Murat Erdör

Dijital Dönüşümün Önündeki En Büyük Engeller

Kuruluşların operasyonlarını dönüştürmeye ve müşteri hizmetlerinde yeni bir çağ başlatmaya çalıştığı bugünlerde, Dijital Dönüşüm, üst yönetimin en önemli gündem maddesi haline geldi. IDC araştırmalarına göre Dijital Dönüşüm’le(DX) ilgili harcamaların, 2020 – 2023 yılları arasında 7.4 trilyon dolara yaklaşması bekleniyor. Bununla birlikte, Bulut Veri Yönetimi sağlayan Yedekleme çözümlerinin lideri Veeam® Software’in yayınladığı sektör raporunda, güvenilir olmayan eski teknolojiler nedeniyle küresel kuruluşların neredeyse yarısının dijital dönüşüm yolculuklarının aksadığı belirlendi. Rapora göre; kuruluşların yüzde 44’ü BT yetenek veya uzmanlığı eksikliği nedeniyle başarıya ulaşmakta zorluk çekiyor. Dahası hemen hemen tüm şirketler, her 10 sunucusundan 1’inde saatlerce süren ve yüz binlerce dolara mal olan beklenmedik kesintiler yaşadığını kabul ediyor. Bu durum Dijital Dönüşüm’ü gerçekleştirmek için iş sürekliliğine odaklanmanın acil bir ihtiyaç olduğunu kanıtlıyor.  

Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 22 farklı ülkede, rastgele seçilen 1.550 küresel kuruluş lideri ve BT karar vericilerinin Veri Yönetimi ve Korumaya yönelik yaklaşımları incelenerek hazırlanan 2020 Veeam Veri Koruma Trendleri Raporu, kuruluşların karşı karşıya kalabilecekleri BT zorluklarına nasıl hazırlandıkları, BT modernizasyonu ve Dijital Dönüşüm ile ilgili hedefleri incelendi. 

Veeam CTO’su ve Ürün Stratejisinden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Danny Allan, yayınlanan sektör raporu hakkında şunları söyledi: “Teknoloji durmaksızın ilerliyor, sürekli değişiyor ve buna bağlı olarak iş yapış şekillerimiz de dönüşüme uğruyor. Özellikle son zamanlarda yaşananlarla birlikte tüm kuruluşlar yeni iş yapış şekilleri benimsemeye başladı. Bu dönemde işletmelerin, yaşadıkları zorluklarda ve hedeflerine giden yolda nerede durduğunu görmek için sürekli değişen BT ortamına bakmak daha da önem kazandı.” Allan sözlerine şöyle devam etti: “Daha zengin bir kullanıcı deneyimi sunmak için küresel olarak teknolojinin benimsendiğini görmek harika da olsa, hibrit bulut üzerinde verilerin nasıl korunacağı ve yönetileceği hala zayıf noktalarımızdan biri. Veri koruma, tarihi geçmiş çözümler yerine ihtiyaçları tahmin edebilen ve gelişen talepleri karşılayabilecek yüksek bir zeka durumuna geçmelidir. Raporda sunduğumuz verilere dayanarak şunu söylemek mümkün; iş dünyası liderleri bu durumu fark etmedikçe ve buna göre hareket etmedikçe gerçek Dijital Dönüşüm(DX) gerçekleşmeyecektir.” 

Kuruluşların yüzde 95’i, ortalama 117 dakika süren beklenmedik kesintilere maruz kalıyor

Raporda, katılımcı kuruluşlar, BT aracılığıyla oluşturulan verilerin, kuruluşun kalbi ve ruhu haline geldiğini vurgularken, bu nedenle BT ekipleri de Veri Korumanın sadece yedekleme ve geri yükleme için değil, aynı zamanda işletmenin kapasitesini artırmak için de ne denli önemli olduğunu belirttiler. Bununla birlikte kuruluşların yüzde 40’ı işlerinin üzerinde ne kadar olumsuz etkisi olduğunu göremediği için hala eski sistemlere güvenmeye devam ediyor. Kuruluşların yüzde 95’i beklenmedik kesintilere maruz kalıyor ve bir kesinti ortalama 117 dakika, yani neredeyse 2 saat sürüyor. Yüksek öncelikli verilerin bulunduğu bir uygulamada saatlik kesinti süresinin 67,651 dolara mal olacağı tahmin edilirken, bu rakam normal bir uygulama için 61,642 dolar olarak öngörülüyor. Bu rakamlara baktığımızda “tüm verilerin önemli olduğu” ve herhangi bir alanda yaşanan kesinti süresinin bugünün ortamlarında kabul edilemez sonuçları olduğu açıkça görülüyor. 

Kuruluşların yarısı, bulutun veri koruma stratejisinde önemli rol oynayacağının farkında

İşletmeler, sektördeki yeni zorluklarla başa çıkabilmek için BT modernizasyonunda ve dijital dönüşümde ilerleme kaydetmeleri gerektiğinin farkındalar. Raporda pek çok şirketten alınan geri bildirimlere göre modern veri koruma stratejisinin en önemli ayağının çeşitli bulut tabanlı yeteneklerin kullanımına bağlı olduğu belirlendi. Bu geri bildirimlere göre kuruluşların bulut hizmeti aracılığıyla Felaket Kurtarma (DR) yeteneği yüzde 54, iş yüklerini şirket içinde buluta taşıma yeteneği yüzde 50, iş yüklerini bir buluttan diğerine taşıma yeteneği ise yüzde 48 olarak belirlenmiştir. İşletmelerin yarısı, bulutun günümüzün veri koruma stratejisinde önemli bir rol oynadığını ve gelecekte çok daha önemli bir rol oynayacağının ise farkında. 

Allan raporla ilgili sözlerini şöyle tamamladı: “Kuruluşlar, 2020 yılı itibariyle altyapılarını modernize etmeye başlayarak dijital dönüşüm yolculuklarında bulut kullanımlarını artırmayı hedefliyorlar. Eski çözümlerin geçmişte fiziksel veri merkezlerindeki verileri koruması amaçlanıyordu. Ancak günümüzde bu eski çözümler kuruluşların zaman kaybı, para kaybı gibi pek çok sorun yaşamasına neden oluyor.” 

Gelecek 12 ayda kuruluşları en çok siber güvenlik tehditleri zorlayacak

Veeam 2020 Veri Koruma Trendleri Raporu’nda vurgulanan verilerden bazıları şu şekilde:

Tüm bunlar göz önüne bulundurulduğunda Bulut Veri Yönetimi, gelecekteki gelişmelerde yeniden kullanılabilmeleri için maliyetleri ve kaynakları koruyan basit, esnek ve güvenilir bir çözüm sunuyor. Veeam’in Bulut Veri Yönetimi çözümleri gibi modern korumalar, yedeklemenin çok ötesine geçiyor. Veri koruması artık şirket içi, fiziksel ortamlara bağlanamayacağı için şirketlerin hibrit bulut ortamına kolayca taşınabilmelerini sağlayacak esnek lisans seçeneklerine sahip olması gerekiyor.

Raporla ilgili destekleyici kaynaklar: 

Exit mobile version