Sevgili Dostlar,

Başlığı okuyupta anlamayanlar için hızlıca özet yapayım, geçenlerde Esra Erol’un programında kadının biri eşine “öyle yaptı böyle yaptı” gibi şeyler söylüyor, adam ise canlı yayında hiçbir şey yokmuş gibi gündeme oturan bu cümleyi kuruyor. Programı izlemediğimden mevzu ne bilmiyorum ama olay zaten ne olduğundan ziyade herkesin bu cümleyi kendi yaşadığı şehre göre uyarlayarak yaymasıydı, yakında bununla alakalı reklamlar çıkarsa şaşırmam. Madem gündeme oturdu, e bizde her türlü gündemi yazıyoruz, o zaman böyle bir başlıkla güne başlayalım dedik.

Evet bilinmezlikler her yerde var ama İstanbul bir başka. Seneler önce Ankara’dan İstanbul’a taşındığımda yaşça büyük, etrafına çok şeyler yaşamış havası vermeyi seven, garip bir gizem dünyasında yaşayan bir abimiz “Muratçığım İstanbul’a hoş geldin, bir abin olarak sana şunu söyleyeyim, buraların bir kızına bir de havasına güven olmaz demişti”. Şimdi düşünüyorum da trafiğine ve havasına deseymiş daha doğru olurmuş. Gerçi 20 sene önce de bugünkü gibi araç olmadığından bu derece trafik sorunu da yoktu ya neyse.

Normalde hep gittiğin 10 dakika süren yol o gün 40 dakika sürer ya da 1 saatlik yol olmuş 20 dakika, hava günlük güneşlik der akşamına kalmadan yağmur yağar, ya da fırtına var denir, öğleden sonra pırıl pırıl hava. Ne Google Maps ne Meteoroloji, Allah’a kalmış buraların havası, trafiği. Geçen Salı akşamı uzun zamandan beri heyecanla beklediğimiz E-Ticaret Kadınlar Kulübünün mezuniyet töreninde de gene aynısını yaşadık.

Pazartesi günü başlayan fırtına yüzünden Salı günü okullar tatil edildi, acil işiniz yoksa sakın dışarıya çıkmayın denildi. Şans bu ya, etkinliğimiz Salı akşamı, her yerde duyurular yapılmış, herkesler davet edilmiş, mekanı, çekimi vs herşey ona göre ayarlanmış, daha pazartesi akşamından başladım ufaktan stres olmaya, yapacak mıyız yoksa erteleyecek miyiz? Tecrübeyle sabit, dünyanın en güzel etkinliği de olsa, ertelenen şeylerden pek hayır gelmiyor, zaten fırtına Salı akşamı 18.00’e kadar bitecek deniyor, televizyona bakıyorum, internette geziniyorum, bir yandan da “akşam etkinlik olacak mı” sorularına saat 14.00’de açıklama yapacağız diye cevaplar veriyorum. Farklı lokasyonlarda oturan arkadaşlara hava durumunu sorarken, etkinliğin olacağı Levent tarafındaki kişilerden de geri bildirim alıyorum. Basın “şok şok şok, büyük felaket kapıda” tarzı haberler daha fazla izlendiğinden muhabirleri sahile göndermiş, tabi ki deli rüzgar esiyor, dalgalar vuruyor, adamcağız bırakın konuşmayı ayakta zor duruyor, bu görüntüleri izleyenler de doğal olarak “yok ya ben evden çıkmayayım” diyor.

Gelen geri bildirimlerin çoğunlukla “burada öyle fırtına yok” şeklinde olması, herkesin evden çalışmasından ve okulların tatil olmasından dolayı hiç trafiğin olmaması ve de zaten ertelemek istemediğimden dolayı Salı akşamı mezuniyet törenini yaptık. İyi ki de yapmışız, bırakın İstanbul’dan Bursa’dan bile gelenler oldu, hatta aşısı olmadığı için PCR testi ile gelenler bile oldu. Ataşehir’den 15 dakikada geldim gibisinden onlarca cümle duydum, bazen de bu tip zamanlarda etkinlik yapmanın da faydası oluyormuş diye düşündüm.

Özetlersek, gelmek isteyen bir şekilde geliyor, 50’den fazla kişinin olduğu gecenin detaylarına buradan bakabilirsiniz ama söylemeden geçemeyeceğim; kadınların dayanışmasını görmek, onların gözlerindeki mutluğu hissetmek, harika sohbetlere ve şen kahkahalara şahit olmak beni çok ama çok mutlu etti. Bugün 5 Aralık Kadın Hakları Günü, bu vesileyle de yüzlerce ülkeden önce Türk kadınına ‘seçme ve seçilme hakkı’ vererek kadınların önünü açan Mustafa Kemal Atatürk’ü de sevgi ve saygıyla anıyorum. Sizleri bilmem ama gün geçtikçe Atamıza olan hayranlığım artıyor, seneler önce yaptıklarını bugün yorumlayınca ne büyük bir vizyona sahipmiş bir kez daha görüyorum.

Salı akşamı saat 19.00 – 21.00 arası İstanbul’daki senenin son E-Ticaret Sohbetlerini yapacağız, birbirinden değerli üç e-ticaret yöneticisi ile sohbetler, yarışmalar, hediyeler, harika insanlarla tanışma imkanları, hepsi ama hepsi bu gece olacak. Gelmek isteyenler bu forma adını bırakabilir.

Radarıma takılanlara bakarsak;

• Alfa, Beta, Gama, Lambda derken şimdi de Omicron adlı varyant ile karşı karşıyayız. Valla ben bıktım bu virüs bıkmadı, mutasyona uğraya uğraya hepimizi korkuta korkuta bir hal aldı. Sağlık Bakanının açıklamasına göre ülkemizde bir vakaya rastlanmamış ama yurtdışında oldukça yayıldı hatta birçok ülke kapanma ve sınırları kapatma gibi tedbirler almaya başladı. Kapanmaları vs duyunca 2 sene öncesine dönmekten korkuyorum, umarım o derecelere gelmeyiz.

• Hayatımızın odağında olan internet ile alakalı çok acayip bir haber gündemdeydi. Birleşmiş Milletlerinin raporuna göre dünya nüfusunun %37’si, yani 2.9 milyar insan, hala interneti hiç kullanmamış. Yüzbin değil, milyon değil, milyardan bahsediyoruz, çok acayip değil mi?

• Kasım ayında Black Friday ile yatıp kalktık, televizyon ekranları başta olmak üzere her mecrada indirimlerle alakalı reklamlar yayınlandı, belki de döviz krizinden daha çok konuşuldu. Trendyol geçen hafta bu dönemdeki istatistikleri paylaştı, 1,5 milyar ziyaret, 25 milyon aktif kullanıcı, %158 oranında artan satışlar gibi onlarca rakamın detaylarına bakmak isterseniz lütfen tıklayın.

• Yılbaşı dönemlerinde hala sıkılmadan izlediğim, izlerken keşke o evde bende olsaydım dediğim 1990 yapımı Evde Tek Başına adlı filmin çekildiği ABD’deki ev, 12 Aralık’ta Airbnb tarafından kiraya verilecekmiş. Bakalım şanslı kişi kim olacak.

• Samsun’da adına cafe açılacak kadar ülkemizde popüler olan La Casa de Papel adlı serinin son bölümleri Cuma gününden itibaren yayınlanmaya açıldı, fragman için buraya bakabilirsiniz.

• Markalar sosyal medya kanallarından paylaşımlar yapıyor, e-posta gönderiyor, billboardlarda reklam veriyor, kısacası bizlere her yerden ulaşıyor. Gece uykuya dalıp hepsinden kurtuluyoruz diyorduk ama artık o da hayal. MIT, Harvard ve Montreal üniversitelerinden üç araştırmacı, yayınladıkları yazıda pazarlama şirketlerinin rüyalarımıza reklamlar yerleştireceğini açıklamış. Haydaaa dediğinizi duyar gibiyim, buyrun detaylara.

• Rekabetin kızıştığı günümüz dünyasında her firma farklı kanallardan müşteri bulmak için çabalıyor, bu anlamda ABD’de perakende satış yapan mağazalar zinciri olan Wallmart, Twitter ile bir anlaşma yaptı. Firma Kasım ayı sonunda Twitter’ın test etmekte olduğu canlı yayında satış uygulamasını deneyeceğini belirtti, sonuçları ne oldu bilinmez ama görünen o ki müşteriye ulaşmak için kimbilir daha ne uygulamalar göreceğiz.

• Sanal kıyafet veya sanal moda gibi terimleri hiç duydunuz mu? Yurtdışında virtual dress ya da virtual clothes denen bu olgu milyar dolarlık bir endüstri haline gelmiş durumda. Metaverse’ün duyurulması sonrasında daha da canlanan bu sektörde kıyafeti alıyorsunuz ama sadece sanal ortamda giyebiliyorsunuz. Mesela Gucci’den binlerce dolar değerinde bir kıyafet alıyorsunuz ama dokunabileceğiniz bir şey değil, tamamen sanal ortamda takıldığınız platformlarda bu kıyafeti giyebiliyor veya yayınlayabiliyorsunuz. Nasıl ya, millet kafayı mı yemiş derseniz, bunu yapan firmalardan birisinin videosuna buradan bakabilirsiniz. Konu ilgimi çekince biraz araştırdım, benim anladığım bu daha işin başı, kimbilir daha neler neler görecek, neler neler deneyimleyeceğiz.

• Bilgisayarınızda yazma konusunda hata yaptığınızda düzeltmeler yapan Grammarly adlı program yüklü mü? Değilse mutlaka yükleyin, bazen hızlı yazmaktan veya bilmemekten yapılan hataları hemen düzeltiyor cidden hayat kurtarıyor. İnsan hayatını kolaylaştıran her ürün emin olun günün sonunda bir yerlere varıyor, yapay zeka desteği ile çalışan uygulamanın aldığı yatırım sonrası değerlemesinin 13 milyar dolara ulaşması da sanki bunun bir ispatı.

• Twitter’ın kurucusu olan, tweetlerini silerek Trump’a bile kafa tutan, farklı bir yöneticilik anlayışı ile gündemden hiç düşmeyen Twitter’ın CEO’su Jack Dorsey istifa etti. Yerine geçen Parag Agrawal’ın Hintli oluşu dikkat çekici, neden derseniz son zamanlarda çoğu uluslararası firmanın CEO’su Hintli, bununla alakalı güzel bir yazı var, bakmanızı öneririm.

• İnternet aleminin en eski isimlerinden birisi olan sevgili Fatih Güner‘in kurucusu olduğu, içerik üreticisi olan kişilerinin üretmesini kolaylaştıran eğitimler sunan, pazarlamasına yardım edip fonlayan yerli girişim Komünite, 140 bin dolar yatırım aldı. Siteye mutlaka bakın, benim çok hoşuma gitti çünkü yapabileceklerim sınırlı ama bu platform sayesinde bildiğimi düşündüğüm şeylerin doğruluğunu teyit etme, aldığım eğitimlerle kendimi geliştirme ve pazarlama tarafında destek alıp doğru kişilerin önüne doğru ürünle çıkma şansı tanıyor, eminim size de fayda sağlayacak şeyler vardır.

• 15. yılını kutlayan Google Türkiye‘nin paylaştığı rakamlar dijitalin gücünü bir kez daha gözler önüne sürüyor. Google’ın Türkiye’de gelişimine katkıda bulunduğu dijital ekosistem, bugüne kadar toplamda 1,4 milyon kişilik istihdam yaratırken 143,9 milyar TL’lik ekonomik faaliyetin yaratıldığı bir ekosistem oluşturmuş. Daha fazla rakam için buraya bakabilirsiniz.

• Dünya genelinde 381 milyondan fazla kullanıcı tarafından tercih edilen Spotify, 2021 yılındaki dinleme raporunu paylaştı. Türkiye’den ve dünyadan çarpıcı istatistiklerin olduğu rapora buradan erişebilirsiniz.

• İstanbul’da yaşayanlara yakın bir dostumuzun katıldığı ve öve öve bitiremediği harika bir turu sizinle de paylaşmak istedim. Sabahtan akşama kadar süren Lezzet Turunda hem tarihi yerleri görüyor hem de farklı şeyleri tatma şansına sahip oluyorsunuz, haftaya pazar günü farklı bir aktivite yapmak isterseniz bu sayfaya bakın ve bilgi alın derim.

• Bu günlerde ne okusam, ne dinlesem, ne izlesem diyorsanız Sadece 5 Dakika ekibi olarak hazırladığımız haftalık önerilere buradan bakabilirsiniz.