Sevgili Dostlar,
Geçen haftaki yazımızda Midyeci Ahmet’in borsaya açılma planlarından bahsedip Nasdaq’a kote olan Martı’ya kadar birçok konu hakkında yazmıştım. Hatırlayanlar olacaktır, 20 sene önce bir firmanın genel kuruluna gittiğimi, ufak yatırımcıların her türlü soruyu sorup firmadan baya baya hesap sorduğunu ve çok şaşırdığımı belirtmiştim.
Bu hafta ebebek rekorlarla dolu bir halka arz süreci yaşadı, milyonlarca yatırımcı hisse senedi aldı. Buraya kadar herşey normal ama 20 sene önce benim yaşadığımın bambaşka bir versiyonu yaşandı ve ebebek hissesi alan bazı vatandaşlar mağazalara gidip çalışanları kontrol edip iyi çalışmadığını düşündükleri kişileri müdürlerine şikayet etmiş. Böyle bir şey olmamıştır yahu birisi uydurmuştur diye düşündüm ama bununla alakalı bir yalanlama da olmadı. Son dönemin en trend komedyeni Gökhan Ünver’de bunu hemen tiye almış, trajikomik cidden.
Geçen hafta konu borsa olunca bugüne kadar hiç hisse senedi aldınız mı diye sormuştuk, anket sonucu açık ara Evet olur diye düşünmüştüm ama sonuçlar çokta öyle çıkmadı.
Konumuza gelirsek, Türkiye Kadın Milli Voleybol Takımımız Avrupa şampiyonu olunca hepimiz çok gururlandık, takımlar nezdinde bugüne kadar aldığımız en büyük kupalardan birisiydi bu. Voleybol, futbol gibi göz önünde bir spor dalı olmadığından kim kimdir, hangi kulübün altyapısında yetişmiştir, gibi bir sürü şeyi merak ediyor insan. Bu yazıda biraz olsun merakımızı giderdik, Balıkesir, Samsun, Kütahya, Ankara gibi farklı bölgelerden gelmiş sporcularımız.
Hepsinde ortak olan tek şey kimisi spor hocasından kimisi halasından kimisi babasından destek almış ve hiçbir zaman pes etmeden çok çalışıp bugünlere gelmişler. Bu kadar başarılı olmalarına rağmen ne bir prim konuşuldu, ne iddialı laflar edildi, ne de 3 gün 3 gece kutlamalar yapıldı. Bu arada Filenin Sultanları daha adam akıllı dinlenemeden 2024 yılı Olimpiyat Oyunları elemeleri için Japonya’ya gitti bile.
Geçmişte bu başarının kıyısından köşesinden geçemeyen Türk Milli Futbol Takımında prim kavgalarına şahit olan, 40 gün 40 gece süren kutlamaları gören bizler için abartıdan uzak sessiz sedasız kutlamalar hepimizi doğal olarak şaşırttı. Şampiyon olduktan sonra özel uçak yerine tarifeli uçakla geri dönmeyi bile dert etmediler, az laf çok iş diyerek yollarına aynen devam ettiler.
Burada voleybol sporuna destek veren markalara da teşekkür etmek lazım. 2000’li yılların başında Türkiye’de voleybol’un v’si konuşulmazken Orkid sponsor olmuştu. Trendyol hem erkek hem kadın voleybol takımlarının ana sponsoru ama en çok görünen bence Vestel oldu. Forma sponsoru olunca doğal olarak çekilen görüntülerde, internet paylaşımlarında, resimlerde ister istemez hep görünen marka o oldu.
Bu şampiyonluğun sadece bir kupadan ibaret olmadığını bu görüntülerle daha iyi anlamış olduk. Ülkemizin farklı bölgelerinde bir yerlere gelmek için çabalayan genç kızlarımız daha yolun başındayken etrafındaki mahalle baskısı yüzünden pes ediyor, belki de çok başarılı olacakken kaderlerine boyun eğiyor, bu başarı genç kızlarımıza ilham verdiği gibi aileleri de cesaretlendirdi. Denk geldiğim bu tweet’te voleybol kurs aramalarında büyük artış yaşandığını gördüm, görünen o ki herkes çocuğuna yakın zamanda voleybol dersi aldıracak, sırf bu bile büyük bir başarı, dönüşüm böyle böyle yaşanıyor işte.
Bu arada bilmiyorum dikkatinizi çekti mi maçlar sonrasında yabancı kanallarla yapılan röportajlarda kızlarımız çatır çatır İngilizce konuştu. Yıl olmuş 2023, e artık o kadar da olsun ne var bunda diyeceksiniz haklısınız, bence de öyle olmalı ama ben başka bir spor dalında bu kadar özgüvenli İngilizce konuşan Türk sporcuya daha denk gelmedim. Bir spor insanı sadece o alanda yetiştirmekle kalmıyor, farklı konularda gelişmenize de imkan sağlayabiliyor, tabi istenirse, oda ayrı mesele.
Cesaret kırmanın yaşı yok bu arada, iki sene önce 1650 girişimci kadına E-Ticaret Kadınlar Kulübünde farklı konularda konusunda uzman olan birbirinden değerli insanlarla eğitimler verdik, mezuniyet törenleri yaptık, web sayfası yapmalarını sağlayarak bir çoğunun e-ticarete başlamasına vesile olduk. Yaptığımız sohbetlerde arkadaşlarından, ailelerinden ve eşlerinden bile gereken desteği alamadıklarını, “boşver ya ne uğraşıyorsun seni aşar zor bu işler” dendiğini söylemişlerdi.
Programa başvuran kadınların çoğu büyük şehirlerden başvurmuş, çoğu üniversite mezunu ve hatta kurumsal firmalarda çalışan insanlardan oluşuyordu. Bu sosyo kültürel yapıda bile bu oluyorsa daha ufak ve kapalı yerlerde neler neler yaşanıyor kimbilir demiştim içimden.
Girişimcilikte de bu böyle, 41 yaşından sonra girişimci olduğumda “ne gerek var, kurumsal hayatta iyi pozisyonun var, risk alma, çoluğun çocuğun var” gibi onlarca şeyle karşılaşmıştım. Kötü niyet elbette yok ama kültürel kodumuz böyle sanırım, herkes illa bir şevkini kıracak. Daha en başta bunları yaşayınca “acaba hata mı yapıyorum” diye insanı o deli eden iç ses ortaya çıkıyor ve en ufak bir olumsuzlukta sizi yiyip yiyip bitiriyor. Hatta öyle bir aşamaya geçiyor ki fatura kestiğin müşteri ödeme yapmaz mı diye kendi kendine kurmalara kadar gidiyorsun.
Yıllar geçtikçe olgunlaşıyor, seni aşağıya çeken kişilerle daha az görüşüyor, riskleri gözeterek ilerliyor ama çokta her şeye takılmayıp belli bir plan çerçevesinde hedefe kitlenip ilerliyorsun. Son iki yıldır iş koçluğu anlamında dünyanın en iyi firmalarından birisi olan ActionCOACH’tan aldığım hizmet sayesinde çoğu konuda hızlı ilerlemeye, sorunları önceden görebilmeye ve işimi büyütmeye başladım. Gelişime açık tüm işletme sahipleri için 28 Eylül Perşembe günü İşletmenize Lig Atlatacak 12 Pazarlama Stratejisi adında ücretsiz bir webinarları olacak, katılmanızı öneririm, çok faydalı ve eğitici oluyor.
Haftanın Dikkat Çeken Gelişmelerine Bakarsak;
-) Yurtdışında Food Mask U adında bir akım başlamış, hayatımda gördüğüm en saçma şey ama insanoğlu böyle gariplikler peşinden koşmayı seviyor sanırım. Hazırlanan yemekler ve içecekler adamın kafasına konuyor, insanlar da oradan yiyip içiyorlar?!? Nasıl yani ben gözümde pek canlandıramadım diyorsanız buyrun buradan izleyin.
-) İstanbul Taksim Meydanı’nda, AKM’nin yanında, 35 seneden beri faaliyet gösteren Gezi İstanbul Pastanesi geçtiğimiz günlerde kapandı. Mekanda hatıralar olunca bu tip haberlere denk gelince ister istemez hüzünleniyoruz ama bu sefer pek öyle olmadı. Mekan sahibi veda yazısında müşterilerine de hafiften dokundurunca çarşı karışmış, buradan yorumları okuyabilirsiniz, memlekette 40 yıllık mekanın kapanışı bile olaylı, ne diyim.
-) Dünyanın en önemli su yolu olan Panama Kanalı‘nda bundan 2.5 sene önce bir gemi kazası olunca kanal kapanmış, mal taşıyan bütün gemiler yolda kalmış, bayağı bir kriz yaşanmıştı. Bugünlerde ise tarihi kuraklık sebebiyle zorlu bir süreç yaşanıyor. Su seviyesinin azalmasından dolayı kanal yönetimi gemi trafiğine kısıtlamalar getirince onlarca gemi mahsur kalmış. Bu durumun kalıcı olması halinde küresel ticaretin %6’sının geçiş yolu burası olduğundan dünya genelinde ticaretin yavaşlamasına ve emtia fiyatlarında artışa şahit olabiliriz.
-) Karbonhidrat ve şekerli gıdanın vücutta alkole dönüşmesine neden olan Auto-Brewery Sendromu son zamanların en çok konuşulan konularından birisi oldu. Kişi alkol almadığı halde sarhoş gibi gezebiliyor, ülkemizde Giresun’da bir vatandaşımızda buna rastlanmış, tedavisi yapılmış.
-) Kripto paraların alım- satımına aracılık eden Türkiye’nin ilk global kripto para borsası Thodex’in kurucusu bir süre önce kayıplara karışmıştı. Arnavutluk’ta yakalanan Faruk Fatih Özer’e 11 bin küsür yıl hapis cezası verilmiş. Bazen bu tip haberlere denk geliyorum, 3 bin yıl, 5 bin yıl vs gibi cezaları aklım almıyor, ha müebbet verilmiş ha bin yıl ne fark eder diyorum ama illa ki vardır bir ayrımı.
-) Sağlıklı yaşam için spor yapmak, kiloya dikkat etmek vs gibi bir sürü şey var ama en büyük sıkıntı genelde kilo verme ile alakalı yaşanıyor. Bu yüzden bununla alakalı yapılan her şeyin bir alıcısı oluyor. Geçtiğimiz günlerde kilo verme ilacı üreten Novo Nordisk, Fransız LVMH Holdingi de geçerek Avrupa’nın en değerli firması oldu.
Gelecek hafta iki online yayınımız olacak;
-) Çarşamba günü saat 14.00 – 15.00 arasında, GNR Kariyer Sohbetleri’nde, Sipay İK Direktörü Berfu Bayramoğlu Tatlı ile çalışan bağlılığı, haftada 4 gün çalışma, z kuşağı, çalışma hayatının geleceği hakkında sohbet edeceğiz.
-) Cuma günü ise gene saat 14.00 – 15.00 arasında yapacağımız Mobildev Pazarlama Sohbetleri’nde marka mühendisi Müjgan Şevketbeyoğlu ile pazarlama çalışmalarında sık yapılan hataları konuşacağız.
Programları kaçırmamak için lütfen sayfamıza abone olun ve videoların alt kısmında yazan Beni Bilgilendir kısmını aktive edin. Program başlamadan size bir mesaj gelecektir.
Bu arada fiziki etkinliklerimize de başlıyoruz, hala yüz yüze tanışmadıysak lütfen ücretsiz yaptığımız etkinliklerimize gelin, tanışalım, sohbet edelim ve bilgilerimizi tazeleyelim.
-) 21 Eylül Perşembe akşamı saat 19.00 – 21.00 arasında İstanbul’da Ticimax E-Ticaret Sohbetleri adlı fiziki etkinliğimizi yapacağız. İlk 9 ayın nasıl geçtiğini konuşacağımız etkinliğimizde birbirinden değerli 3 konuğumuz bizimle olacak. Sohbetin dışında harika ikramların ve sürpriz hediyelerin olduğu etkinlik için yerinizi buradan ayırtabilirsiniz.
-) 25 Eylül Pazartesi günü Bursa’da KALDER’de sabah 09.00 – 18.00 arası E-Ticarete Başlıyorum adlı eğitimi yapacağız. KOBİ’lere ve girişimcilere yönelik yaptığımız uygulamalı eğitim programıyla A’dan Z’ye e-ticarete başlangıç süreçlerini ele alıyor, herkese bir web sayfası yaptırıyoruz. Bu eğitime katılmak isterseniz lütfen buradan yerinizi ayırtın.
-) 25 Eylül Pazartesi akşamı Bursa’da saat 19.00 – 21.00 arası BAOB’da E-Ticaret Sohbetleri adlı fiziki etkinliğimizi yapacağız. E-Ticarette başarılı olmanın yollarını konuşacağımız etkinliğimizde birbirinden değerli beş konuğumuz bizimle olacak. Sohbetin dışında harika ikramların ve sürpriz hediyelerin olduğu etkinlik için yerinizi buradan ayırtabilirsiniz.
Güzel bir hafta olması dileğiyle
Sevgiler
Murat Erdör
PS: Bu yazıyı bir web sayfasında veya sosyal medya kanalında okuduysanız, formatı beğendiyseniz ve her hafta düzenli olarak size de bu e-bültenin gönderilmesini istiyorsanız bu linkten e-bültenimize üye olabilirsiniz.
