Türkan Füsun Güleç – Kadın Girişimci Hikayeleri

0
1348

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Ben 1954 doğumluyum. İzmir’liyim, İstanbul’da yaşıyorum. Bir kızım, bir oğlum ve bir torunum var. 1976 Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı‘ndan yüksek lisans mezunuyum. Pedagojik formasyonum var. Öğrenmeyi ve öğretmeyi severim. Fakültede okurken evlendim. 2 seneyi evli iken okudum. Mezun olur olmaz girdiğim işimde 3 ay çalışabildikten sonra eşimin Japonya /Tokyo’daki Türkiye Büyükelçiliğine Mali ve Ekonomi Müşaviri olarak tayini çıktı. Kızımız orada doğdu. Ben Türk-Japonlar Kadınlar Derneğinde ülkemiz adına çeşitli faaliyetlerde bulundum. Japonca öğrendim. 3 sene kadar İkebana (Japon usulü çiçek düzenleme) kurslarına devam edip İkebana Sensei unvanını aldım. Türkiye’ye geldikten sonra tekrar işe girdim. Ancak birkaç sene çalıştıktan sonra eşimin işi sebebiyle İstanbul’a taşındık. Oğlumuz burada doğdu. İki çocuğumu kimselere emanet edemediğim için iş hayatıma ara verdim.

Bu süre zarfında sivil toplum örgütlerinde, ÇYDD ve AÇEV gibi, gönüllü olarak çalıştım. Fırsat buldukça ÇYDD derneğinde devam ediyorum. Zaman içinde çocuklar büyüdü ve ben İngilizce öğretmenliğine başladım. İkebana dersleri de veriyordum. Şimdi emekliyim ve hem networker olarak hem de İkebana kursumda ders vermeye devam ediyorum.

Kendi işimi yapmaya karar vermemin çok ilginç bir hikayesi vardır. Dediğim gibi ikebana derslerini vermekteydim, evimde veriyordum. Ama kurs haline getirmeye, emekliliğimde tekrar iş arayışlarına başladığımda, bana yaşımdan dolayı iş verilmeyince (yaşım 55) zaten çok sevdiğim ikebana yapmayı kurs haline getirmeye karar verdim.

Başkalarının da bu güzelliği yaşamasını, bunu öğrenip buradan para kazanmasını istedim. Ne de olsa çiçek sektörü Türkiye’de çok iş yapıyordu. Bari anlamı olan bir şekilde tanzim edilseydi çiçekler. Bu işlerimi yaparken eşim beni manevi yönden hep desteklemiştir.

Kendi işinizi yapmaya nasıl karar verdiniz? Bunu yapmaya karar verirken kimden destek aldınız?

Benim burada yoğunluğum İkebana derslerim ve kursum üzerine olacak. Başka işim de varken buna yoğunlaşmamın sebebi, bu işi daha çok severek yapmamdır. Kısaca söylersek, doğal çiçeklerin tanzim edilmesi sanatını başkalarına öğretirken aldığım zevk bu işi yapmamın sebebidir. Derinlemesine bakarsak, bu tür çiçek tanzim etmenin bir felsefesi ve tekniği vardır. İşte bu felsefe, yapım gereği beni çok tatmin ediyor. İkebana yaparken insan iç dünyasına dönmeyi öğreniyor, içinden gelen sesi dinliyor. Bir öğrencim, 1,5 senelik bir ikebana çalışmamızın ardından, kursu bırakırken ikebana yapmanın kendisine radikal kararlar aldırdığını söyledi. Emekli olmuştu. Ve artık İstanbul’da yaşamak istemiyordu. Bugüne kadar ailesinin istediği gibi yaşayıp çalışmıştı. Ama artık bundan sonra iç sesinin dediği gibi Urla’ya gidip orada yaşayacağını ve çiçeklerle ve bahçesiyle uğraşacağını belirtmişti. İnsan istedikten sonra, mecbur kalırsa pek çok işi yapabilir. Neticede bir öğrenme süreci geçirir ve yapar. Mazeret üretirsek hiçbir işi yapamayız. Ancak bir insanın yaptığı işi severek yapması onu kamçılar, başarıya odaklar. Ben de ikebana yapmayı sevdiğim için ve öğretmenlikten gelen bildiğim şeyleri paylaşmayı ve insanların yararına sunmayı sevdiğim için bu işi yapıyorum.

Ne üzerine bir iş yapıyorsunuz? Başka iş fikirleri varken neden bu işi yapmaya karar verdiniz?

Yaptığım iş İkebana (Japon çiçek düzenleme sanatı) yapmayı öğretmek. Ülkemizde çiçekler aranjman dediğimiz bir tarzda tanzim edilir. Doğumlarda, düğün ve nişanlarda, cenaze merasimlerinde, fuarlarda, her çeşit organizasyonda ve tabii ki evlerimizde yapılan çiçek düzenlemeleri yığın yığın çiçeklerin bir araya getirilmesi şeklindedir, genellikle. O kadar çok çiçek kullanılır ki, aranjmanlar hem çok pahalı olur hem de karma karışık olur. Oysa İkebana tarzında daha az çiçek kullanılır, böylece daha ucuz olur, sapları kesilmeden yapıldığı için ömürleri de uzun olur. Üstelik ikebananın bir anlam ifade etmesi ve bir felsefeyi temel alması da cabası. Belli bir tekniği olup, kullanılan çiçekler muhakkak doğal olmalı ve yeri geldiğinde kuru dallar, kurumuş yapraklar bile kullanılır. Çünkü bunların hepsi doğada mevcuttur.  İkebana 13. yüzyılda insanların tapınaklara ölüleri için koyduğu çiçekler ve yiyecekler ile başlamıştır. Sonraları Budist rahipler tarafından sistematize edilmiştir. Pek çok ekolü vardır. Benim çalıştığım ekol Enshui tarzıdır.

Bu işi yaparken ne tip sıkıntılarla karşılaştınız ve bunları nasıl aştınız? Sizce kendi işinizi kurarken nelere dikkat etmek gerekiyor? Hangi konularda bilgi sahibi olmak gerekiyor?

Tabii benim kurduğum iş bir şirket tarzında değil. Karşılaştığım sorunlar mekan sorunu. Bu işi kurs haline getirip yapmak için ev uygun olmadı. Profesyonel tarzda çalışmak için bir ofisiniz olmalı, kurulu düzeniniz olmalı. Benim maddi durumum buna hiç müsait olmadı. Çünkü yer kiralayacak kadar param olmadı. Bir süre evde idare ettikten sonra bir arkadaşımın beni tanıştırdığı bir cafe-restaurant ile anlaşmaya karar verdim. Burası çok otantik bir mekan olup bana verebilecekleri ayrı bir odaları vardı. Muhterem beyefendi çok kibarca “bir başla bakalım, düşünürüz” dedi. Ben 2 senedir orada devam ediyorum derslerime. Benim işimin bir başka sorunu ise, ne olduğu bilinen ve tercih edilen bir hobi veya çalışma olmaması dolayısıyla öğrenci bulmaktaki zorluğum. İkebana yapmayı öğrenmek isteyenler ise bana ulaşamıyor, çünkü bir başka sorunum olan reklam vermek çok pahalı. Burada bir ironi var.

İnternetten “ikebana” diye girdiğinizde benden başka kimse çıkmaz. Yani tüm Türkiye’de bu işi bilen ve profesyonelce yapmaya çalışan tek kişiyim. Ancak ben kimseye ulaşamıyorum ki, ben varım diyebileyim. Şimdilerde bir web sitesi yaptırdım. Oradan sesimi ne kadar duyurabilirim bilmiyorum.

Aslında ikebana sanatının Türkiye’de öğrenilip yapılabilmesi çok önemli. Çünkü milletçe her yere, her vesile ile çiçek göndermeyi seviyoruz. Normal aranjman veya çelenk fiyatları çok pahalı, çünkü çok fazla çiçek kullanılıyor ve estetiğini kaybediyor. Ben görüştüğüm pek çok çiçekçiye teklif götürdüm. Sizinle beraber çalışalım, ikebana şeklinde arzu edenlere ben tanzim edeyim çiçekleri dedim, kabul etmediler. Çünkü o zaman, az çiçek kullanılacağı için ücret düşüyordu. Oysa ikebana özel bir tanzim olduğu için fiyat çok da düşmezdi. Teklifim hala geçerli. Benimle çalışmak isteyen büyük çiçekçiler veya internet sitelerine bu işi yaparım, eleman yetiştiririm.

Bir iş kurulurken dikkat edilecek noktalar; o işin piyasada ne kadar geçerli olduğu çok önemli. Benimki gibi çok az bilinen bir sahada para kazanmak için çok vakit gerekiyor. Ben bu işimin yanı sıra başka işler de yapmak zorundayım mesela. Ama senelerdir vazgeçmiyorum.

İş hayatında kadın olarak yer almanın zorlukları var mı sizce? Varsa nelerdir?

İş hayatında kadın olmanın zorluğunu bu sektörde ders veren bir öğretmen olarak yaşamadım. Ama genelde, daha önce çalıştığım diğer işlerimde, öğretmenlikten önceki dönemlerde insanların kadınlara karşı önyargılı olduklarını gördüm. Acaba yapabilir mi gibi ön yargılar.

Yaptığınız işten istediğiniz sonuçları alabildiniz mi? İleriye yönelik koyduğunuz hedefler nelerdir?

Yaptığım işten istediğim sonuçları alabilmek için çok daha fazla kişiye bu işi öğretmek gerekir. Bazıları bunu sadece zevk için öğrenip uygular, bazıları ise bunu iş bulabilmek için öğrenir. Benim asıl amacım insanların ikebana yaparak para kazanmalarını sağlamak. Sektör müsait. İstihdam yaratmak istiyorum. Geçen sene 10,000 Kadın Girişimci yarışmasına katıldım. İlk mülakatları geçtim, ama olmadı. Gördüğünüz gibi benim esas sorunum maddi yönden. Bir ofisim olabilse ve yeterli reklam yapabilsem, çok daha fazla insana ulaşabileceğime eminim. Hedefim beni maddi olarak destekleyecek bir sponsor bulmak ve pek çok insanın hayatına dokunup onlara iş olanağı sağlamak. Aslında kendi yerimi açarak çiçek satışı ile para kazanıp ikebana kursuma maddi destek vermek de mümkün. Vazgeçmeyeceğim.

Kendi işini yapmak isteyen kadınlara neler tavsiye edersiniz?

Kendi işini kurmak isteyen kadınlara tavsiye edeceğim ilk şey; manevi destekleri yoksa çok zorlanırlar. Eşleri veya çocukları karşı çıkıyorsa, önce onların ikna edilmesi gerekir ki, huzur içinde yapılsın iş. Ben bu konuda hep şanslı oldum. Eşim yaptığım her işimde destekler beni. İkinci olarak, maksat para kazanmaksa, ki öyle, maddi destek çok önemli. Mümkünse sponsor bulmaları. Ve başarısız olmaları halında bile hiç vazgeçmemeleri, motivasyonlarını kaybetmemeleri yeteri kadar ve ciddi çalışmaları.

Konuyla ilgili sizden fikir almak isteyenlerin size ulaşabileceği bir e-posta adresi veya yaptığınız işle ilgili bilgi almak isteyenlerin girebileceği bir web sayfası var mı?

www.turkanfusun.com ve fusungulec@gmail.com adreslerinden bana ulaşabilirler.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here