Boşlukla Tokalaşan Lider ve Daha Fazlası – Haftanın Sohbeti

0
194

Sevgili Dostlar,

Biliyorsunuz her hafta sizlere gönderdiğim e-bültenlerde o hafta neler olmuş bitmiş özetlemeye ve kendimce yorumlamaya çalışıyorum. Seneler önce dijital konularla alakalı yazmaya başladım, sonra iş dünyasındaki gelişmeleri ekledim, sonra biraz gündemdeki konular vs derken gördüm ki sadece işle alakalı yazılar yazmak beni fazlasıyla sıkıyor, sanki seneler öncesinde plazalarda çalışan ve sıkışmış kendimi görünce, neden girişimci olduğumun cevaplarından birisini aklıma getirdim ve daha özgün olabilmek adına aslında hayatı yazmaya ve yorumlamaya başladım.

Hayatta herşey insanlar için diyorsak sadece iş değil aslında hayatımızda olan biteni yazmanın daha iyi olacağını düşündüm. Yani e-ticaret diyoruz, dijitalleşme diyoruz, online eğitim diyoruz, sadece rakamlar ve önemli gelişmeleri yazmak bir yere kadar tamam ama bunların hepsi bizler için insanlar için var, bu anlamda insana dokunan herşeyi yazmanın daha anlamlı olduğuna karar verdim, zaten uzun zamandan beri takip edenler bunu görüyor ve biliyor.

Geçen sene acaba hedefimden sapıyor mu diyerek gene ağırlıklı iş hayatından haberleri eklemeye başladım ama sizlerden insana dokunan yazıları okumaktan keyif aldığınıza dair birçok mesaj aldım ve eski tarzıma geri döndüm. Ne yalan söyleyeyim cidden şaşırdım, yazıları okuyan kişi sayısını görüyorum ama insanlarda nasıl bir etki bırakıyor bilemiyorum, belki açtı şöyle bir göz gezdirdi, ya da belli kısımları okudu, ya da cidden baştan sona kadar baktı, linklere tıkladı ama ne tat bıraktı tahmin edemiyorsunuz. Bazen sevdiğim dostlar veya iş yaptığım markalar bu kadar konuyu nereden buluyorsun, nereden bu kadar şeyi üretiyorsun, neden bu kadar vakit harcıyorsun diye soruyorlar, sanırım tek bir cevabı var, tutku ve paylaşma isteği, bunlar olunca haberi de buluyorsun, birbirine de bağlıyorsun, yazıp yazıp duruyor sonra gene yazıyorsun, bazen bir gün önce yazdıklarını beğenmiyor en baştan gene başlıyorsun, yazmak keyifli, güzel, belki de önceki yaşamımda (eğer öyle bir dünya varsa) yazardım, kimbilir….

Markalara gidiyorum ve daha fazla bilinir olmak ister misiniz diye soruyorum. “E biz zaten biliniyoruz, deliler gibi sosyal medya kanallarında ve basılı materyallerde reklam veriyoruz” diyorlar bende onlara “işin içinde firmayı yansıtan birisi, bir ses, bir görüntü olmayınca insanlar sizin ne kadar gerçek olduğunuzu bilmiyorlar” diyorum. İnsanlar o markayla alakalı kişileri YouTube veya Linkedin ekranında konuşurken görünce, canlı yayında soru sorup cevap alınca “aa bunlar gerçekmiş” diyor, belki kulağa saçma geliyor ama gerçekten böyle oluyor. Aynı soruyu size de sorayım, “bir markanın sosyal medya reklamını görünce mi yoksa canlı canlı izleyince mi o firma varmış algısını ediniyorsunuz?” İşte benim yazı hikayemde biraz böyle, firma sosyal medyada gözükünce varım gibi düşünüyor bende yazı yazınca aynısını hissediyorum ama okunma rakamlarından ziyade bir ses bir mesaj duyunca o zaman “insanlar beni okuyormuş, ben gerçeğim” diyebiliyorum. O yüzden karşılıklı etkileşim çok değerli, bir mesajınız bile ben ve benim gibi içerik üreticilerini çok ama çok mutlu ediyor, bu yüzden ne kadar çok geri bildirimde bulunursanız, ne kadar çok iletişime geçerseniz bizleri o derece mutlu edersiniz.

Asıl konuya gelirsek uzun zamandan beri sizlerle olan iletişimi nasıl geliştiririm, okunma oranları oldukça yüksek olmasına rağmen daha fazla insanın ilgisini nasıl çekerim ve herşeyden önemlisi nasıl daha rahat okunur hale getirebilirim diye kendi kendime soruyorum. Dünyanın en ilginç başlığı ile harika içerikler yazsanız bile tüketilmeyi bekleyen o kadar çok içerik var ki, yetişmek mümkün değil, yurtdışında kim ne yapıyor, burada neler oluyor diye baktığımda ve de anlatacak çok şeyim olmasına rağmen bunların hepsini yazıya dökemediğimden dolayı bir süre video çekimleri ile ilerlemeye karar verdim, yani o haftanın özetini yazmak yerine videosunu çekip sizlerle paylaşacağım, hem daha fazla bilgi paylaşımında bulunurum, hem ses ve görüntü ile karşınızda olacağımdan daha gerçek dururum hem de size sunduğum içeriği daha rahat tüketmenizi sağlarım, bakalım nasıl olacak, deneyip göreceğiz.

O zaman siftahı yapalım ve ilk videomuzu paylaşalım, şimdiden iyi seyirler…

Güzel bir hafta olması dileğiyle
Sevgiler
Murat Erdör

PS: Bu yazıyı bir web sayfasında veya sosyal medya kanalında okuduysanız, formatı beğendiyseniz ve her hafta düzenli olarak size de bu e-bültenin gönderilmesini istiyorsanız bu linkten e-bültenimize üye olabilirsiniz.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here