Sevgili Dostlar,
2021’e girerken bitsin gitsin kurtulalım şu 2020’den diyor, 2021 senesinin çok güzel olacağını düşünüyorduk. Aşı çıkınca hepimiz ümitlendik, bitecek bu illet dedik ama salgın hala hayatımızı tehdit etmeye devam ediyor. Eskisi gibi değil elbet, sokaklara çıkabiliyor, maskeyle de olsa kapalı yerlere girebiliyor, ulaşım araçlarını kullanabiliyoruz ama gene de “inşallah Covid olmam” düşüncesi ile hareket ediyoruz.
Sağlık çok önemli ama işin maddi kısmını da konuşmadan geçemiyor insan. Zorunlu kapanmalar ve insanların evden çalışmaya başlaması yüzünden işleri zora giren milyonlarca insan oldu. Herkes para kazanabilmek için farklı işleri kovaladı, kimisi yaptığı işi farklılaştırdı, kimisi masrafları kısmak için ufaldı, kimisi isi dijitalleşip kendisine bambaşka kapılar açtı, bir şekilde herkes bir yol buldu ama biliyorum çok zora giren insanlarda oldu. Tam birşeyler oturdu oturacak derken döviz kurundaki muazzam değişimler belirsizlikleri artırdı, kimisi parasına para kattı kimisi ise elindeki ufak yatırımından da oldu.
Sağlık sorunu, işin maddi kısmı vs derken unuttuğumuz başka bir şey daha, hayattan keyif alma kısmı aklımıza geldi. Sosyalleşememek, belirsizlikler içinde beklemek ve insan doğasına aykırı olan hareketsiz kalmak insanların depresif olmasına yol açtı. Ben eskiden ayıpladığım insan davranışlara artık takılmıyorum çünkü ben dahil hiç kimse artık eskisi gibi değiliz, o yüzden ufak tefek şeylere bakmadan aynen devam etmeye çalışıyorum.
Google sene sonu bir video yayınladı, sene boyunca en çok arananlara bakarsanız iyileşmek, daha güçlü olmak, ruh sağlığını korumak gibi cümleler yazılmış, iki dakikada bütün bir yıl özetlenmiş. Hep derim yok bir farkımız diye, hangi ülkeden olursan ol korkular, sevinçler ve beklentiler hep aynı. Sene içinde sağlık sorunları yaşamadık mı yaşadık, maddi sıkıntılar olmadı mı oldu, herşey toz pembe mi hayır değil ama uzun zamandan beri aynı cümleyi tekrarlıyorum; ya tüh tüh deyip oturup ağlayacağız ya da öyle ya da böyle bir şekilde yola devam etmenin yollarını arayacağız.
Netflix’de geçen hafta yayınlanan ve bir anda gündeme oturan Don’t Look Up adlı filmde dünya’yı yok edecek bir kuyruklu yıldızın ortaya çıkması sonrasında yaşananları izliyorsunuz. Filmde teknoloji devlerine, politikaya, sosyal medya paylaşımlarına ve magazinsel figürlere hep göndermeler var, yani bazen ülkemizde bize garip gelen ya da rahatsız eden şeylerin hepsi aslında her yerde var. Bazen yıllar ilerlediğinde hep eskiyi anarız ya, nostalji filmlerini izleyip iç geçirmek, 90’lar diyip o günlere gitmek keyifli ama hayat eskisinden daha da hızlı şekilde devam ediyor, herşey öyle bir değişiyor ki, metaverse gibi yeni teknolojiler sonrasında farklı hayatlara doğru gidecekmişiz gibi gözüküyor, belki o zamanda bugünleri anacağız kimbilir. Yani diyeceğim o ki geçmiş önemli, bizi biz yapan anlar ve insanlar ama kritik nokta eskiye takılı kalmamak, o anları da silmeden günümüze adapte olabilmek.
Ben 2022 yılına eski senelerden farklı bir kafa yapısı ile girmeyi planlıyorum. Uzun zamandan beri şu soruyu kendime soruyor ve artık herşeyi bunun üstüne kurgulamayı planlıyorum. Hayattaki Amacım Ne? Bu hayata geldiysek hepimizin bir görevi var, peki bu nedir derseniz, bu sizin kendinize ne biçtiğinizle alakalı. Ben uzun zamandan beri kaçırdığım anları düşünüyorum, hayatım boyunca hep bir şeylere yetişmeye çalışmışım, hep koşmuşum ve artık bundan sıkılmaya başladığımı hissediyorum. Artık daha farklı şekilde ilerleyerek daha da verimli işler çıkartmanın peşindeyim, hayattan daha fazla keyif almak istiyorum, bunun içinde çabalamaya hazır olduğumu hissediyorum. Daha fazla kitap okumak, eski alışkanlıkları değiştirmek, sadece bir şeye odaklanmak, kesinlikle fit olmak ve ertelediğim şeyleri 2022’de yapmak. Senelerdir kitap yazmakla alakalı hedefimi ertelemiştim ama artık hazır olduğumu düşünüyorum, uzun zamandır aklımda olan tek kişilik bir sahne projesini bekletmiştim ama artık tam zamanı, farklı yerleri keşfetmek gibi şeyleri erteliyordum ama bunun sonu yok, o yüzden keşfetmeye devam.
Başlıkta da yazmıştık, yeni yılın hediyesi benden, 20 kişiye kişisel gelişim konularıyla alakalı kitaplar hediye edeceğim. Yapılması gereken şey çok basit, Ocak ayında yapacağımız E-Ticaret Sohbetleri adlı etkinliğin linkini LinkedIn’de paylaşmak ve resmini bu adrese, ad soyad, adres ve telefon numarası ile beraber mail atmak. Linki paylaşıyorum; https://bit.ly/3EaEbVy
2022, umut etmekten vazgeçmediğimiz, inandığımız yoldan ayrılmadığımız, şükretmeyi unutmadan ama kendimiz için hep daha iyisini istediğimiz, emek vermekten kaçınmadığıız sağlıklı, huzurlu, başarılı ve bol kazançlı muhteşem bir yıl olsun inşallah…
Bu yazıyı bir web sayfasında veya sosyal medya kanalında okuduysanız, formatı beğendiyseniz ve her hafta düzenli olarak size de bu e-bültenin gönderilmesini istiyorsanız bu linkten e-bültenimize üye olabilirsiniz.
Sevgiler
Murat Erdör
