1990’lı yılların ortalarında üniversitede okurken yurtdışında dil eğitimi almak çok bilinen bir konu değildi. Türkiye’de bu konuyla ilgili danışmanlık hizmeti veren şirket sayısı da bugüne göre çok azdı. 2000’li yıllara geldiğimizde ise tablo tamamen değişti, artık çoğu üniversite öğrencisi konu hakkında bilgi sahibi ve bu konuda hizmet veren bir çok danışmanlık şirketi var. Biçok web sayfasının yabancı dilde olması, ülkemize gelen yabancı yatırımlar ve yatırımcıların artması ve üniversitelerde konuyla ilgili bir çok seminerin verilmesiyle farkındalığın artmasından dolayı yurtdışında dil eğitimi eskisine göre çok daha popüler hale geldi.
Konuyla ilgili uzman bir çok danışmanlık şirketi yurtdışında dil eğitimi almak isteyenlere en iyi bilgileri veriyorlar ama bazen öyle durumlarla karşılaşıyorlar ki eminim onlarda ne yapacaklarını şaşırıyorlardır. Bende 7,5 senelik deneyimimin ardından yurtdışında dil eğitimine gitmeden önce hangi konulara dikkat edilmesi gerektiğini paylaşacağım. Böylece yurtdışında dil eğitimi konusunda nelere dikkat etmeniz gerektiğini daha iyi bilecek ve size yardım eden eğitim danışmanının da işini kolaylaştıracaksınız.
Yabancı dil bilgisi olmadan yurtdışına gitme eğilimi ise her zaman olan bir şeydi. Genelde yurtdışındaki okulda Türkçe bilen bir çalışanın olduğu düşünülür ama o okula seksen ülkeden öğrenci geldiği düşünülürse seksen tane farklı ülkeden görevlinin olması gerekir ki bu da imkansızdır. Okulda ve kalacağınız yerde herkes yabancı olacağı için yabancı dil bilmezseniz çok büyük sıkıntı yaşarsınız. Aynı zamanda konsolosluklarında dil bilmeyen birisine vize vermediğini hatta bazı ülkelerin belli bir dil seviyesini şart koşmaya başladıklarını görüyoruz. “Dil bilsem neden yurtdışına gideyim” diyenlere de hak veriyorum ama burada istenen zaten dili bilmek değil ama en azından kendinizi ifade edecek kadar bir bilginizin olmasıdır. Bunun için yurtdışına gitmeden önce bulunduğunuz ilde 2-3 ay kursa gitmek faydalı olacaktır.
Beni şaşırtan asıl şey ise daha bir dili çok bilmeden altı veya dokuz aylığına yurtdışına gidip iki dil öğrenmek isteyenlerle karşılaşmak olmuştu. Eğer çok zeki ve çok çalışkan olduğunuzu düşünüyorsanız iki dil değil üç dilde öğrenmenizi tavsiye ederim ama takdir edersiniz ki üç ay bir ülkede kalıp o dili öğrenmeye başlamışken sonraki üç ay farklı bir ülkeye gidip başka bir dili öğrenmeye çalışmak çok da mantıklı birşey değildir. Birde farklı ülkelerden vize alma zorluğu, farklı kültürlere ve iklime alışmanın zaman alması ve giderlerin daha fazla olması gibi nedenlerden ötürü iş biraz daha zorlaşmaktadır.
Yurtdışında okulun ilk günü gireceğiniz seviye tespit sınavı sonucunda sizinle benzer dil seviyesinde olan öğrencilerle aynı sınıfta eğitim alacak, belli dönemlerde girdiğiniz sınavlardan aldığınız sonuçlara göre ileri seviyelerdeki sınıflarda devam edeceksiniz. Bazı yabancı okullar ilk gün sınavın yarattığı stresten ötürü öğrencilerin gerçek skorlarını alamadıklarını gözlemlemiş ve daha öğrenci ülkesindeyken online sınav yaptırarak seviyesini daha öğrenci gelmeden ölçmeye başlamıştır. Genelde birinci gün bulunduğu sınıfın seviyesini beğenmeyenler olur ve danışmanlık şirketini arayıp daha üst kurlara verilmelerini talep ederler. Zamanında bende böyle bir istekle karşılaştığımda ilgili okuldaki akademik danışmanı aramış ve öğrencinin bu isteğini dile getirmiştim. Deneyimli akademik danışman öğrencinin konuşamadığını, o sınıfın kendisi için uygun olduğunu, öğrencinin kilometrelerce uzaklıktan beni arayıp Türkçe derdini anlatmak yerine yan odada oturan kendisiyle İngilizce konuşup derdini anlatabilmesi gerektiğini savunmuştu. Öğrenciye bunu söyleyince kendisi de buna hak vermiş ve aynı seviyede dil eğitimine devam etmişti, zaten İngilizce konuşacak cesareti bulsaydı beni aramaz ve akademik danışmanla konuşup konuyu çözerdi. Gerçekten bulunduğunuz sınıfın dil seviyesinin sizin için düşük olduğunu ya da fazla olduğunu düşünüyorsanız mutlaka okulda bulunan akademik danışmandan veya Türkiye’de hizmet aldığınız danışmanlık şirketinden konuyla ilgili destek almalısınız.
Unutmamanız gereken en önemli şey kurs bitiminde yüksek bir kurda kursunuzu bitirmek değil gerçekten o dili en iyi şekilde öğrenmek ve konuşabilmektir. Bu yüzden dil seviyesi yanlışına düşmeden ilgili dilde eksik olduğunuz kısımları tamamlamanızı tavsiye ederim.
