Sevgili Dostlar,

88 kışından daha da beter olacak denen iki haftayı kazasız belasız atlattık. Kar yağacak hayat felç olacak diye okullar tatil edilince herkes buna göre tedbirler aldı, kimisi çok zorunlu olmadıkça dışarı çıkmadı kimisi ise arabası ile seyahat etmedi ama o beklenen kar bir türlü yağmadı. Bununla alakalı geçen hafta bir arkadaşımla konuşurken “bizim oralara deli gibi yağdı sizin oraya nasıl yağmaz” diyince, haberlerde de bazı yerlerde yoğun kar bazı yerlerde de normal havayı görünce İstanbul’un havası suyu belli olmuyor, bir yerde kara kış bir yerde normal hayat devam ediyor dedim içimden.

İnsan psikolojisi ilginç bir şey, havada kar yokken bile iç sesiniz “okullar bile tatil oldu kesin bir anda bastıracak iyisi mi oraya gitmeyeyim bunun için dışarı çıkmayayım” diyip seni yönlendiriyor. Sırf bu yüzden birçok aktivite ve toplantı iptal edildi, sevindiren tek şey barajların %100 kapasiteye ulaşmış olması oldu, gerisi biraz iş kaybı ve gereksiz ev hapsi oldu. Başlıkta da dedik ya hayat sürprizlerle dolu diye, işte o karlı havada İstanbul’da Hasan Aydın adlı birisi harika manzaranın bir resmini çekiyor ve Twitter’a koyuyor, işte ne oluyorsa o dakikadan sonra oluyor. 5 bin kişilik takipçisi olan bu arkadaşımızın resmi 200 bine yakın beğeni ve binlerce paylaşım alınca bir anda herkes bu resmi konuşuyor, kimisi bunu cep telefonuna kapak bile yapıyor, Hasan Aydın’da çok akıllıca bir hareket ile bunu NFT olarak satışa sunuyor ve 863 dolardan alıcı buluyor.  Kimisi “bu hava ne ya gene bozdu” diye söylenirken kimisi ise aklını kullanıp bir anda hem gündem oluyor hem de teknolojinin nimetlerinden faydalanarak para kazanabiliyor, kısacası insan kendi şansını kendisi yaratıyor, bizlere bile bu haftalık bültende ilham olabiliyor.

Geçen hafta canlı yayın yaparken takipçilerimizden birisi o anki etkinlikte çekilen resmin NFT’sini benimle paylaştı, çok hoşuma gitti, belki de “etkinliklerimizin NFT’lerini de yapabilir, hediye edebiliriz” dedim içimden. Sonrasında da “2 dakikada NFT satışa çıkarttık! – NFT nasıl satılır?” başlıklı bu video denk geldi, yakında bende NFT için ufak ufak denemeler yapacağım, amacım buradan bir şey bulayım sonra satayım değil, ileride belki o da olur kimbilir, ama işi konuşmakla deneyimlemek arasında çok fark var, bende ufak ufak çabalarsam yarın öbür gün bu konuları daha sağlıklı konuşabilir ve doğru bilgiler verebilirim. Hasan Aydın’da bir gecede bunu öğrenmedi, belli ki önceden merak etmiş, çektiği resim popüler olunca da hemen NFT’sini yapabilmiş ve satışa çıkartabilmiş, bu şans değil işte! Emek vermek, çalışmak, kafa yormak lazım, eğer o gollük pas gelirse, ki emin olun geliyor, size de golü atmak düşüyor.

Hikaye burada bitiyor mu, tabi ki hayır, memlekette herkes kopyala yapıştır olayını çok sevdiğinden bir anda herkes kar fotoğrafları çekip acaba bende bilmem kaç dolara bunu satabilir miyim derdine düşüyor. Daha ilginci resimde yer alan ve karlarla örtülü BinBin adlı scooter markası sosyal medya hesaplarından “BinBin’le en güzel şehir fotoğrafını çekip #omeshurbinbin etiketiyle fotoğraf paylaşanlara 20 TL değerinde sürüş hediye edeceğiz” diye kampanya başlatıyor. Bir akşam karlı İstanbul’da çekilen bir resim nelere mal oluyor, hayat işte…

Kaç gündür evde otururken ne kadar dönerci ve kokoreç ustasının Instagram’da reklamı varsa benim önüme düştü, herkes kendince bir Nusret olmuş video çeken çekene, şov yapan yapana, bir tanesini beğenince de algoritma bir diğerini önünüze çıkartıyor. Nusret’i beğenirsiniz beğenmesziniz, yurtdışında açtığı onlarca restaurantı takdir edersiniz etmezsiniz bilemem ama bu reklamlar bile Nusret’in sosyal medyada yaptıklarından dolayı çıkmadıysa bende başka bir şey bilmiyorum. Pazar günü evde oturmaktan sıkılıp hava almak için dışarı çıktığımda kendimi bir anda Beşiktaş’ta bulunan Şampiyon Kokoreç’in içinde bulmam da bu reklamların bende yarattığı etkiden oldu sanırım. Ayıptır söylemesi kokoreçleri yerken yan masada oturan 2’si kız 2’si erkek 4 kişilik yabancı grupla önce göz göze geldik, sonrasında da sohbete başladık, nerelisin dediğimde mahçup bir şekilde “ben o kötü ülkedenim” dedi.

İlk lafım “bu senin suçun değil, rahat ol lütfen” demek oldu, olanı biteni sordum, üzgün ve şaşkınlardı. Bütün ülkelerin kendilerine tavır almalarından ve markaların yaptırımlardan dolayı da tedirginlerdi. “İstanbul’da kimse bizim Rus olduğumuzu duyunca kötü bir şey demedi, tam tersi inşallah savaş biter diye teselli etti” diyerek bizlerin çok arkadaşça davrandığından da bahsetti. E bizler öyleyizdir, her ne kadar birbirimizi yesekte günün sonunda güzel ve duygusal insanlarızdır. Bizi güzel yansıtan sosyal medya hesaplarına denk gelince içinden çıkamıyorum, misal geçenlerde Instagram’da Dinçer İşgel’in paylaşımlarına denk geldim, gittiği yerlerde çektiği videoları şarkılarla bir araya getirip harika işler çıkartmış.

İnsan bir video izledikten sonra bir sonrakine bakmaya başlıyor, bazılarını tekrar tekrar izliyor, farklı yerlere sürükleniyor. Sokakta çöp toplayan abimden çiçekçisine, doktorundan çingenesine kadar herkesin bir hikayesi var, bakın bu paylaşıma, siz ne görüyorsunuz? Yalnızlıklar ve zorluklar içinde yaşanan ufak mutluluklar, uzak yollar, verilen mücadeleler, hayatımız hep bir arabesk olmuş arkadaş, çıkamıyoruz işte bu moddan. Madem güzel insanlardan bahsediyoruz, geçen hafta internete düşen bu video içimizi ısıttı. Bu tip görüntüleri izlediğinde o insanlara koşa koşa sarılası gelen bir tek ben miyim bilmiyorum ama seviyorum işte insanları, onları dinlemeyi, hikayelerini, yeni şeyler görmeyi ve yeni şeyler öğrenmeyi…

Geçen hafta Blockchain konusunu konuştuk, hatta neredeyse Türkiye’de olmayan bir şeyi, İnşaat Sektöründeki kullanım alanı hakkında beyin jimnastiği yaptık. Bu arada birde son günlerin en çok tartışılan konusu futbol hakkında sohbet ettik, izlemediyseniz linklere tıklayıp bakabilirsiniz. Gelecek hafta Pazartesi sabahı E-Ticarete Başlıyorum adlı programı yapacağız,  Salı akşamı E-İhracat hakkında sohbet edecek, Çarşamba E-Ticarete devam edecek, Perşembe günü ise kurumuna değer katan kişileri ağırladığımız Teknoloji Sohbetleri ile haftayı bitireceğiz. İlginizi çeken konular varsa mutlaka hepinizi bekleriz.

Dijital ile alakalı haberlere baktığımızda ise aşağıdaki konular ilgimizi çekti.

• Türkiye’nin globalde en hızlı büyüyen hızlı teslimat girişimlerinden getir, yaklaşık 11.8 milyar dolar değerleme üzerinden 800 milyon dolar yatırım alarak, decacorn olan şirketler arasına adını yazdırıyor.

• Trendyol’un Avrupa açılımı ile ilgili resmi açıklama geldi: Amsterdam ve Lüksemburg’da da ofisler açacak.

• En popüler metaverse platformlarından birisi olan The Sandbox, bankacılık devi HSBC ile ortaklık kurduğunu duyurdu. Metaverse evrenine atılan HSBC, The Sandbox üzerinden sanal arsa da satın alacak.

• Türkiye’nin ilk online pazar yeri olma özelliğine sahip GittiGidiyor, kuruluşunun 20. yıl dönümünü belgesel tadında hazırlanan “Pazar Yeri” adlı kısa filmle kutluyor. 140journos Prodüksiyon’un katkılarıyla hazırlanan 19 dakikalık videoda, hem GittiGidiyor’un hem de e-ticaret sektörünün gelişimi ele alınıyor.

• Fiziksel mağazaları olan dijital bir platforma dönüşüm adımlarını hızlandıran Teknosa, gerçekleştirdiği bir basın toplantısı ile pazaryeri iş modelini hayata geçirdiğini duyurdu.

• Dünyada ‘Salt Bae’ (Tuzlama) hareketiyle tanınan ve çeşitli kıtalarda restoran zinciri olan fenomen şef Nusret Gökçe’nin hayatı belgesel film oluyor. Türkiye’de de yayına hazırlanan belgeselin yönetmenliğini Amerikalı bir isim yapacak.

• Adana’da bu yıl 23-27 Mart’ta 10’ncusu gerçekleştirilecek Portakal Çiçeği Karnavalı, salgın nedeniyle iki yıllık aranın ardından tekrar sokaklarda ve caddelerde gerçekleştirilecek.

• Bu yıl 94’üncüsü düzenlenecek olan Oscar Ödülleri’nde ‘Baba’ (Godfather) filminin 50. yılı kutlanacak. 27 Mart’taki törende yönetmen Francis Ford Coppola ve Al Pacino başta olmak üzere oyuncuların bir araya gelmesi planlanıyor.