Işıl Artvinli – Kadın Girişimci Hikayeleri

0
3705

Kısaca kendinizden bahsedermisiniz?  

1984 Ankara doğumluyum. Yeditepe Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı mezunuyum. Ardından Milano’da IED Istituto Europa di Design Moda Pazarlaması ve İletişimi master’ımı tamamladım. İstanbul’a döndükten sonra moda ve pazarlama alanında bir çok moda ve tekstil firmasında Marka İletişimi & Pazarlama Yöneticisi olarak çalışmaya devam ettim. Aynı zamanda uzun yıllardır devam ettiğim illüstrasyonlarıma ve tasarımlarıma kurumsal iş hayatımın yanı sıra freelance olarak devam ettim. Şu anda 5 önce kurduğum Misbahçem Çiftliği’nin ve misbahcem.com ‘un yöneticisiyim.

Kendi işinizi yapmaya nasıl karar verdiniz? Bunu yapmaya karar verirken kimden destek aldınız?

Uzun yıllar süren, pazarlama alanında çalıştığım bir çok başarılı ve dolu projenin getirdiği mutluluğun yanı sıra, kendi kendime kaldığımda hep sorguladığım bir şey vardı: “Evet, yaratıyorum ama bu yaratıcılık daha “gerçekçi” daha “hayatın içinde” tırnakları hayata geçmiş bir iş olmalı arzusu beni hep içten içe yeni bir arayışa yönlendiriyordu. Hem pazarlama alanındaki tecrübemi hem de tasarımdaki yaratıcılığımı hepimizin hayatına değen bir şey ile birleştirmenin kararını aldığım an da aslında önümde kocaman bir fırsat olduğunu gördüm. Türkiye’de ve Dünya’da kocaman endüstrilerin hepimizi korkuttuğu, çocukluğumuzda özlediğimiz dalından kopartıp yediğimiz meyve ve sebzeleri, büyüklerimizin köylerde yaptığı katkısız, mis gibi ekmeklerin, salçaların, marmelatların kokularını aradığımız bu son yıllarda, babam Mevlüt Artvinli’nin emekliliği sonrası hayali olan, aynı çocukluğunu geçirdiği ve özlediği köy hayatını Cumhuriyet Köy’de 200 dönümlük bir arazide meyve ağaçları arasında geçirmek üzere bir bataklığı dönüştürerek sıfırdan kurduğu ve 2015’te artık beş yılını aşıp verimli yaşlarına gelen bahçemizin hasatlarını “üreticiden doğrudan tüketiciye” ulaştırmak için ve bunu en iyi koşullarda nasıl yaparımın peşine düştüm. Çok iyi ölçüp biçtikten sonra, şu an bahçemizin toprak sahipleri olan yatırımcılarımıza projemi defalarca sundum. Kimi zaman çok red cevabı aldım ama hiç bir zaman vazgeçmedim ve sonunda Misbahçem markasını kurdum.

Babamın bu kadar büyük bir bahçeyi kurması ardından, gide gele buradaki sorunları fark ettim. Özellikle üreticinin bunca emeğinin hakkını hiç alamadığı, aracıların kazandığını, tüketicinin ise kimyasal dolu, besin değerini kaybetmiş ürünleri çok pahalıya aldığını fark edince, bunu doğrudan insanlara nasıl ulaştırabilirim peşine düşüp, e-ticaret üzerinden sadece bahçelerimizde yetiştirdiğimiz ve bu ürünlerden ürettiğimiz katma değerli ürünlerin satışını Türkiye’nin her yerine ulaştırmayı aklıma koydum. İstanbul’da kentsel tarım yaparak, şehirdeki insanlara da şehirden çok uzaklaşmadan köy ortamını yaşatabileceğimi fark ettiğim ve şehir çocuklarının doğadan çok uzaklaştığını, bizim çocukluğumuzdaki doğayla bütünleşik hayatı yaşayamadıklarını fark ettiğim için de bahçemizin kapılarını halka açarak dalından meyve toplama, hasat etkinlikleri yapmaya başladım.

İşi yaparken babamın bir bataklığı ıslah edip, 32 bin ağaç dikmesi fikri beni çok etkiledi. Babam 60 yaşında bunu yapabildiyse (şu an 71 yaşında) ben de yeni nesil olarak yaratıcılığımı ve teknolojik bilgi donanımı kullanarak bunu bir işe dönüştürebilirim diye düşündüm. Bu aşamada babamın cesareti benim en büyük desteğim oldu.

Ne üzerine bir iş yapıyorsunuz?  Başka iş fikirleri varken neden bu işi yapmaya karar verdiniz?

Ben üretim yapan bir çiftlik yönetiyorum. 200 dönümün 180 dönümünde iyi tarım uygulamalarıyla 20 çeşit meyve, 20 dönümünde ise ilaçsız tarım ile sezon sebzeleri yetiştiriyorum. Sürdürülebilinir, çevreye saygılı tarım, özenli üretim ve şeffaf iletişim  işimde en çok değer verdiğim şeylerden biri. Doğadan aldığımızı doğaya geri verebilmek, dünya kaynaklarını bu şekilde kullanmak bu işteki en büyük misyonum. Sadece sezonunda çıkan meyve ve sebzelerin soğuk havaya koymadan, hiç bir kimyasal olmadan dalından toplandığı gibi taptaze, kokuları burunlarında, her biri; katkısız, ev yapımı olan sağlıklı ürünlerimizi özenle paketleyerek Türkiye’nin her yerine en geç 48 saatte ulaştırıyoruz. Sadece e-ticaret üzerinden değil Misbahçem Çiftliği insanların ilk önce dijital platformdan tanıştığı sonrasında da İstanbul’a sadece 20 dakikalık bir konumda (Cumhuriyet Köy/Beykoz’da) olduğundan özellikle hafta sonları doğayı özleyenlerin çiftliğimizi ziyaret edip, dalından meyve topladığı, sezonluk sebzeler ve katkısız-ev yapımı sağlıklı ve organik besinlerini alıp, doğada güzel bir gün geçirdikleri bir mekan haline geldi. Misbahçem aynı zamanda tarımla ilgilenen kişilere verdiği budama, iyi tarım ve organik tarım dersleriyle tarım sevdalılarına,  hafta içi her gün okullardan gelen öğrencilerimizle meyve, sebze toplayıp, fide, fidan dikme; tarım atölyeleri yaptığımız bir akademi haline de geldi.

Şehrin stresli koşturması içinde durup düşünemiyoruz bile. Oysa doğaya yaklaştıkça insan özüne de dönüyor. Doğanın mucizevi ve kendi içinde olan ritmi beni çok etkiledi. Aynı zamanda insanların genetiği değiştirilmemiş sağlıklı besinlere ulaşmalarının ne kadar zor olduğunu ve ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu fark ettim. İnsanların yaşamlarına özellikle de yeni nesile, günde en az 50 çocuğa tarım atölyesi dersi verip hayatlarına ufak yaşlarda değip 3 tanesinin bile hayatını değiştirebiliyorsam o zaman ne mutlu bana. Bundan dolayı ben doğrudan insanların hayatlarındaki en temel ihtiyaçlarından biri olan doğru besinleri sağlayabilecek ve doğa sevgisi aşılayabileceğim bir iş kurmayı tercih ettim.

Bu işi yaparken ne tip sıkıntılarla karşılaştınız ve bunları nasıl aştınız? Sizce kendi işinizi kurarken nelere dikkat etmek gerekiyor? Hangi konularda bilgi sahibi olmak gerekiyor?

Maalesef küresel iklim değişimi, ülkemizde özellikle tarım alanında üretimin yavaşlaması, buna bağlı olarak da işçi sıkıntısının oluşması işimdeki en büyük sıkıntılar.

Bence bir iş kurmadan önce, o işin finansından satışına, en alt birimden en üst birimine kadar her basamakta az da olsa çalışılmış olunması gerekiyor. Bundan dolayı genç girişimcilere ilk önerim az da olsa kurumsal firmalarda çalışmaları ve her aşamayı öğrenmeleri. Bir işi kurarken çok sabırlı olunması gerektiğini ve hemen büyümek yerine adım adım, müşterinin ihtiyaçlarını karşılanabilecek ritimde gidilmesi gerektiğinin altın kural olduğunu düşünüyorum. Bir anda bir başarı değil yavaş ama emin adımlarla ilerlenmesi gerektiğini, bir kerelik kazanç yerine uzun süreli kazanımlar ve iş birliktelikleri şirketleri çok daha sağlam zeminlerde ilerletiyor.

İş hayatında kadın olarak yer almanın zorlukları var mı sizce? Varsa nelerdir?

Tabi ki, kadın olmak iş hayatında çok daha zor. Ben özellikle tarım alanında çalıştığım, yeri geldiğinde tarlamızdaki emektarlarımız da birlikte çalıştığım için ataerkil yapıyı kırıp bir kadından direktif almakta zorlanan insanlarla çalışıyordum. Ancak ekibimle uzun zamandır birlikte çalıştığım ve neyi nasıl anlatmam gerektiğini iyice çözdüğüm için artık o zorluğu da aştığımı düşünüyorum.

Yaptığınız işten istediğiniz sonuçları alabildiniz mi? İleriye yönelik koyduğunuz hedefler nelerdir?

Sonuç almak zamanla ve sabırla gelen bir durum. Gelişim uzun bir süreç, hedef koymak çok önemli. Şu an 5 yaşına girmek üzere olan markam için müşterimin neyi nasıl istediğini çok daha kolay anlayabiliyorum ve üretimimi buna göre yönlendiriyorum. İleri dönemlerdeki projelerim ise Misbahçem’i İstanbul sınırları dışına çıkartmak. Diğer ihtiyaç duyulan şehirlerde yine dalından meyve, sebze toplanabilecek, özlenen köy hayatını sunabildiğimiz yeni çiftlikler açmak ve özellikle üstüne çok bilimsel olarak çalıştığımız elma sirkesi ve elma pekmezlerimizi ihracat yaparak yurt dışına pazarlamak var.

Kendi işini yapmak isteyen kadınlara neler tavsiye edersiniz?

Korkmasınlar, hemen bir yerden başlasınlar. Şu anda bu satırları okurken, tam da şimdi başlasınlar! Başarısız olmaktan korkmasınlar. Çünkü öldürmeyen güçlendiriyor. Düştükten sonra yeniden daha güçlü kalkmanın hazzını mutlaka yaşamalarını tavsiye ederim 🙂 Hedef konulduktan sonra hayatta ulaşılamayacak hiçbir şey yoktur.

Konuyla ilgili sizden fikir almak isteyenlerin size ulaşabileceği bir e-posta adresi veya veya yaptığınız işle ilgili bilgi almak isteyenlerin girebileceği bir web sayfası var mı?

Bana her zaman isilartvinli@gmail.com e-mail adresimden ya da instagram sayfamdan @isilartvinli ya da @misbahcem den ulaşabilirsiniz. Misbahçem’den haberdar olmak için www.misbahcem.com websitemize girebilirsiniz.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here