Dijital dönüşüm için strateji oluştururken en etkili 5 adım sizce nedir?

Dijital dönüşüm stratejilerini hayata geçirirken, oluşturacak stratejiye yön verecek ön çalışmaların yapılması; doğru verilerin toplanması, ortaya çıkan bu verilerin analiz edilmesi hayati önem taşıyor. Tüm bu unsurları göz ardı ederek ilerlemek, dijital dönüşümde yapılan hatalarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Ulaşmak istediğiniz hedef kitleler, bu hedef kitlelere sunacağınız ürün ya da hizmetiniz özelinde işinize yarayacak tüm alt kırılımları masaya koymamız da oldukça önemli. Üçüncü adım ise içinde bulunduğunuz sektör, rakipler, hedef kitle analizi, ürün ya da hizmetin sunulacağı kanallar, mevcut ekonomik koşullar gibi denklemin tüm parçalarını iyi analiz etmeniz. Dördüncü adım, iş fikrini büyütürken mevcut bir pazarlama bütçesinin ayrılması, alanında uzman bir ekip ya da dijital dönüşüm uzmanıyla yol haritasının çizilmesi. Son adım ise yönetimin verdiği destek. Son madde oldukça önemli. Yönetimin desteğini arkanıza almak, bu uzun yolda varlıklarını hissetmek dijital dönüşüme ait atılan tüm adımlarda önem arz ediyor.   

Bu konuda KOBİ’ler yatırım yaparken nelere dikkat etmeliler? 

KOBİ’ler, dönüşümün getireceği değişimlere hazır olduklarını düşündükleri anda buna girişmeli ve üst yönetimin %100 desteğini almalıdır. Dijital dönüşüme başlarken öncelikle dijital stratejiler belirlenmeli, buna uygun teknolojik altyapı oluşturulmalı, gereken bölümlerde iş yapış şekilleri sadeleştirilmeli ve güvenlik ile ilgili maksimum düzeyde önlemler alınmalıdır. Burada IK departmanlarına da fazlasıyla iş düşüyor. Bu dönüşüme ayak uydurabilecek kişilerin işe alınması ve mevcut kadronun eğitimlerle gereken seviyeye getirilmesi, öncelikli konular olmalı ve çalışanlara her türlü desteğin verilmelidir. Bu sürecin hemen bir günde olmayacağı unutulmamalı, bu anlamda yaşanan deneyimlerin paylaşılması ve herkesten belirli dönemlerde geri bildirimler alınmalıdır.

Bu yılın dijital dönüşüm trendleri neler? 

Günümüzde fiziksel ile dijital deneyimleri harmanlayarak tüketiciye en doğru yoldan ve ölçümlenebilir şekilde ulaşılmasını sağlayacak uygulamalar, birçok alanda hizmet vermeye başlayan makineler ve yazılımlar, diğer bir deyişle yapay zeka, cihazların cisim tanıma özelliği kullanılarak, sanal nesnelerin gerçek görüntülerin üzerine bindirilmesi olarak tanımlayabileceğimiz artırılmış gerçeklik, yapay zeka formlarının hayatlarımıza girmesi şeklinde tanımlayabileceğimiz chatbotslar ile bitcoin ve altcoin gibi sanal paralardan bahsediyoruz. Dijital dönüşüm sadece teknolojik değişimler yapmak anlamına gelmiyor, aynı zamanda her alanda yenilikçi olabilmek anlamına geliyor. 

Tüm bu gelişmelerin yaşandığı dijital evrenin dışında kalmanın KOBİ’ler için birçok noktada dezavantaj yaratacağı aşikar. 

Kısa süreli video içerikleri, yapay zekâ, artırılmış gerçeklik gibi kavramlar hayatı nasıl etkiliyor? Önümüzdeki dönemde, dijital dönüşüm konusunda başka ne gibi gelişmeler bekleniyor?

2019 yılı ve sonrasında baktığımızda, içeride çalışanların olmadığı, QR code ile ürünlerin okutularak ödeme yapılabildiği ve işlemlerin çok daha hızlı yapıldığı çalışansız dükkanlar, tüketicilerin firma tarafından yayınlanan video üzerinden beğendiği ürünü sanki web sayfasındaymış gibi seçip sepete atarak alışverişini tamamlayabildiği Shoppable Video’lar, Walmart’ın uygulamaya başladığı ve müşterilerinin mutlu olup olmadığını gözlemleyerek müşteri deneyimlerini iyileştirmeyi amaçladığı Yüz Tanıma Sistemleri (Facial Recognition Camera), eskisinden daha kolay kullanımı olan ve her cihazdan rahatlıkla okunabilen kodlar yani QR Kodlar, kelime ile aramanın daha da gelişmiş hali olan “görselle arama” gibi birçok yenilik başta perakende, e-ticaret, hızlı tüketim, tekstil, turizm, sigortacılık gibi alanları etkileyecek.

Dijital dönüşüm, müşterilerin/tüketicilerin beklentilerini nasıl etkiliyor?

Günümüz nesiller X, Y ve Z kuşağı olarak kategorize ediliyor. Z kuşağının ardından gelecek olan ve hem sosyal yaşamı hem de ekonomiyi etkileyecek yeni kuşak yani “Alfa Kuşağı”nı konuşuyoruz artık. Dijital dönüşümün etkilerini en fazla bu kuşakta göreceğiz. 2013 ile 2030 yılları arasında doğanlardan oluşacak bu kuşak en teknoloji odaklı jenerasyon olacak. Alfa’lar diğer nesillerden daha genç yaşlarda teknolojiyle etkileşime girecekler. Bilgiye erişme gücü açısından diğer kuşaklara göre daha şanslı olan bu kuşak, sahip oldukları ve hayatlarına entegre ettikleri tüm teknolojileri kişiselleştirebilme yeteneğine de sahip olacak. Diğer nesillere göre daha az konuşacaklar, etraflarındaki diğer bireylerle sohbetleri oldukça kısıtlı olacak ve gerekmedikçe fiziksel buluşmalardan kaçınacaklar.

Eklemek istedikleriniz var mı?

Kısaca özetlemek ve tekrarlamak gerekirse, KOBİ’ler özelinde tam bir dijital dönüşüm yaşanabilmesi için şirketlerin bu duruma hazırlıklı olmaları gerekiyor. Şirketler, dönüşümün getireceği değişimlere hazır olduklarını düşündükleri anda buna girişmeli ve üst yönetimin %100 desteğini almalıdır. Bu çok önemli bir nokta…  Dijital dönüşüm yalnızca teknolojik değişimlerin gerekliliğini ifade etmez. Her alanda yenilikçi davranabilme ve düşünebilme yeteneği de ister. Dijital dönüşüme ayak uydurmak isteyen şirketler öncelikle teknolojik altyapılarını oluşturmalı ve belirlenen dijital stratejiler ile kararlılıkla ilerlemeliler. KOBİ’lerin geleceğin iş hayatına ayak uydurmasının temeli bu aslında.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here