• Öncelikle kısaca kendinizden bahseder misiniz? Murat Erdör neler yapıyor? 

TED Ankara Koleji’nde lise eğitimini tamamladıktan sonra Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü’nden 1999 yılında mezun oldum. Bahçeşehir Üniversitesi’nde “Stratejik Pazarlama ve Marka Yönetimi” üzerine master yaptım. Finans, hizmet ve enerji sektörlerinde yerli ve yabancı birçok şirkette çalıştıktan sonra, uzun süre dijital pazarlama ve otomasyon konusunda dünyanın sayılı markalarından biri olan Emarsys’de Türkiye Ülke Müdürlüğü görevini yürüttüm. Emarsys’deki görevimin ardından Euromessage’da Türkiye Genel Müdürü olarak çalıştım. 20 senelik kurumsal hayata ara verip kendi firmamı kurdum. Kariyerime “dijital dönüşüm danışmanı” olarak devam ediyorum. Aynı zamanda “Bilgi Paylaştıkça Güzel” temalı www.muraterdor.com adlı web sayfasıyla farklı konularda sektöre katkıda bulunuyorum.

Me Consultancy olarak ise, dijital uygulamalara ve platformlara doğru inanılmaz bir hızla evrilmenin yaşandığı günümüzde dijital pazarlama, dijital pazarlama danışmanlığı, dijital marka danışmanlığının yanı sıra dijital dönüşüm danışmanlığı, e-posta pazarlama, e-ticaret danışmanlığı alanlarında hizmet sunuyoruz. Etkinlik yönetimi özelinde E-Ticaret Sohbetleri, Kariyer Sohbetleri, KOBİ Sohbetleri, Girişimci Sohbetleri, Pazarlama Sohbetleri gibi etkinlikleri de düzenliyoruz. Ayrıca Faydalı Eğitimler adlı web sayfasıyla onlarca eğitimin online sunulmasını da sağlıyoruz.

  • Dijital Dönüşüm nedir? Ne Değildir? Bu kavramı iyi açmamız gerektiğini düşünüyoruz. Siz bu kavramı nasıl tarif ediyorsunuz? 

Günümüzde fiziksel ile dijital deneyimleri harmanlayarak tüketiciye en doğru yoldan ve ölçümlenebilir şekilde ulaşılmasını sağlayan uygulamalar, birçok alanda hizmet vermeye başlayan makineler ve yazılımlar, diğer bir deyişle yapay zeka, cihazların cisim tanıma özelliği kullanılarak, sanal nesnelerin gerçek görüntülerin üzerine bindirilmesi olarak tanımlayabileceğimiz artırılmış gerçeklik, yapay zeka formlarının hayatlarımıza girmesi şeklinde tanımlayabileceğimiz chatbotslar gibi birçok unsurun oluşturduğu ve hem özel hem de iş hayatımızı doğrudan etkileyen bu evreni dijital dönüşüm olarak tanımlıyoruz. Dijital dönüşüm sadece teknolojik değişimler anlamına gelmiyor, aynı zamanda her alanda yenilikçi olabilmek anlamına geliyor. 

Son 10-15 yıl içerisinde yaşadığımız büyük değişim ve teknolojinin geldiği noktayı göz önüne aldığınızda, dijital dönüşüm iş ve özel yaşamımızın tamamını kapsayan bir alana yayılmış durumda. Ayrıca dijitalleşme süreci, dijital bireyi, çalışanı ve dijital tüketiciyi de yarattı diyebiliriz. Dönüşüm sonrasında artık teknolojiye adaptasyon sorunu yaşamayan, yenilikleri yakından takip eden, popüler yazılımlarını kullanabilen, aynı anda birden fazla olaya, sürece, markaya odaklanıp hızlıca sonuç bekleyen bireylerin sayısının her geçen gün arttığına tanık oluyoruz. 

  • Dijital dönüşüm çalışmalarına sizi çeken ne oldu? Yani, neden dijital dönüşüm?

Bulunduğumuz zaman bizlere geleceğin çalışma hayatı ile ilgili birçok ipucu sunuyor. Dijitalleşmenin ve teknolojinin bizlere kattığı yenilikler, kolaylıklar, uygulamalar ve daha birçok şey beraberinde değişimi de getiriyor. Geleneksel işyeri kavramı ve çalışma yöntemleri son dönemlerde yeniden şekillenmeye, değişmeye başladı. Günümüzde ve gelecekte bu değişime ayak uyduran kişiler başarıya ulaşabilecek. Bu yolda değişimleri ve trendleri takip etmek çok önemli. Tüm dünyanın kullandığı bir iş uygulamasını veya programını reddederseniz bu işinizde sizi gerilere atacaktır. Bu yüzden her an takipte kalmak çok önemli. Çünkü bizleri; paylaşımlı ofislere geçildiği, online toplantıların yapıldığı, ofis ve iş hayatını kolaylaştıran yazılımların arttığı, belirli konularda eğitim vermek üzere online eğitim paketlerinin olduğu, daha hızlı, dinamik, canlı ve üretken bir gelecek ve çalışma hayatı bekliyor. Özetle, geleceğe dair tüm bu dönüş ve hem sosyal hem de iş hayatını etkileyecek değişikliklerin içinde olma ve şirketlerin geleceğine yön verme amacım, dijital dönüşümle ilgili çalışmalara odaklanmama neden oldu diyebiliriz.

  • Başarılı bir dijital dönüşümün temel yetkinlikleri, gereksinimleri olarak neleri görüyorsunuz? 

Şirketler, dönüşümün getireceği değişimlere hazır olduklarını düşündükleri anda buna girişmeli ve üst yönetimin %100 desteğini almalıdır. Dijital dönüşüme başlarken öncelikle dijital stratejiler belirlenmeli, buna uygun teknolojik altyapı oluşturulmalı, gereken bölümlerde iş yapış şekilleri sadeleştirilmeli ve güvenlik ile ilgili maksimum düzeyde önlemler alınmalıdır. En baştan başlamak gerekirse, iş hayatında tam bir dijital dönüşüm yaşanabilmesi için şirketlerin bu duruma hazırlıklı olmaları gerekiyor. Dijital dönüşüm yalnızca teknolojik değişimlerin gerekliliğini ifade etmez. Her alanda yenilikçi davranabilme ve düşünebilme yeteneği de ister. Dijital dönüşüme ayak uydurmak isteyen şirketler öncelikle teknolojik altyapılarını oluşturmalı ve belirlenen dijital stratejiler ile kararlılıkla ilerlemeliler. Eşzamanlı teknoloji takibi ile daha fazla verim alabilmek de mümkün. Geleceğin iş hayatına ayak uydurmanın temeli bu aslında. Ek olarak, dijital dönüşüm ile çalışan profili de farklılıklar gösteriyor ve gösterecek. Birçok teknolojik yeniliğin yardımı ile aynı anda birden fazla işe odaklanıp hızlıca sonuç alan kişiler iş dünyasında çoğalacak. Dijital dönüşüm sürecinde başarılı biri olabilmek için teknolojiye adaptasyon sorunu yaşamayan, yenilikleri yakından takip eden ve popüler iş yazılımlarını kullanabilen kişiler kendilerini gösterebilecek.

  • Dijital Dönüşüm kavramı, çok popüler. Kişiler, kurumlar “Dijital Dönüşüm” kavramını ağızlardan düşürmüyor. Genel olarak baktığınızda, Türkiye’yi dijital dönüşümün neresinde görüyorsunuz? Şimdiye kadar neleri başardık, neleri başaramadık?

Dünya dijital uygulamalara ve platformlara doğru inanılmaz bir hızla evriliyor. Büyük bir değişimden ve yenilenmeden söz ediyoruz. Bu değişim, istesek de istemesek de Türkiye’yi de içine alıyor ve burada faaliyet gösteren şirketler dijital dönüşüm özelinde çeşitli adımlar atmaya başladılar. İş dünyasındaki insan kaynakları olmak üzere birçok departmanda yazılımlar ya da büyük yatırımlar yapılarak satın alınan programlara daha sık rastlıyoruz artık. Yeterli olmasa da, birçok sektördeki şirket insan kaynakları, pazarlama, satış ve yönetim alanında sahip oldukları dijital altyapılarını daha sağlıklı hale getirerek, çalışma süreçlerini buna göre organize etmeye başladılar. İstenilen noktada mıyız sorusu en çok gelen sorulardan biri durumunda. Dijital dönüşüm anlamında kötü durumda olmadığımızı söyleyebiliriz ancak atmamız gereken birçok önemli adım bulunuyor. Geleceğin iş dünyasında ve müşteri paradigmasında yer bulmak adına, bu atılımların hız kazanması ve dijital dönüşümün yönetim süreçlerinin bir parçası haline gelmesi önem ve gereklilik arz ediyor.

  • Dijital dönüşümü süreç iyileştirme ve müşteri memnuniyeti açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu kavramları birbirinden ayırmak mümkün müdür?

Dijitalleşme süreci, dijital bireyin, çalışanın yanı sıra dijital tüketiciyi-müşteriyi de yarattı. Bu yeni dönemde, web dünyası ve sosyal ağlar aracılığıyla yakın çevremizi kısacası kendi iş çevremiz ve özel hayatımızla olan iletişimimizi dönüştürürken, tüketici kimliğimizle de kurumları, ürün ve hizmetleri şekillendirmeye başladık. Artık teknolojiye adaptasyon sorunu yaşamayan, yenilikleri yakından takip eden, markaya odaklanıp hızlıca sonuç bekleyen kişiler çoğalıyor. Bu noktada müşteri memnuniyeti de yeni bir boyut kazandı diyebiliriz. Bu kavramları artık birbirinden ayıramıyoruz. Artık müşteri memnuniyetini sağlamak eskisinden daha zor ve dijital dönüşüme uyumlu adımlar atılmadığı ve süreçler müşteri memnuniyetine odaklı iyileştirilmediği sürece markaların işi giderek zorlaşıyor. 

  • Sektörel olarak ele aldığımızda, hangi sektör dijital dönüşüme daha fazla ihtiyaç duyuyor? Ya da şöyle soralım, dijital dönüşüm hangi sektörleri daha fazla etkileyecek?

Dijital dönüşüm sosyal ve kişisel hayatımızı etkilediği gibi iş hayatını da büyük oranda etkileyecek. Bu dönüşümden küçüklü, büyüklü tüm sektörler etkilenecek. Özellikle ülkemizde işletmelerin yüzde 99.77’sini oluşturan KOBİ’leri etkisi altına alacak olan bu değişim, KOBİ’lerin tercihi değil zorunluluğu olacak. Gelişen dünyada bu değişime herkes ayak uyduracak ve bu değişimin gerisinde kalmak şirketler için olumsuz sonuçlar doğurmakta gecikmeyecek. Bu bağlamda şirketler, geleceğin getirdiği yenilikleri takip ederek, dijital dönüşüme uygun stratejiler belirleyerek ve dijital altyapılar daha sağlıklı hale getirerek büyüyebilecek. 

  • Türkiye girişimcilik ekosistemi de giderek büyüyor. Bu anlamda girişimcilere dijital dönüşüm ile ilgili tavsiyeleriniz nelerdir? Gelecek açısından nelere dikkat etmeleri gerekiyor?

Bu büyük ve her geçen günde sınırları genişleyen dijital evrende iş kurmak isteyen girişimciler, öncelikle ortaya koydukları fikir ile iş kolunu doğru analiz etmeleri gerekiyor. Fikrin ortaya konarak, iş koluyla ilgili analizin yapılmaması sıkça karşılaşılan hataların başında yer alıyor. 

Doğru hedef kitle analizi de, iş kolu ve sektör analizi kadar hayati öneme sahip bir nokta. Hitap edilecek kitle ya da kitlelerin belirlenmesi ve tüm çalışma planının ve yol haritasının belirlenen hedef kitlelere baz alarak oluşturulması, başarılı olma yolunda atılacak ilk ve en önemli adımlardan. İşe tutkuyla başlamak, ilk anki heyecanı kaybetmemek başarının anahtarı. Tutkuyla inanılan bir hayali gerçeğe dönüştürmek için çok ama çok çalışılması gerektiğinin de unutulmaması gerekiyor.

Türkiye’deki girişimcilerin önündeki engeller oldukça fazla. Sabit bir işte çalışma zorunluluğu, desteklerin yetersizliği, ekonomik ve siyasi koşulların değişkenliği gibi birçok dinamik dijital girişimcilerin kolay pes etmelerine neden oluyor. Öncelikle fikrinize sıkı sıkıya tutunun ve kendinize güvenin. Yola çıkarken kısa vadede maddi getirilere değil, işin gelişimi üzerine yapılacak çalışmalara odaklanın. Günümüzde birçok şeyin benzerini görmek artık çok kolay. 

Yapılacak çalışmaların duyurabilmesi için en önemli faktörlerden biri de içeriğin ‘özgün’ olması. Unutmayın, insanlar farklı ve kaliteli olanı arıyor ve bu talebe cevap verebilmek, bu şekilde özgün işler ortaya çıkarmak dijital girişimcinin ismini ve şirketini kolaylıkla başarıya ulaştırıyor. Girişimcilerin yaptıkları en büyük hatalardan biri çevrelerini iyi analiz etmemeleri ve iyi networkingler geliştirmeye odaklanmamaları. Günümüzde iş süreçlerinin doğru yönetimi kadar, çevrenizin size getireceği, işinize değer katacak ilişki yönetiminin de dijital dünyanın bir parçası olduğu unutulmamalıdır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here