Artırılmış gerçeklik, nam-ı diğer AR (augmented reality), ile bir çoğumuz geçtiğimiz sene tanıştık. Dünya çapında ses getiren PokemonGo oyunu ile sokaklara dökülen kalabalık kısa sürede evlerine dönmüş de olsa, çocukluk kahramanlarını parklarda, caddelerde sanki gerçekmişçesine görme şansı yakaladılar. Gerçek görüntüleri sanal nesneler ile birleştiren, en ulaşılabilir haliyle de bunu telefon ekranlarımıza taşıyan artırılmış gerçeklik teknolojisi 2018’de de dijital pazarlamacıların gündeminde olacak. Yapılan araştırmalara göre, dünya çapında yapılan AR harcamaları 2017’de 11 milyar Dolar olarak hesaplanıyor. 2021’de ise AR harcamalarının neredeyse 20 kat artarak 215 milyar Dolar’ı bulması bekleniyor. (Kaynak: eMarketer Virtual & Augmented Reality Spending Worldwide, 2017&2021)

Henüz yolun başındayken, bu teknolojinin markalara sundukları ve bu beklentiyi doğru yönetmenin yollarına göz atalım…

En Kolay Deneyimi Sunarak

Bir çok yeni teknolojide, kullanıcının aradığı bilgiye farklı yollarla ulaşması daha kolay olabiliyor. Artırılmış gerçeklikteyse sadece kamera erişimi bir çok sorunun cevabını veriyor. Örneğin bir ürünü kamerası ile okutarak yemek tariflerine ulaşan kullanıcının bunu başka kanallarda aramasına gerek kalmıyor. Artırılmış gerçekliğin kullanıcının dijital yolculuğunun doğal bir parçası olması kolaylık sunmasından geçiyor.

Marka Bilinirliğini Artırarak

Reklam kampanyalarının hatırlanma oranlarında kreatif görsellerin etkisi büyük. Artırılmış gerçeklik, kreatif inovasyon ile kampanya bilinirliğini artırmak için bir çok fırsat sunuyor. Marka logoları veya ürünler üzerinde, gerçek dünyaya entegre edilmiş oyunlar oynama şansı bulan kullanıcılar reklamda uzun vakit geçirmekle kalmayıp, kampanya ile etkileşime geçerek markalar ile ilgili pozitif bir algıya sahip olmuş oluyorlar.

Kişiselleşen Reklam Deneyimi

Özellikle Z jenerasyonunun en büyük özelliği kendi markaları başta olmak üzere, markalara önem vermeleri. Hedef kitlelerin büyük oranını kapsayan bu tüketicilere sunduğumuz reklamların da kendilerine özel olması şart. AR ile kullanıcılara kişiselleşen bir reklam deneyimi sunmak pazarlamacıların bu teknolojiden ilk beklentisi.

Ürünü Deneyimleme Şansı

Tüketicinin satın alma alışkanlığında yer almanın ilk şartı ürünü deneyimletmek. AR, gerçeğe en yakın deneyimi sunarak, markaları hedef kitlelerine bir adım daha yaklaştırıyor. Böylece daha mağazaya bile gitmeden, bir elbisenin üzerinizde ya da bir kanepenin salonunuzda nasıl duracağını görebiliyorsunuz.

WOM Yaratarak

Sosyal medya platformlarında AR ile karşılaşılmasının ardından, herkes kendi masasında yürüyen çizgi adamların videolarını paylaşmaya başladı. Ya da elinde Bulbasaur ile poz verenlere de rastladık. Hal böyle olunca, bu yeni teknolojiyi yaratıcı şekilde kullanan markaların tüketicilerin paylaşımları arasında da yeri hazır diyebiliriz.

Son olarak, deneyimin her geçen gün daha değerli olduğu çağımızda, kullanıcılara yeni bir gerçeklik algısı sunmak bir hayli heyecan verici. Tüketiciyle markaları bir adım daha yaklaştırmak için her yeni teknoloji pazarlamacıların gözünde bir potansiyel. Bir diğer taraftaysa, sürdürülebilir ve verimli bir iş yaratmanın sırrı, kullanıcıların ihtiyacını karşılayan bir fayda sunmaktan geçiyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here