Arabanızı Ne Renk İsterdiniz?

0
301

Sevgili Dostlar,

Bir şehir efsanesi mi yoksa gerçekten yaşandı mı bilmiyorum ama aldığım 2-3 eğitimde bu hikaye satış konusunda çok deneyimli insanlar tarafından anlatıldığından dolayı yaşanmıştır diye düşünüyorum. Seneler önce ülkemizdeki ilk araba markası Anadol için insanlardan en başta peşin para alınmış, 1-2 sene sonra teslimat zamanı geldiğinde sarı araba almak için para vermiş vatandaşa “sarı kalmadı sana yeşil renk verelim hem bak o da güzel” denmiş gibisinden çok olay yaşanmış. Hatta, bence burası eğitmenlerin biraz süslemesi gibi, “ister al ister alma” denmiş, ne de olsa arz yok talep çok.

Neden bundan bahsettim derseniz geçtiğimiz hafta ABD’nin Las Vegas eyaletinde 100’den fazla ülkeden 2500’e yakın firmanın katıldığı CES 2002 adında bir fuar vardı, hatta uzun zamandır gündemi meşgul eden otomobil markamız TOGG‘da burada görücüye çıktı. Her zaman olduğu gibi herkes ikiye bölündü, bir kısım insan çok gururlandı bir kısım ise eleştiriler yağdırdı. Yapıcı eleştiriler her zaman olmalı ama her yapılanı da yerin dibine sokmak ya da bir eksiklik aramak bana garip geliyor, konuyla alakalı sektörden sevdiğimiz Hakkı Alkan’ın videosunu buradan izleyebilir, TOGG hakkında daha fazla fikir sahibi olabilirsiniz. Burada en ilgi çeken kuşkusuz BMW’nin renk değiştiren aracı oldu, bir düğmeye basıyorsunuz siyah bir düğmeye basıyorsunuz beyaz, nereden nereye diyor insan.

Geçen hafta yazmıştım, yeni yıl akşamı Cem Yılmaz’ı izledik diye, kimisi eski performansından çok uzak dedi, kimisi ise gayet güzeldi biz eğlendik dedi. Şahsen bende katıla katıla gülmedim, eskisi gibi değildi belki, sanırım 50’li yaşların verdiği farklı bir olgunlukla paylaştığı mesajlar vardı, ben beğendim özetle. Z kuşağından gençlerin görüşlerini okudum, çoğu farklı beklentiler içerisinde. İçlerinden birisi “gündelik hayatta yaşadığımız durumları başkalarının da yaşaması ve bunun üzerinden espri yapması daha komik geliyor, yeni nesil stand-upçı’lar da bunlara odaklanıyor” diye bir yorumda bulunmuş. Cem Yılmaz gibi işinde en iyisi olduğunu düşündüğümüz kişi bile demek ki yeni kuşağa ulaşmakta sorun yaşayabiliyor, hep diyorduk ama artık çok net, Z kuşağının beklentilerini anlamayan marka, kişi ve kurumlar 5-10 sene sonra aramızda olmayacak.  Bu arada Cem Yılmaz daha hiç tanınmıyorken onu ekranlara ilk çıkartan Cem Özer konuyla alakalı yorum yapınca o programı buldum, kimler gelmiş kimler geçmiş, cidden nostalji.

Sahne sanatı zor iş, 2 saat durmadan konuşmak, insanların anlık reaksiyonlarını ölçmek, salondan gelen tepkilere göre stres altına girmeden şov yapmak cidden çok emek gerektiren bir şey, birde bazı kişiler var, bir programda parlıyor, sonra tek başına devam etme kararı alıyor, kimisi daha da zirveye doğru gidiyor kimisi ise bir anda kaybolup gidiyor. Mesela Çağlar Çorumlu, Güldür Güldür adlı programda çok başarılı olunca herkesin dikkatini çekti, Cem Yılmaz’ın filmlerinde rol aldı, İş Bankası reklamlarında çok beğeni aldı, bir kaç projede başarısız oldu ama onu tanımayan yok. Bu arada yakın zamanda keşfettiğim bu Instagram hesabını bazen açıp izliyorum, kısa videolar var, canınız sıkılınca açın açın izleyin.

Haydi memleketten çıkalım, ABD taraflarına gidelim, seçildikten sonra destek oranı çok düşük seviyelere inen ve bir anlamda hayal kırıklığı yaratan Joe Biden yeni yıla girerken 2020’den beklentilerim çok fazla diyince ortalık karıştı. Trump kendisi için bunak derken 79 yaşındaki birisinin koskoca ABD’yi nasıl yöneteceği konusunda soru işaretleri oluştu. Hayat acımasız, 1 sene önce başarı hikayesi olarak lanse edilirken şimdi ise yaptığın gaf sonrası karikatürlere malzeme oluyorsun. Aklıma eski başbakanlardan rahmetli Yıldırım Akbulut geldi, 90’lı yıllarda arka arkaya gaf yapınca çok dalga geçildi, fıkra kitabı bile yazıldı ama bir gün olsun nezaketini bozmadı, bildiğim kadarıyla da kimseden davacı olmadı. Ekşi Sözlükte kendisi hakkında “bulunduğu görevlerde bir kuruşluk bir şaibeye karışmamış, düzgün, ahlaklı, saygıyı hak eden bir insan” yazıldığını gördüm, bazen de böyle olur o zaman değerini anlayamazsın ama sonradan bu şekilde iyi anarsın.

Haftanın korkutan haberi uzaklardan, Antartika’lardan geldi, hep fantastik filmlerde izleriz ya, denizlerdeki su seviyesi yükselir, şehirler sular altında kalır, eğer hayat bu şekilde akıp giderse maalesef bu filmler gerçek olacak. Batı Antarktika’da bulunan dev Thwaites buzulunun her geçen gün erimesinin hızlandığı, son 30 yılda iki kat daha hızlı eriyen buzulun tamamen erimesi durumunda küresel deniz seviyesini 65 santimetre yükselteceği belirtildi. Elon Musk’a belli bir kesim şüpheyle bakıyor ama “insanlar nesillerinin tükenmemesi için Mars’a bir an önce gidip koloni kurmaları gerekiyor” cümlesi belki de doğru. Çevre ile alakalı gereken iyileştirmeler yapılmazsa dünya eskisi gibi olmayacak, ki şimdilerde bile bunu görüyoruz. Geçen sene dünyanın farklı bölgelerinde hayatı felç eden iklim olayları yaşandı; seller, kuraklıklar, hortumlar ve fırtınalar doğa ile şaka olmayacağını hepimize gösterdi. Tabi ki temennimiz güzel şeyler olsun, dünya daha yaşanabilir hale gelsin ama gerçekleri de görmemezlikten gelemiyor insan.

Haftanın trajikomik olayı ise FOX TV’de yayınlanan “Maske Kimsin Sen?” adlı programın satanizm propagandası yapmakla suçlanması üzerine RTÜK’ün harekete geçmesi oldu. Bende yarışmaya denk geldim, ilgimi çekmedi, maskeler garip geldi, beni de rahatsız etti ama satanizm vs. gibi bir şey aklımın ucundan bile geçmedi. İşin komik tarafı program reytinglerde 1 numara olunca kanal yönetimi programın haftada 2 gün yayınlanmasına karar vermiş. Sabah programlarında neler neler konuşuluyor, vurdulu kırdılı diziler arka arkaya yayınlanıyor, cidden ağzım açık kalıyor, eğer bir yaptırım uygulanacaksa sanki bunlara da uygulanmalı gibi ne dersiniz.

Haftanın önemli bir gelişmesi ise Avrupa’da yaşandı. Avrupa Parlamentosu’nun Alman üyesi, Hür Demokratik Partili (FDP) Moritz Körner, BioNTech‘in kurucu çifti Özlem Türeci ve Uğur Şahin’in koronavirüs aşısı geliştirmede gösterdiği başarıyla milyonlarca Avrupalının hayatını kurtardığını ifade etmiş ve böyle önemli Avrupalı şahsiyetlerin yeni Euro banknotları üzerinde yer alması gerektiğini belirtmiş. Bu öneri üzerine haber öyle bir yayıldı ki sanki bu onaylanmış ve yakında çıkacak yeni banknotlarda Özlem Hanım ile Uğur Bey’in resmi olacakmış gibi algılandı. Bir karar alınmamış, sadece bir öneri ama düşünsenize ne kadar gurur verici bir şey, resminiz milyonlarca insanın kullandığı bir şeyin üstünde yer alıyor. TL için konuşursak benim için en güzel resim tartışmasız Mustafa Kemal Atatürk, onun varlığı her zaman büyük bir güç.

Bu arada konu aşıya gelince yazmadan geçemedim, 3. aşı biliyorsunuz herkese açıldı, herkeste farklı etkiler yapabiliyor, kimisi 3-4 gün yattım dedi, kimisi 1 gün ateşlendim dedi, kimisi ise hiçbir şey olmadı hayatıma aynen devam ettim dedi. İnsan tabi korkuyor, acaba bende nasıl bir etki yaratacak diye çekiniyor, sanırım herkesi dinlememek lazım, daha gitmeden karabasanlar basıyor, bende ne oldu derseniz ertesi gün öğleden sonra hafif ateş ve yorgunluk oldu, gece erken yattım ertesi gün bir şeyim kalmamıştı. Bu arada omicron vaka sayıları inanılmaz derecede artmaya devam ediyor, ister aşılı ol ister olma çok hızlı bulaştığından etrafımızdaki herkes bir anda ben Covid’im demeye başladı. Böyle olunca da uzun zamandan sonra başladığımız fiziki etkinlikleri bu ay online yapmaya karar verdik, yüz yüze olmanın tad hiçbir yerde yok ama sağlık herşeyden önce geliyor malum.

Etkinliklerden laf açılmışken geçen hafta etkinliğimizi yayan herkese sonsuz teşekkürler, kitaplarını gelecek hafta göndereceğiz, sanırım bu bültenlerde farklı konularda ufak hediye paylaşımları yapsak çok ilgi görecekmiş gibi geldi bana, belki bir kitap, belki bir hediye çeki, belki de x markadan bir indirim, bununla alakalı görüşleriniz varsa lütfen benimle paylaşın, bakarsınız her hafta ufak sürprizler ekleriz bültenlere kimbilir.

Radarımıza takılan diğer haberlere baktığımızda;

-) TIME dergisi, 2022’nin en büyük 10 küresel riskini sıraladı, Türkiye’de listede yer almış, ilginç…

-) Bir süredir enerji krizi yaşamakta olan Kosova, ülkede yapılan kripto para madenciliği işlemlerini yasakladı.

-) Uluslararası tütün şirketi Philip Morris International ürünleri ile Türkiye’de sigara sektöründe faaliyet gösteren Sabancı Holding, PHILSA ve PMSA’daki paylarını devrederek sektöre veda etti. Sabancı Holding, payların 2,74 milyar TL karşılığında devredildiğini açıkladı.

-) NFT Dünyasına Yeni Bir Soluk; Rebel Tiger Club

Etkinliklere geldiğimizde;

-) Senenin ilk E-Ticaret Sohbetleri 11 Ocak Salı akşamı saat 21.00 – 22.00 arası YouTube’da, içeceklerinizi ve patlamış mısırı alın, çok keyifli bir sohbet olacak. Programı kaçırmamak için lütfen sayfamıza abone olun ve video’nun alt kısmında yazan Hatırlatıcı Oluştur kısmını aktive edin. Program başlamadan size bir mesaj gelecektir.

-) Bulut bilişim denince Türkiye’de akla ilk gelen markalardan birisi olan Bulutistan ile Teknoloji Sohbetleri adlı programa başlıyoruz. Her 2 haftada bir sektörden önemli isimleri ağırlayacağımız bu programda teknoloji alanındaki gelişmeleri, iş imkanlarını, gelecek dönemde bizleri neler beklediği hakkında sohbet edecek, program arasında konuğumuza yapacağımız sürprizlerle YouTube tarihinde belki de bir ilke imza atacağız, bütün dostları bekleriz.

Kafa dağıtmak için;

-) Bu günlerde ne okusam, ne dinlesem, ne izlesem diyorsanız Sadece 5 Dakika ekibi olarak hazırladığımız haftalık önerilere buradan bakabilirsiniz.

-) Haftanın spor, sağlık, magazin ve sinema haberleri için Sadece 5 Dakika ekibi olarak hazırladığımız Pazar bültenine buradan göz atabilirsiniz.

Ocak ayında yapacağımız bütün etkinlik ve eğitimlere tek bir sayfadan bakabilirsiniz, arzu ettiğiniz için kayıt olabilirsiniz.

Bu yazıyı bir web sayfasında veya sosyal medya kanalında okuduysanız, formatı beğendiyseniz ve her hafta düzenli olarak size de bu e-bültenin gönderilmesini istiyorsanız bu linkten e-bültenimize üye olabilirsiniz.

Güzel bir hafta olması dileğiyle
Sevgiler
Murat Erdör

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here