Üniversitelerde yaptığım “İş Dünyası Hakkında Kimsenin Anlatmadıkları” adlı seminerlerde farklı profillerde hayata farklı açılardan bakan binlerce öğrenci kardeşimizle tanışıyorum. Onlarla beraber olmak, sorularını cevaplayıp tecrübelerimi aktarmak çok hoşuma gidiyor. Amacımız hep aynı; zamanında bizim yaptığımız hataları yapmadan iş hayatına emin adımlarla girmelerini sağlamak. 1999 senesinde mezun olan ben ve arkadaşlarıma göre yeni kuşağın bizlere göre çok daha bilinçli olduğunu düşünüyordum ancak bazı konularda hala değişmeyen alışkanlıklar olduğunu gözlemliyor, üniversiteden yeni mezun olanların hala özgeçmiş yazma konusunda birçok eksikliği olduğunu görüyorum.
Seminerlerde altını çizdiğim bir konu var, istediğin kadar iyi ol kendini gösteremezsen bu hiçbir işe yaramıyor. Dünya’nın en iyi ürünü piyasa çıkar haberimiz olmadan piyasadan çekilir çünkü kendini kitlelere iyi ifade edememiştir. Bizler için de bu geçerli, kimsenin bizi tanımasını beklememeliyiz, bizim kendimizi en iyi şekilde ifade etmemiz gerekiyor, hele ki iş görüşmelerinde alıcının karşı taraf olduğunu düşünürsek en iyi şekilde hazırlanmamız gerekiyor.
Peki sizi hiç tanımayan birisinin sizin hakkınızda fikir sahibi olmasını nasıl sağlayacaksınız? Genelde yapılan en büyük hata karşı tarafın sizi tanımasını beklemektir. Halbuki ilgi uyandırması gereken sizsiniz! Unutmayın ki kendinizi en iyi şekilde anlatması gereken sizsiniz, malınızı (aldığınız eğitim, tecrübe, aile terbiyesi, genel kültür, kısacası sizi siz yapan her şey) iyi pazarlamalısınız. Yani bir sürü özgeçmiş arasında “ben buradayım” diye bağıran bir özgeçmiş hazırlamanız şart. Peki iyi özgeçmiş nedir? Bunun yüzlerce cevabı olabilir ama en doğru cevap bence şu olmalıdır; işe başvurduğu firmanın ihtiyaçlarını karşılayacak özelliklerini öne çıkartan, kuralına uygun basit bir dilde yazılmış özgeçmiş her zaman en iyisidir.
İyi bir özgeçmiş hazırlamak için nelere dikkat etmek gerekir?
Unutmayın ki yolun başındasınız bu yüzden özgeçmişinizin profesyonel olması için çok çalışın ve gereken zamanı ayırın.
Başlarken bir beyaz kağıda bugüne kadar yaptıklarınızı not alın, ortaya çıkan bir sürü şeyi birleştirip yazılması gerekenleri ayırın. Böylece hayatınızdaki her şeyi değil gerekli şeyleri kağıda dökmüş olursunuz. Bu sayede hiçbir şeyi atlamadığınız gibi güzel bir özet çıkartmış olursunuz. Bu çalışma sizi aynı zamanda mülakata da hazırlayacaktır.
Başvurduğunuz pozisyona göre özgeçmişinizi özelleştirmek sizi ön plana çıkartacağından güçlü olduğunuz alanlar ön plana çıkartılmalıdır.
Özgeçmişinizi arkadaşlarınıza, hocalarınıza veya iş hayatından tanıdığınız kişilere gösterip fikirlerini alın.
İnternetten özgeçmiş örneklerine bakın.
Kısa, anlaşılır ve sade olmalıdır. 1 sayfayı geçmemeli, her şeyin yazılması çabasında olunmamalı.
Bilgilerin yerleşimi, sayfa düzeni, başlıklar birbiriyle uyumlu ve tutarlı olmalıdır.
Konu başlıkları koyu ve büyük olarak yazılmalıdır.
Altı çizili ve süslü yazılar okumayı güçleştireceğinden buna dikkat edilmelidir.
Sayfa boşlukları, satır başları düzenli ve oranlı olmalıdır.
11-12 harf büyüklüğü, Times New Roman veya Arial yazı karakterleri kullanılmalıdır.
Kısaltmalar ve “Ben-biz” vb. ifadeler kullanılmamalıdır.
Tarih ve imza olmamalıdır.
Kariyer sitelerinden “kopyala – yapıştır” şeklinde olmamalıdır.
Excel değil Word formatında olmalıdır. Şirkete pdf. formatında gönderilmelidir.
Sık aralıklarla güncellenmeli, yeni yaptıklarınız eklenmelidir.
En dikkat çeken kısım üst taraftır ve ilk bakılanlar eğitim, tecrübe ve yabancı dil gibi bölümlerdir.
Eğitim, staj ve varsa iş tecrübeleri kronolojik sıra başlangıç ve bitiş tarihleri ile yazılmalı, özellikle staj ve iş tecrübelerinde yapılanlar kısaca belirtilmelidir.
Arada sırada kontrol ederek varsa imla hataları düzeltilmelidir.
Yanlış ya da yanıltıcı bilgi verilmemelidir.
En sonunda baskısı alınmalı ve bakılmalıdır. Ön izleme ile basılmış özgeçmiş bazen farklılıklar gösterebilir.
Hem Türkçe hem İngilizce özgeçmişiniz olmalıdır.
Özgeçmişinizdeki resim sırf sizi az kilolu gösteriyor diye lise yıllarına ait olmamalıdır.
