Ad Soyad: Neslihan Kılıç Hacıalioğlu
Firma Adı: BloominBag
Ünvan: Kurucu
Kısa Biyografi: 1998 yılında Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdikten sonra Yapı Kredi, HSBC ve Akbank’ta Kurumsal Bankacılık, Pazarlama ve Marka Yöneticiliği bölümlerinde çalıştım.
2009 yılında annemin rahatsızlanmasıyla sağlıklı ve organik ürünler dünyasına girerek bu yoldaki idealist girişimcilik serüvenine adım attım ve bir e-ticaret sitesi kurdum. Yaklaşık 4 yıl bu girişimimi sürdürdükten sonra da 2016 yılında şu anki işim olan BloominBag markasını kurdum. BloominBag mutlu, şık ve doğa dostu üretim yapan bir çanta markasıdır.
Kurumsal hayatta çalıştığı dönemde tüm çalışan kadınların çok şık giyindiklerini özellikle ayakkabı ve çantalarına çok özendiklerini gördüm. Fakat bu şıklıklarına rağmen yanlarında taşıdıkları laptop çantalarının dümdüz siyah polyester, çirkin ve sağlıksız olduğunu farkettim.
Bu kadınlara şık, modayı takip eden ve sağlıklı laptop çantaları yapma fikri ile 2016 yılında BloominBag markasını kurdum. BloominBag’in bugün laptop, sırt, omuz, çapraz, makyaj çantaları gibi birçok modeli var ve tüm tasarım ve üretim Türkiye’de yapılmaktadır.
Sorular
- Kısaca eğitim hayatınızdan bahseder misiniz? (Üniversitede hangi bölüm okudunuz, üst dal eğitiminiz var mı)
Bilkent Üniversite İşletme mezunuyum, okulu bitirdikten sonra hemen iş hayatına atılmak istiyordum ve o yılların popüler mesleği “bankacılık” ile iş hayatıma başladım.
- E-ticaret sektörüne nasıl, hangi yıl ve neden giriş yaptınız?
E- ticaret sektörüne 2010 yılında annemin rahatsızlığı sırasında kullandığımız ürünleri yazdığım bir blog vesilesi ile başladım, bu blog zaman içerisinde e-ticarete dönüştü.
- Ünvanınız itibariyle tam olarak nelerden sorumlusunuz, bir gününüz nasıl geçiyor?
BloominBag’in kurucusuyum. BloominBag tüm ürünlerin fikir aşamasından tasarımına, üretimine, stoklama, satış- pazarlama ve devamında satış sonrası hizmetlere kadar çok geniş bir yelpazede hizmet veren bir marka. Bu yüzden gün boyunca hemen hemen hepsi ile ilgileniyorum ve tüm gün çok yoğun geçiyor. Hem günlük işleyişin takibi hem de sürekli ileriyi planlayan bir iş takvimim var.
- Sektörün zorlukları nelerdir, nelere dikkat etmek gerekir?
Sektörün şu anki en büyük zorluğu uluslararası markalarla rekabet etme. Büyük sermayeler ve büyük işgücüne karşı çok daha kısıtlı bir bütçe ve küçük bir ekiple aynı satış noktalarında yer alıyoruz. Ama yerel bir marka olarak müşterimizi daha yakından tanıyor, ihtiyaç ve isteklerini biliyoruz, bunu avantaja çevirerek rekabet ediyoruz.
- Bugün sektöre girecek olsanız, hangi konuda uzmanlaşırsınız?
Şu an yaptığımız işin tek bir uzmanlık alanı yok aslında; tasarım, üretim, markalaşma, satış-pazarlama, stok kontrolü, finans, insan kaynakları yönetimi ve daha bir çoğu… Real sektörde iş yapmanın hem en büyük zorluğu bu çok çeşitlilik hem de vazgeçilmez heyecanı burada, şu an sektöre girsek yine tüm alanlarda aynı anda uzmanlaşmayı seçerdik…
- Sizin en son aldığınız online ya da offline bir eğitim var mı? Varsa nedir?
Eğitim hiç bitmeyen bir süreç, şu anda da Kagider’in 6 ay sürecek önemli bir mentorluk programına dahil olduk, bizden çok daha tecrübeli Türkiye’nin önde gelen iş kadınları tarafından her alanda işimizi daha iyi yönetmenin eğitimini alıyoruz.
- Sektörden ilham aldığınız- Türkiye ya da dışından- rol model var mı? Varsa kim? İlham alacağımız bir videosu varsa paylaşır mısınız?
Benim tüm hayat yolculuğum boyunca ilham aldığım birkaç kadın var, bunlardan biri Türkan Saylan; inanılmaz bir hayat mücadelesi, çalışkanlığı ve meslek aşkı var.
Diğeri ise moda dünyasının ikonlarından ve birçok yeniliği getiren, örneğin kadınlarla pantolonu tanıştıran biri Coco Chanel.
Aslında çalışkan ve başarılı olmak için mücadele eden tüm kadınlar idolüm.
- 20 yaşına geri dönseniz, sektörünüzde ilerlemek adına, neyi farklı yapardınız?
20 yaşıma geri dönsem mutlaka staj yapar ve okulum el verdiğince de farklı işlerde çalışırdım, işinizi yönetirken her hangi bir alanda “ben bilmiyorum”, ya da “ben anlamam” gibi bir şey deme lüksünüz yok, her alanda bilgi sahibi olmalısınız, bilginiz yoksa bile kısa sürede öğrenebilecek alt yapı ve birikime sahip olmalısınız, hayat asla tek bir alandan ibaret değil. Ve bununla birlikte sosyallik de çok önemli, doğru ilişki kurduğunuz her insan hayatınızın bir kazancı, hayat alma-verme dengesinden kurulu ve bizler bu dengeyi besledikçe büyüyebiliyoruz.
- E-ticaret sektöründe kariyer yapmak isteyen gençlere ne önerirsiniz?
Hayatın e-ticaretten ibaret olmadığını bilmelerini öneririm. Sokağa çıkıp bir insana bir ürün satmaya çalışsınlar, gerçek tepkileri ve sıcak satışı görsünler, insan ilişkilerini yaşasınlar, sıfırdan para kazanmayı ve paranın yönetimini anlasınlar, ancak bunları gerçek anlamda tecrübe edenlerin e-ticarette başarılı olacağını düşünüyorum.
- Kariyerinin başında olan gençlere takip etmelerini önerdiğiniz bloglar nelerdir?
Webrazzi, MEconsultancy, egirişim.com, istekadinlar.com, barisozcan.com benim tavsiye edebileceklerim ama biraz da birçok bloga bakıp kendi ilgi ve odakları konusunda hoşlarına giden blog sayfaları kendilerinin bulmalarını tavsiye ederim, bu konularda onlar bizden çok daha iyiler.
- Gençlere önermek istediğiniz kitap ve dergiler nelerdir?
Beyaz yakalıyken okuduğum ve beni girişimcilik yolunda çok cesaretlendiren bir kitap tavsiye etmek istiyorum; “Rich Dad, Poor Dad”, Thinking Fast and Slow, Design Thinking
- E-ticaret kariyerinde ilerlemek isteyenler yurtiçinde veya yurtdışında hangi konferanslara katılsınlar ya da takip etsinler?
Start-up, Webrazzi Summit ve sektör fuarları.
- Önereceğiniz online eğitimler var mı?
Online eğitim değil ama podcast dinlemelerini öneririm, benim severek dinlediğim İnanç Ayar’ın Girişimcilik ile ilgili birçok podcast’ı var ve bir de sık sık dinlediğim Mark Zuckerberg ve Sheryl Sandberg gibi başarılı girişimcilerin yer aldığı Masters of Scale başlıklı podcast’teki birçok hikayenin birinden eminim ilham alabilirler.
Bu yazı www.binyaprak.com sitesinde yer almıştır.
