Merhaba, kendi işimi yapmaya nasıl karar verdim. Benim ki sanırım biraz mistik bir konu. Yıllar önce bir rüya gördüm rüyamda “neden yazmıyorsun” denildi. Rüyadan sonra içimde bu konuda müthiş bir tutku hissettim. İktisat eğitimimi yarım bırakarak özel olarak o dönemin en iyi hocalarından dramatik yazarlık eğitimi aldım. Ardından kitaplarım çıktı. Bu konuda tek destek rüyalarımdı.ben delice birşey yapıp herşeyi bırakıp riski göze aldım.elimde sadece rüyalarım vardı. Birde yüreğim.
Çoğu kişi özellikle yakınlarım “kim okuyacak senin yazdığın kitapları” diyordu. Zaten kimse kendi köyünde peygamber olmuyor değil mi? J
Ama tüm bunlara rağmen yola devam ettim, bana o rüyayı gösterenden bir an bile şüpheye düşmeden. Şimdi bazı kitaplarım çok satanlara da giriyor.
Sanırım insanları şaşırtmak hoşuma gitti…
Kitaplarım çıktıktan sonra bir yazar olarak ne kadar satsa da çok fazla kar yapamıyorsunuz. Ben de bir karar aldım ve ladybirds yayın ve yapım ltd.şti adında bir şirket kurdum. Ardından televizyon programları , Türkiye’nin ilk Kuantum filmi “eş ruhumun eş zamanı”nı çektik. Derin bir nefes alalım değil mi? Tüm bunların bir rüya ile başladığını bilmek inanılmaz güven verici.çünkü başka güzelliklerinde olacağını size hissettiriyor.
Başka iş aklımdan geçmedi.Bence insan mutlu olduğu şeyi yapıyorsa o onun işidir zaten. Mutlu olduğun şeyi de iş gibi görmezsin. Bana zaman zaman şu soruyu soranlar oluyor. Nasıl idare ediyorsun?
Eğitim, kitap yazmak, bir şirketi yönetmek, annelik. Ben onlara şunu söylüyorum.eğer inandığın şeyi yapıyorsan ve bu seni mutlu ediyorsa zaman artı bir değer oluyor. Yorgunluk yada başka olumsuz bir duygu hissetmiyorsun. İşin seni sen işini besliyorsun.
Birde benim işim çok zevkli, aynı zamanda kişisel gelişim üzerine eğitimler veriyorum, bir yandan kitap yazıyorum. Düzenli olarak bir gazetenin internet portalında haftalık makalelerim yazıyor. İnsanlara ulaşıyorsunuz.onların hayatlarına melek dokunuşları yapıyorsunuz. Bazen bir mail bazen bir mektup geliyor teşekkür için, o zaman mutluluktan göz yaşlarımı tutamıyorum ve diyorum ki ”teşekkür ederim başka bir şey seçmezdim”. Yaptığım iş bu hayatlara dokunmak. Küçük bir dokunuş kelebek etkisi yaratıyor.
Bu hayra hizmette asla yorgunluk , bıkkınlık vermiyor. Bu keyifli tempoya rağmen gezmeyi çok seviyorum. Mutlaka baltamı bilediğimi, mağarama çekilip içimi dinlediğim anlar oluyor. Çocuklarımla Türkiye’yi dolaşmayı yaşadığımız toprakları tanımayı çok seviyoruz. Yılda mutlaka bir yada iki şehre keşfetmek için gidiyoruz.Çok zorluk yaşamadım.bana yardım eden insanlar çıktı karşıma. Olanlara da hayr olarak baktığım için işime yada bana zarar vermeleri söz konusu olmadı. İnandığınız şeyi yaparsanız inanılmaz bir korunma da yaşıyorsunuz, görünen bir şey değil bu. Ben hayatımda pek çok şeyin sonucuna baktığımda korunduğumu görmüşümdür.
Kim bilir belki o rüyaya inanıp yola çıktığım için beni bu yola çıkaranda yalnız bırakmıyordur.
İleriye dönük hedeflerim var. Bunlardan ilki iki sene önce Londra kitap fuarına katılarak gerçekleştirdik, gurur duydum çünkü tek yayınevi bizdik. Güzel bağlantılar yaptık.yabancı yazarlarında kitaplarını basmaya başladık. Bu yılda kendi kitaplarımızı İngilizceye çevirdik. Tanrıdan Geleni Söyle raflara çıkan ilk kitabımız oldu. Yarının düşünü birgün öncesinden kuruyorum.Dileğim pek çok kitabımızın yurtdışında da en çok satanlara girip kalplere dokunmaya devam etmesi.
Bayanlara şunu söyleyebilirim. Biz kadınların hisleri çok ama çok güçlü. İnandıkları şeyin peşinden gitsinler ve tutkularını takip etsinler. Çılgınlık, risk almak kadınlara has bir şey. Ruhsal olarak çok güçlü varlıklarız, inanılmaz zekaya sahibiz.buna duyarlılık, sevgi, anlayış da eklenince sonuç keyfe ve şükre değer olur. Soru sormaktan ve yardım almaktan, hata yapıp yine denemekten vazgeçmemek lazım. Emek, eylem, kararlılık, inanç başarının olmazsa olmaz dört anahtarı.
Tabii ki destek olmayı çok seviyorum.bana da hayat yolumda inanan destek olan insanlar oldu.hepimiz birimiz birimiz hepimiz için.
Seve seve yanlarındayım
isikelci@gmail.com
