilirler. Daha çabuk toparlanırlar ve güçlü dururlar. Psikolojik sermaye geliştirilebilen bir olgudur. Bu nedenle, psikolojik sermayenin ne olduğu kadar nasıl artırılabileceği ve yönetilebileceği de örnek uygulamalarla zengin bir rehber niteliğinde olan bu kitapta anlatılmakta.”
Etkinliklere gelirsek;
- Çarşamba günü saat 14.00’da online yayında “Perakende Sektöründe Dijital Pazarlama Uygulamaları” hakkında Desa Deri YK Üyesi sevgili Burçak Çelet ile beraber olacağız, buradan kayıt olabilirsiniz.
- Cuma günü saat 14.00’da online yayında “E-Ticaret Firmaları Instagram’dan Nasıl Fayda Sağlayabilir” hakkında sosyal medya eğitmeni & danışmanı sevgili Gülin Ofluoğlu ile beraber olacağız, buradan kayıt olabilirsiniz.
- Girişimcilik ile alakalı sene başında eOfis ile başladığımız projeye tam gaz devam ediyor, farklı konu başlıkları için video çekimlerini yapıyoruz. Yurt Dışında Şirket Kurmak hakkında yaptığımız sohbeti buradan izleyebilirsiniz.
Her sabah bülten özetleri gönderdiğimiz Sadece 5 Dakika adlı platformun Instagram hesabını yakın zamanda açtık, her gün kısa kısa haberleri yayınlayacağımız sayfayı takip etmek isterseniz buradan edebilirsiniz.
Güzel bir hafta olması dileğiyle
Sevgiler
Murat Erdör
PS: Bu yazıyı bir web sayfasında veya sosyal medya kanalında okuduysanız, formatı beğendiyseniz ve her hafta düzenli olarak size de bu e-bültenin gönderilmesini istiyorsanız bu linkten e-bültenimize üye olabilirsiniz.
