Growth Hacking’i, henüz Türkçe karşılığı tam anlamıyla bulunamamış olsa da, büyüme odaklı stratejiler bütünü olarak tanımlayabiliriz. Bildiğiniz üzere, işinizi, şirketinizi büyütmek istiyorsanız birçok farklı kanaldan faydalanmanız gerekiyor. Bu kanalları da ihtiyacınıza göre seçerek optimize etmeniz gerekiyor. Kullanılabilecek kanallar ve o kanallar için uygulanması gereken yöntemler her geçen gün artmakta. PPC, PR, SEM, SEO, E-posta Pazarlama, Sosyal Medya, Analytics derken kafamızda cevabı olmayan pek çok soru sıralanıyor. Sorular arasında fazla boğulmadan, hızlıca uygulayıp geri dönüş alabileceğiniz bazı noktaları sıralamak adına, “E-posta ile nasıl Growth Hacking Yapılır?” sorusunun bazı örneklerini aşağıda listelenmiş olarak bulabilirsiniz.
Her yerden e-posta adresi toplayın
İnsanların e-posta adreslerini, onları tedirgin etmeden, spam yapmayacağınızı belirterek mümkün olan her noktada toplamalısınız. Son zamanlarda bu amaca hizmet eden bir çok farklı ürün ve plugin ortaya çıktı. Popup yöntemi ile sitenizin farklı noktalarından, Twitter cards ve Facebook uygulamaları ile sosyal medya kanallarından ve bunlar gibi pek çok farklı yerden kişilerin e-posta adreslerini toplayabilirsiniz. Offline mağazanız varsa kiosklar veya kasa yanı tabletler ile data toplayıp, bu datanın tek bir merkezde birikmesini sağlayabilirsiniz. Bu toplama işlemi sırasında ise ölçümleme yapıp nereden daha verimli data topladığınızı tespit etmeniz gerekiyor.
Bolca içerik gönderin
Müşteriniz size e-posta adresini spam yapmanız için bırakmıyor! Sizden ihtiyaçları olan, işlerine yarayan bilgileri alabilmek, yeni şeyler öğrenmek için bırakıyor. Kişilere ilgili, yararlanabilecekleri içeriği gönderdiğinizden emin olmalısınız. Kullanıcınıza doğru içerik ile ulaşamazsanız o kullanıcıyı kaybetmeniz kaçınılmazdır. Kişi e-posta kampanyalarınızı bir-iki kere açtıktan sonra ona bir daha ulaşamayacak, kaybettiğiniz bu kişiye başka kanallardan tekrar ulaşmak için yeni kurgulara başlamanız gerekecektir. İnsanların ne kadar fazla ilgisini çekecek içerik gönderirseniz, sitenize geri dönüş de o denli çok olacaktır.
Test yapın
E-posta pazarlamaya başlayan tüm diğer kişiler gibi, ilk yapmak isteyeceğiniz şey internette ufak bir araştırma yapıp ortalamaları ve istatistikleri öğrenmek olacaktır. Ancak bu ne yazık ki fayda getirmeyecek, hatta dolaylı yoldan şirketinize zararı olabilecek bir yöntemdir. Her şirketin ve sektörün kendine özel sayıları, ortalamaları ve oranları vardır. Herhangi bir başka markayı örnek almak başarısızlık getirir. Tabii ki iyi yapılan uygulamaları takip ederek, fikir edinmek gereklidir ancak kampanyaları birebir kopyalayarak başarılı olmaya çalışmak koca bir hayalden öteye gidemez. Kendiniz için en başarılı oranları, rakamları yalnızca siz bilebilirsiniz. Bunlara da küçük testler yaparak ulaşılabilirsiniz. En iyi açılma oranı hangi segmentte gönderilince, en çok ciro hangi kampanyayla elde ediliyor, bu sonuçlara A/B testleri yaparak bu ulaşmalısınız. Test ve ölçümlemeler ne kadar fazla olursa elinizdeki veri o kadar anlamlı hale gelir ve bu veri istatistik haline dönüşerek size katkı sağlamaya başlar.
Amacınız olsun
Gönderdiğiniz her kampanyanın bir amacı olmalı. Tasarladığınız kampanya yeni müşterinize mi yönelik yoksa kaybedilen müşteriye mi? Aktif müşterinize gönderdiğiniz kampanyayı, sitenize uzun zamandır uğramayan müşterinize göndermemeli, her segmente, hatta her müşteriye farklı şekilde yaklaşmalısınız. Kampanyalarınızı gönderirken neden gönderdiğinizi de bilmeniz gerekiyor. Yeni ürün tanıtımı, kampanya, bilgilendirme ya da promosyon… Kampanyalarınızın her biri mutlaka bir amaca hizmet etmeli.
Tek ölçüye odaklanın
Yapılan en büyük hatalardan bir diğeri ise bir çok kaynaktan bilgi edinip hepsini bir anda uygulamaya çalışmak. Yapabileceğiniz farklı bir çok başarılı kampanya, kurgu ve otomasyon mevcut fakat zaman ve insan gücü eksikliğinden dolayı her birini aynı anda uygulamak neredeyse olanaksız. Bunun için öncelikle yalnızca tek bir metrik seçip onu geliştirmeye uğraşmak daha faydalı olacaktır. Örneğin yeni bir şirketseniz, ilk hedefiniz elinizdeki e-posta listesini büyütmek olmalı. Elinizde 100 kişilik bir liste varsa bunu 1000, 1000 kişilik bir liste varsa 10000 yapmanız gerekiyor. Ya da hali hazırda e-posta pazarlama yapan bir şirket olduğunuzu düşünelim. Burada da hedefiniz açılma veya tıklanma ortalamalarını artırarak sitenize gelen trafiği arttırmak olmalıdır. Şirketinize ve stratejinize uygun olan bir metrik seçip, bu rakamlara ulaşmak için neler yapmanız gerektiğine karar vermelisiniz.
E-posta pazarlama ile başarılabilecek bir çok şey var ancak henüz bunların pek çoğunun farkında değiliz. Elinizdeki listeye sadece günlük kampanya e-postaları gönderip insanları kampanyaya boğmaktan başka çözüm yolları aramanız gereken bir dönemdeyiz. Biraz yaratıcı olunduğunda çok güzel geri dönüş alınabilen bu kanalı iyi anlamak ve değerlendirmek gerekiyor. Birçok şirket e-posta pazarlamayla başarıya ulaştı. Groupon, Fab, Jackthreads, Thrillist, Zappos ve daha başkaları e-posta pazarlamanın gücüyle milyonlarca dolar değerlemeye sahip hale geldiler. Akıllıca kullanıldığında geri dönüşlerdeki faydaları görmenin imkansız olduğu bu kanal için haydi şimdi sıradan kampanyaları bırakalım, daha odaklı bir şekilde, hedeflerimiz doğrultusunda biraz daha “akıllı” işler yapalım!
Bu yazı Emarsys Türkiye çalışanları tarafından yazılmıştır.
