Dijital dönüşüm malum son zamanların en çok konuşulan popüler konularından birisi oldu. Endüstri 4.0 ve Sanayi 4.0 adlarıyla da anılan bu dönemde yazılı basın ve internette bir çok yazı ve görüş yer alıyor fakat bunun ne olduğu ve hayatımızda ne gibi değişiklikler yapacağı net anlaşılamıyor. Tanımı basitleştirmek gerekirse, markaların günümüze yani dijital zamana ayak uydurmaları için teknolojiyi benimseyip tüm süreçlerinde kullanmalarına dijtial dönüşüm diyebiliriz. Sanal gerçeklik, yapay zeka, üç boyutlu yazıcı, siber güvenlik, nesnelerin interneti, giyilebilir teknoloji, elektronik para, artırılmış gerçeklik ve bunun gibi onlarca konu konuşulurken ülkenin %98’ini oluşturan Kobi’ler bu dönüşümün neresinde? İleriye dönük ne gibi projeleri var ve nereden başlayacaklarını biliyorlar mı? Sorunun cevabını tahmin ediyorsunuzdur ama ben gene de söyleyeyim, maalesef hayır. Peki ekonominin can damarı olan Kobi’ler dijitalleşme çağında hayatta kalmak için neler yapabilir? 

İşim gereği sıkça seyahat ediyorum, seminerlerde yer alıyorum, eğitimler veriyorum ve farklı şehirlerde bir çok firma yetkilisi ile tanışıyorum. Yetişmiş insan gücünün az olmasından dolayı konuyla alakalı bilgi birikiminin az olması ve bundan dolayı da yeni teknolojilerin karmaşık gelmesi firmaların cesaretini kırıyor. Halbuki değişime fazlasıyla açık olan Kobi’lerin en büyük ihtiyacı onları dinleyecek birilerinin ihtiyaçlarını anlaması ve onlara uygun paketleri sunması. Anadolu’da katıldığım seminerlerde insanlar son konuşmacı sahneden inene kadar salonu terk etmiyor, anlatılanları dinleyip notlar alıyor, konuşma sonrası etrafımızı sarıp onlarca soru soruyor ve tahmin edeceğiniz üzere bu bizleri çok mutlu ediyor. Benim gördüğüm Kobi’lere dijital dönüşümün ne olduğu ve neler yapılması gerektiği anlatılıp konuyla alakalı düzenli olarak seminer ve eğitimler düzenlenirse teknolojinin kullanımı artacak, yaratıcı fikirler ortaya atılacak, verimlilik artacağından karlılık yükselecektir. Şu anda çoğu firmanın en büyük ihtiyacı bulut bilişime geçiş yapmak ve mobilite ile tanışmak ama aynı zamanda ürün ve hizmetlerini satabilmek için dijital kanallardan pazarlama yapmak. 

Geçen hafta Türkiye’nin en çok bilinen ve ciro yapan bir sigorta şirketinin acentalarına dijitalleşme ile ilgili eğitim verirken hangi konularda zorlandıklarını sordum. Online kanallardan sigorta satan rakipler karşısında zorlandıklarını, hala geleneksel yollarla satış ve pazarlama yapmaya çalıştıklarını, az bütçeyle çok iş yapmak istediklerini, Y kuşağına hizmet satamadıklarını ve mevcut müşteriyi elde tutamadıklarını söylediler. İhtiyaçlarını belirlemişlerdi ama ne yapacakları ile ilgili en ufak fikirleri yoktu çünkü konuya fazlasıyla uzaktılar. Aslında çoğu ilde Sanayi ve Ticaret Odaları eğitim konularında fazlasıyla etkin şekilde çalışıyor ama belki de bazı eğitimlerin yapılabilmesi için Kobi’lerden de talep gelmesi gerekiyor. Böylece her firma kendi ilinde yapılan eğitimlere katılıp bilgi sahibi olabilecek ve öğrendiklerini hızlıca uygulayıp büyümenin tohumlarını atacak. Dijital dönüşüm malum çok kapsamlı bir konu ama Kobi’ler için ürün ve hizmetlerin pazarlanması açısından bakarsak yapılacaklar aslında belli. Özetlersek;

Web Sayfası

Online dünyada görsellik ve içerik çok önemlidir çünkü firmanız hakkındaki ilk intiba burada oluşacak. Üzülerek görüyorum ki Kobi’lerin çoğunda hala tek sayfadan oluşan, çözünürlüğü çok düşük resimler kullanılan, hiç güncellenmeyen ve mobil uyumlu olmayan web sayfaları var. Halbuki güncel bilgilerle donatılmış mobil uyumlu bir web sayfası her zaman daha fazla güven uyandıracak ve profesyonel bir hava katacaktır. 

İçerik

Yukarıda da bahsettiğim üzere hala çoğu Kobi’nin web sayfası tek sayfadan oluşuyor. Yapılan iş ile alakalı bilgilerin düzenli olarak web sitesine girilmesi, düzenli olarak blog yazılması firmaya olan güveni arttıracağı gibi zamanla organik aramalarda üst sıralarda yer almasını sağlayacaktır. 

Sosyal Medya Kullanımı

İçerik olmadığından dolayı doğal olarak sosyal medya kanallarında da herhangi bir paylaşım olmuyor. Halbuki burası bir cevher ve ücretsiz olarak mesajların yayılabileceği bir mecra. Facebook’da blog paylaşımı, Twitter üzerinden kısa bir bilgi gönderilmesi, Instagram’a yüklenecek güzel bir resim, Linkedin’de sektörle alakalı gruplara üye olunarak networking yapılması ve Google + ile mesajların yayılması firmanın web sayfasına trafik sağlayacağı gibi repütasyonu yükseltip sürpriz işbirliklerin doğmasına da yol açabilir. 

E-posta Pazarlama

Firmaların çoğu hala segmentasyondan haberdar olmadığından dolayı yüzlerce kişiye alakasız mesajlar gönderdiklerinde olumlu geri dönüş alacaklarını hayal ediyorlar. Hatta izinsiz gönderim yaptıklarında bunun yasal bir suç olduğunu bile bilmeyenler var. Müşteri datası güncel tutulduğunda, bu kişilerin aldıkları ve alabilecekleri ürün ve hizmetler bilindiğinde e-posta gönderimleri yapılarak güzel sonuçlar almak mümkün olabiliyor.

Ölçümleme

Sadece Kobi’lerin değil büyük firmaların da en büyük eksikliği yapılan bir çok çalışma sonrasında gereken analizlerin yapılmaması. Halbuki hayata geçirilen çalışmaların ölçümlemesi yapılsa, hangi pazarlama metotunun işe yarayıp yaramadığına bakılsa ilerisi için daha sağlıklı çalışmalar yapılacak ve bütçe daha etkin kullanılacaktır.

Yukarıda bahsettiğim konular belki çoğunuzun ezbere bildiği şeyler olabilir ama bunu bilmeyen ve dijital pazarlama adına ne yapacağı hakkında en ufak fikri bile olmayan yüzbinlerce Kobi var. Umarım en kısa zamanda Kobi’ler için eğitim seferberliği ilan edilir, her konunun üzerinden uzmanlar eşliğinde geçilir ve canlı uygulamalar ile aksiyon alınması sağlanır. Firmalar olumlu sonuçları aldıkça buna daha fazla zaman ayıracak ve sürdürülebilir yapılar kuracaklar.  

*Bu yazı Digital Age Dergisinin 2017 Nisan sayısında Murat Erdör’ün köşesinde yayınlanmıştır. 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here