GittiGidiyor’un Düşündürdükleri

0
455

Sevgili Dostlar,

Geçen haftanın en çok konuşulan konusu e-bay’in, GittiGidiyor’un Türkiye’deki faaliyetlerine son vereceğini açıklamasıydı. Açıklama tarihinden itibaren satıcıların platforma yeni ilanlar giremeyeceği, 18 Temmuz’dan itibaren ise alıcıların yeni satın almalar yapamayacağı belirtildi. Haber piyasalara düşer düşmez çoğu kişi şok olurken sektörde uzun zamandan beri olan bazı kişiler için bu haber çok da sürpriz olmadı.

Kurumsal hayatımın son yedi senesinde e-ticaret ile uğraşan irili ufaklı binlerce firmaya hizmet veren firmaların başında olduğumdan, beş seneden beri de  Me Consultancy markam ile sektöre özel etkinlik ve eğitimler düzenlediğimden yetkili kişilerin ağzından piyasaya açıklanmayan bilgileri duyma şansını elde ediyor, şehir şehir gezdiğimden de kim nerede ne yapıyor iyi kötü gözlemleme şansı buluyorum. Bu anlamda e-bay’in bu kararı bende şok etkisi yaratmadı ama sektörden birisi olarak tabi ki üzüldüm.

Son senelerde Trendyol ve Hepsiburada gibi markalar gerek verdikleri reklamlar gerek yaptıkları çalışmalarda agresif bir şekilde ilerliyor, böyle dev markalar varken, hala mantığını anlayamadığım, Anadolu’daki irili ufaklı pazaryerleri kuruluyor, Teknosa – FLO – LC Waikiki başta olmak üzere büyük markalar kendi pazaryerlerini kuruyor ve doğal olarak zaten düşük olan kar marjı iyice düşüyordu. Böyle bir ortamda bütün pazaryerleri satıcılarına para kazandırmak için her türlü aksiyonu alırken, basında bu ve buna benzer konularla alakalı haber olurken GittiGidiyor’un son senelerde gündeme geldiği konular hep çalışan bağlılığı ile alakalı oluyordu, hatta açıklamanın yapıldığı günden 2-3 gün önce de hamilelik döneminde erkeklere 3 ay babalık izni verileceği açıklaması yapılmıştı. Çalışanlara yapılan her yatırım kat ve kat o markaya geri döner buna %100 katılıyorum ama ticari olarak bir takım verimli çalışmalarda bulunmazsan, rekabetin gerisinde kalırsan maalesef bu kaçınılmaz sonla karşı karşıya kalırsın. Acaba ben mi sadece böyle düşünüyorum derken konuştuğum kişiler veya okuduğum yorumlarda buna benzer şeyler duydum.

“Bekara karı boşamak kolay” diye bir tabir vardır, bizlere de buradan yazmak kolay, içeride neler yaşandı bilmiyoruz bu yüzden çok bilmişlik taslamak yerine sadece gözlemlerimizi iletiyoruz. Ülkemize herkes herşeyi çok bildiğinden internette garip yorumlar yapılıyor, bazı kişiler “bilgisi yok fikri var” şeklinde takıldığından komik duruma düşüyor. Bu arada Cuma günü babalık izni haberi çıkmış, herkes ayakta alkışlamış, pazartesi sabahı ise kapanma haberi paylaşılınca ortaya çok tuhaf bir durum çıktı, “acaba üst yönetiminde mi bu kapanmadan son dakikada haberi oldu” soruları soruldu. Pazartesi günü firmanızın kapatılacağını bildiğiniz halde Cuma günü böyle bir haberi duyurur muydunuz? Bu arada markayla iş yapan, entegrasyon vs gibi işleri olan firmalardan bir kaçı da çalışanların bu durumdan haberdar olmadığını herkesin her zamanki gibi işine devam ettiğini söyledi. Peki bundan sonra ne olacak?

Öncelikle GittiGidiyor’da çalışan bütün arkadaşlarımızın en kısa zamanda güzel bir iş bulmalarını diliyoruz, eminim buradaki çoğu kişi piyasadaki firmalar tarafından kapışılacaktır, hele de belli pozisyonlarda çalışanlar için piyasada her zaman iş var. e-bay’in onlar için iyi bir paket hazırlayacağını duyduk, en azından birkaç ay işsiz kalsalar bile belki bu tazminat paketi ile umarım bu dönemi en az hasarla atlatırlar. Bu olay tabi daha çok konuşulur hatta bir vaka analizi olarak da sektördeki yerini alacaktır. En çok sorulan sorulardan birisi de e-bay’in neden hisselerini başkasına satmadığı yönünde oldu, belki çıkacak olan değerin e-bay markasına zarar vereceğini düşündüler, belki de uğraşmak istemediler kimbilir. Herkes için hayırlısı olsun demekten başka elimizden birşey gelmiyor.

GittiGidiyor denince herkesin mutlaka anlatacağı bir şeyler olacaktır illa ki, benimde eski iş ortağı olmamızdan tutun da çalışan bir çok kişiyle yaptığımız onlarca toplantı ve anılara kadar çok şey var ama sanırım Türkiye’de ilk olması anlamında bu viral reklam çalışması akla gelenlerden birisi olacaktır, hala izlemediyseniz mutlaka göz atın.

Peki sektörde online kanallardan ürün satanlar bu olaydan ne ders çıkartmalı diye sorarsanız her zaman söylediğim sözleri burada da tekrarlamak isterim. İster pazaryerinde olsun ister sosyal medya üzerinden olsun nerelerden satış yapıyorsanız yapın mutlaka ama mutlaka kendinize ait bir web sayfanız olmalı, yumurtaları farklı sepetlere koymalısınız. Ben sadece x yerden ürün satarım mantığıyla giderseniz bu ve buna benzer durumlarda çok zorluk yaşar bir anda tekrardan başladığınız yere dönersiniz bu yüzden her zaman kendi markanıza yatırım yapmanızı öneririm. Bundan 2 hafta önce Samsun’da oldu da pazaryeri kapandı ne yapacaksınız dediğimde herkes tebessüm etmiş kalabalıklar arasından birisi “olur mu hiç öyle şey Murat Bey koskoca pazaryeri kapanır mı” demişti. E oluyormuş işte, tabi ki istemeyiz ama riskleri de minimize etmek lazım. Bu arada Samsun demişken ufak bir parantez açalım. Türkiye’de etkinlikler için birçok şehre gittik gitmeye de devam ediyoruz, son zamanlarda gördüğüm en keyifli ve en modern insanların olduğu harika bir şehir, 20 küsür sene önce askerlik yaptığım, ara sıra iş için gittiğim bu şehir bu sefer gözüme çok hoş geldi, gitmediyseniz mutlaka gidin derim.

Madem online satış dedik bu haberi de paylaşmazsak olmaz. Boyner her zamanki gibi gene yenilikçi ve öncü olmaya devam ediyor. Uygulama içinde yer alan Boyner Now hizmeti ile 600’den fazla markayı müşteriye 90 dakikada teslim etme taahhütü veriyor. Sipariş anında ödeme yapmıyor, istediğiniz beden ve renk alternatifleri ile sipariş verebiliyor, ürünleri deneyip sizi bekleyen kuryeye sadece aldıklarınızın ödemesini yapıp diğer ürünleri kapıda iade edebiliyorsunuz. Müşteri memnuniyeti için harika bir şey, marka içinde iadeleri oldukça düşürecek bir uygulama, bakalım ne kadar başarılı olacak.

Haydi biraz işten güçten çıkalım kafaları dağıtalım. Netflix her ne kadar eski popülerliğinden uzak olsa da son zamanlarda çıkardığı dizilerle gene gündeme oturdu. Birce Akalay’ın başrolünde olduğu Kuş Uçuşu adlı diziyi izlemediyseniz mutlaka izleyin, iş hayatından gerçek kesitleri yansıtan harika bir yapım olmuş, fragmanı burada. Bu arada gene Birce Akalay’ın Mezarlık adlı dizisi de çok beğeni almış, ona da göz atmak isterseniz buradan tıklayabilirsiniz.

Magazinsel konulara gelirsek yurtdışında son bir ay boyunca Johnny Depp-Amber Heard davası konuşuldu. Johnny Depp kendisine yöneltilen suçlamalar sonrasında çoğu firma tarafından dışlanmış, gişe rekorları kıran Karayip Korsanları adlı filmin yapımcısı tarafından da afaroza uğramıştı. Gel zaman git zaman işler bu dava sonrasında tamamen değişti, eski eşi Amber Heard’ın bazı konularda yalan söylediği ortaya çıktı ve Johnny Depp seneler sonra aklandı. Dava sonra Depp’in sosyal medya hesaplarında da hareketlenme başladı, TikTok hesabı 24 saatte milyonlarca takipçi kazandı. Yakın zamanda ortaya çıkan bu popüleriteden dolayı astronomik rakamlara film teklifleri gelirse şaşırmam. Haksız yere uğradıkları iftiralardan dolayı çok büyük bedel ödemek durumunda kalan insanlar geldi aklıma, Allah kimseyi haklıyken haksız duruma düşürmesin ne diyeyim.

Türkiye’de ise her gün ilginç insanlarla karşılaşıyoruz. Türk televizyon tarihinde sanırım son zamanların en ilginç olayına denk geldik. Pelin Hürman adlı bir kadın canlı yayında cin çıkarma seansı yaptı, bununla alakalı da konuyu dalgaya alan bir remix yapılmış, Twitter’da gündem olan bu videoyu izlemek isterseniz lütfen tıklayın. Twitter’da bir anda gündeme oturan konulardan birisi de Pegasus Hava Yollarının yaşadığı veri sızıntısı haberleri oldu. İnsanlar hemen linç etme derdinde olduğundan haberleri okumadan milyonlarca yolcunun verisi çalınmış gibi yazıp çizdiler ama KVKK’nın web sitesinde yayınlanan veri ihlali bildirimine göre pilot ve kabin ekibinin kişisel bilgilerinin sızdığı, müşterileri bilgilerinin bu veri sızıntısından etkilenmediği ortaya çıktı. Son dönemlerde veri sızıntıları çok can yakmaya devam edecek gibi, geçtiğimiz ay Baydöner’de bilgisi olan 505.337 kişinin isim, soyisim, telefon numarası, cinsiyet ve yaşadığı şehir gibi verilerinin veri ihlaline kurban gittiği belirtildi. Geçtiğimiz aylarda müşteri bilgilerini çaldıran ve büyük ceza ödeyen Yemeksepeti’nde ise yenilenen web sayfası ile alakalı reklamlar dönerken Migros online yemek siparişi sektörüne adım attığını duyurdu. Migros Yemek ile ilk başta İstanbul Ataşehir’de faaliyet gösterecek marka yakında zamanda bütün illerde olacağını belirtti.

Reklam dünyasında da son günlerde iki celebrity yüzünden gündeme gelen markalar oldu. Online eğitim teknolojileri platformu GoStudent’ın yeni dijital marka yüzü Çağla Şıkel olurken Yargı ve Netflix dizisi Aşk 101 yüzünden çok popüler olan Pınar Deniz, L’Oréal Paris markasının yeni güzellik elçisi oldu.

Bülteni bitirmeden yeni açılan iki paylaşımlı ofisin haberini de vereyim. Son yıllarda gittikçe büyüyen hazır ve sanal ofis sektörünün en çok tercih edilen markalarından birisi olan eofis’in Beykoz’da denize sıfır bir ofisi açıldı. Geçtiğimiz günlerde gittim gördüm, insanın denize atlayası geliyor, o derece güzel ve keyifli, bilgi almak isterseniz buraya tıklayın. Diğeri ise Rönenans Holding’e ait, İstanbul’da Maltepe tarafında en çok ziyaret edilen yerlerden birisi olan Piazza AVM’de bulunan OfficeLink. Hem AVM hem OfficeLink inanılmaz hoş, buradaki etkinlik alanı da müthiş, yakında burada etkinliklere başladığımızı duyarsanız sakın şaşırmayın, bilgi almak için bu sayfaya bakabilirsiniz.

Güzel bir hafta olması dileğiyle
Sevgiler
Murat Erdör

PS: Bu yazıyı bir web sayfasında veya sosyal medya kanalında okuduysanız, formatı beğendiyseniz ve her hafta düzenli olarak size de bu e-bültenin gönderilmesini istiyorsanız bu linkten e-bültenimize üye olabilirsiniz.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here